DOLAR 32,2071 0%
EURO 35,0192 0.01%
ALTIN 2.511,720,45
BIST 10.739,570,90%
BITCOIN 21939761,95%
Edirne
22°

AÇIK

20:27

AKŞAM'A KALAN SÜRE

90 okunma

Eğitim-Bir-Sen’den şiddet isyanı!

Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Edirne Şubesi'nce, İstanbul'un Eyüpsultan ilçesinde Irak asıllı Y.K. tarafından, okuldan atıldığı gerekçesiyle Lise Müdürü İbrahim Oktugan'ın öldürülmesine tepki amaçlı, basın açıklaması gerçekleştirildi… Basın açıklamasını okuyan Şube Başkanı Erdinç Dalgıç, eğitim çalışanlarının şiddetin nesnesi haline geldiğini belirterek, "Toplumdaki şiddeti eğitimle yok etmenin hesabını yaparken, şiddeti eğitimin içine sokmaya davetiye çıkarıcı uygulamaların akılla, izanla, vicdanla, kültür değerlerimizle, hayat anlayışımızla telif edilir bir yanı yoktur" diye konuştu…

ABONE OL
9 Mayıs 2024 17:15
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Olgay GÜLER
Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Edirne Şubesi’nce, İstanbul’un Eyüpsultan ilçesinde Irak asıllı Y.K. tarafından, okuldan atıldığı gerekçesiyle Lise Müdürü İbrahim Oktugan’ın öldürülmesine tepki amaçlı, basın açıklaması gerçekleştirildi.
Eğitim Bir-Sen Edirne Şube Başkanı Erdinç Dalgıç ve sendika üyeleri, kentteki sendika binası önünde İstanbul Eyüpsultan’da Irak asıllı Y.K.’nin okuldan atılmasından sorumlu tuttuğu okul müdürü İbrahim Oktugan’ı öldürmesi olayıyla ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi. 81 ilde eş zamanlı düzenlenen açıklamayı okuyan Şube Başkanı Dalgıç, eğitim çalışanları olarak şiddete karşı yasal düzenleme istediklerini söyledi.


‘ŞİDDET EĞİTİM-ÖĞRETİMİ SEKTEYE UĞRATACAK BOYUTA GELMİŞTİR’
Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olaylarının toplumsal sorun haline geldiğini belirten Dalgıç, “Eğitim çalışanları olarak her yeni günde yeni bir saldırı haberi almaktan korkar hale geldik. Öğretmenler bugün maalesef kendilerine yönelik şiddet olayları ile anılır hale gelmiştir. Görülüyor ki eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmıştır, maalesef yaygın bir toplumsal sorun haline gelmiştir. Şiddet toplumun geleceği açısından vazgeçilmez olan eğitim öğretim hizmetlerinin yürütülmesini sekteye uğratacak boyuta ulaşmıştır değerlendirmesini yapmak haksız ve yanlış sayılmamalıdır. Bu şiddet eylemlerindeki artışta; şiddete başvuran kişilerin ‘yaptığım yanıma kar kalıyor’ inancının büyük rolü vardır. Eğitimciler olarak, daha iyi bir eğitim için daha iyi bir müfredat, pedagojik yöntemler, daha ileri amaçlar üzerine kafa yormamız gerekirken, bugün bu yaramızı konu etmek mecburiyetinde kalışımızın ana sebebi, şiddetin ağırlaşan toplumsal maliyeti karşısında, bugüne kadar çözüm üretmede yetersiz kalınmasıdır. Göz göre göre gelen sorunu, gözümüzün önünde duran soruna, gözümüzü kapayarak çözüm bulamayız. Öğretmeni güçlendirecek, donatacak, koruyacak tedbirler almak yerine onu hedef alan saldırılar karşısında sessizliğe gömülmenin anlaşılır bir yanını göremiyoruz. Toplumdaki şiddeti eğitimle yok etmenin hesabını yaparken, şiddeti eğitimin içine sokmaya davetiye çıkarıcı uygulamaların akılla, izanla, vicdanla, kültür değerlerimizle, hayat anlayışımızla telif edilir bir yanı yoktur” dedi.
‘ACİLEN YASAL DÜZENLEME ŞART’
Eğitim çalışanlarının şiddetin nesnesi haline geldiğini dile getiren Dalgıç, “Şiddetin, eğitimi tehdit eder boyuta ulaşması, geleceğimizi tehlikeye sokacak boyuta doğru tırmanıyor olması, acil ve köklü çözüm bulmayı zaruri hâle getirmektedir. Uluslararası hukuk ve anayasada ifadesini bulan yaşam hakkı ilkesi çerçevesinde, kasıtlı ve hukuksuz şekilde ölüme, yaralanmaya ve zarara sebebiyet verilmesini önlemek devletin yükümlülüğüdür. Devletin bu yükümlülük çerçevesinde suç işlemekten caydırıcı yasal zemini ve idari koşulları tesis ederek yaşam hakkını koruma ve ayrıca buna ilişkin ihlalleri önleyici, bastırıcı ve cezalandırıcı bir infaz mekanizması geliştirme ödevinin hukuk devleti olmanın gereği olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Bu doğrultuda eğitim çalışanlarına karşı eğitim öğretim kamu hizmetinin sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik cezai ve hukuki tedbirlerin alınması elzemdir. Eğitim çalışanları kendilerine yönelik şiddet olaylarına karşı caydırıcı nitelikte münhasıran bir cezai müeyyide getirilmesini, şiddete uğrayan çalışana da hukuki koruma sağlayacak türden yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmesini acilen talep etmekte ve beklemektedir” diye konuştu.
‘TBMM’Yİ HAREKETE GEÇMEYE DAVET EDİYORUZ’
Kentte bugün (cuma) iş bırakma eylemi de gerçekleştireceklerini kaydeden Dalgıç, “İş bırakma eylemimizle eş zamanlı olarak bir hafta sürecek dilekçe kampanyası başlatacağız. TBMM Başkanlığına verilmek üzere topladığımız imzaları yine bir basın açıklaması ile teslim edeceğiz. TBMM’de görev yapan milletvekillerimizin uğradığımız saldırılardan duyduğumuz üzüntüyü görmesini anlamasını ve sorunu çözmek üzere harekete geçmesini bekliyoruz. Burası milli iradenin tecelligâhı , işte eğitimcilerin iradesi işte eğitimcilerin yetkili sendikası. Tercümanı ve temsilcisi olduğumuz eğitimcilerin çağrılarına artık sessiz kalınmamasını gerekli yasal düzenlemelerin ivedilikle yapılması için TBMM’yi harekete geçmeye davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP

    SON DAKİKA HABERLERİ