DOLAR 32,2081 0%
EURO 35,4287 0.35%
ALTIN 2.512,930,50
BIST 10.643,583,14%
BITCOIN 2143624-0,67%
Edirne
20°

KAPALI

13:06

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

388 okunma

TÜRKİYE’NİN KIYMETİNİBİLİYOR MUYUZ?

ABONE OL
23 Kasım 2023 11:17
0

BEĞENDİM

ABONE OL

KANDİL GECELERİ KANDİL OLURUZ
KANDİLİN İÇİNDE FİTİL OLURUZ
HAKKI GÖSTERMEYE DELİL OLURUZ
FAKAT KÖR OLANLAR GÖRMEZ BU HALİ

                          AHMET EDİP HARABİ 

İnsanı ateş değil kendi gafleti yakar; herkeste kusur görür, kendisine kör bakar, neye nasıl bakarsan, o da sana öyle bakar.
Dünyalar güzeli bir ülkede yaşıyoruz. Dünyada iki kıtayı birleştiren başka bir ülke yok. Parayı Lidyalılar bu topraklarda bulmuşlar. İlk çivi yazısı bu topraklarda Sümerler tarafından kullanılmış, medeniyetin göstergesi ilk kanunlar Hammurabi tarafından bu topraklarda uygulanmış, insanoğluna ait ilk tapınakların olduğu yer Göbeklitepe bu ülkede, dünyanın yedi harikasından ikisi bu topraklarda var olmuş. Öyleyse bu ülkeye nasıl bakıyoruz yeteri kadar seviyor ona değer veriyor muyuz?
Bulgaristan bizim yaşadığımız Edirne’ye 18 km ve Bulgaristan’da portakal, mandalina, limon, zeytin, muz yetişmiyor. Bu ürünlerin hepsi bizim ülkemizde yetişiyor. Lakin biz kendi ülkemizde yetiştirdiğimiz bu ürünleri satın alıp bol ve gönlümüzce tüketebiliyor muyuz derseniz bunu başaramamışız.
Sadece bu ürünlerde mi; fındık üretiminde dünyanın 1 numaralı üreticisiyiz ama fındık borsası İtalya’da. Yani süreci iyi yönetip fiyatı biz belirleyemiyoruz. Bu topraklar bize nimeti veriyor, insanımız da en güzelini en fazlasını üretiyor ama becerip pazarlayamıyoruz.
Kuru incir üretiminde ve ihracatında Türkiye dünyanın en büyüğü
Kayısı üretiminde Türkiye dünyada birinci sırada, İran ikinci, Çin 4., ABD 7. sırada
Kuru üzüm üretiminde Türkiye dünyanın en büyük üreticisi ve ihracatçısıdır.
Zeytin ve zeytin yağı üretiminde ülkemiz dünya dördüncüsüdür.
Bu örnekleri çoğaltabiliriz.
Tarımdan elde edilen gelir 62 milyar dolar yani Yunanistan’ın bir yıllık ihracatı olan 47 milyar dolardan fazla ama Yunanistan’da yıllık kişi başına gelir 20.876 dolar ve bizim iki katımız.
Türkiye’de tarım hammadde olarak kullanılmakta ve endüstriyel üretimin kaynağını oluşturmaktadır. Türkiye biyolojik çeşitlilik zenginidir, iklim ve coğrafi koşullar tarıma dayalı sanayinin varlığı ve dünyada 35 ürünün üretiminde ilk on sırada yer alması ile önemli tarım ülkesi olmuşuz.
Buradan şunu çıkarabiliriz; dünyanın en güzel tarım ürünlerini üretebiliyoruz ama yeteri kadar değerinde satamıyoruz, pazarlayamıyoruz. Pazarlamanın en önemli kuralları olan güzel ambalaj, köşe başında dükkan eski satıcı, zamanlaması iyi olan satıcı pazarlama ağı en iyi olan satıcı olamamışız. Hatta bunlara dünyada 7. sırada olduğumuz narenciye, portakal, mandalina, limonu da katabiliriz. Dünyada 4. olduğumuz elma üretimini de işin içine katabiliriz. Armut üretiminde 5. olduğumuzu da yazalım. Bu arada su ürünlerinde Türkiye Avrupa’nın en büyüğü olduğunu da yazalım.
Peki bütün bu iyi sonuçlara rağmen neden yeterli zenginliği sağlayamamışız, neden hala yoksuluz.

Bal üretiminden örnek verelim; Çin’den sonra dünyanın en çok bal üreten ülkesiyiz ama ihracatta sınıfta kalıyoruz, yani dışarıya satamıyoruz. Satsak da yeterli fiyatı bulamıyoruz veya tutturamıyoruz. Çünkü pazarlamada amatörüz ve işi genelde emekli olmuş, ikinci iş olarak uğraşanlar üretim yapıyorlar. Üretimde, ambalajlamaya gerekli özeni göstermiyoruz. Yüz yıldır ilk defa dünyanın en büyük tüketim toplumu olan ve en büyük pazarı olan Amerika’ya ihracatı gerçekleştiriyoruz, çok geç kalınmış bir iş.
Burada yapılacak iş pazarı iyi bilen, pazarlamayı iyi beceren, oralarda temasları iyi olan insanların öne çıkması gerekiyor. Topraklarımızın en güzel yerde olmasından başka en bereketli olmasından başka günahı yok. Toprağı kullanan biz, ürünü alan biz, bir tek eksiğimiz becerip değerinde malımızı satmak. Türk insanı dünya pazarlarının içinde olmakta çok geç kaldı. Pazarlamanın en önemli unsurlarından biri tanıtım, tanıtımın birinci kuralı fuarların içinde olmak ama bu ülkede ilk fuar merkezi İzmir 1973 yılında ilk defa uluslararası olarak faaliyete geçiyor. 1947 yılında uluslararası fuarcılık birliğine üye oluyor ama yabancı katılımcı yok.
Almanya’da yılda yaklaşık 150 fuar organize ediliyor ve 10 milyon insan bu fuarları ziyaret ediyor.
Ülkemizde fuar alanlarının sayısı 10 taneyi geçmiyor. Ve üretici firmaların fuar giderlerinin karşılanması henüz yeni başladı. İyi olacağız inşallah.

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP

    SON DAKİKA HABERLERİ