Olgay GÜLER
Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) tarafından 18 yıl aranın ardından 5’incisi düzenlenen, 3 gün sürecek Trakya’da Sanayileşme ve Çevre Sempozyumu başladı.
Trakya’da Sanayileşme ve Çevre Sempozyumu’un son ayağı Kırklareli, Tekirdağ’ın Kapaklı ve Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçelerinin ardından Edirne’de, Edirne Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde başladı. 9-10-11 Kasım tarihlerinde sürecek sempozyumun açılışında konuşan TMMOB Edirne Şube Başkanı Ruhan Timur, amaçlarının 18 yıl içerisinde bölgede yaşanan gelişmeleri analiz etmek, sorunları ve çözüm önerilerini saptamak ve tartışmak olduğunu belirtti.
‘SEMPOZYUMLA TRAKYA’DA PLANLI KORUMA SÜRECİNE GİRİLMİŞTİR’
Konu başlıklarını; Trakya’da yaşanmaya başlayan çarpık sana-yileşme, tarımsal alanların tahribi, çarpık kentleşme, nüfus artışı ve göçü ile çevrenin kirletilmesi konularının oluşturduğu sempozyumun açılışında konuşan Timur, “Bu sempozyumların katkısı ile Trakya’da en azından planlı bir koruma sürecine girilmiştir. Sempozyumlarda çıkan eğilimlerin en fazla damga vurduğu Ergene Havzası Çevre Düzeni Planı Protokolü 1999 yılında üçüncü sempozyumumuzun açılışında Çevre Bakanlığı ile Trakya Üniversitesi arasında imzalanmıştır. Bu plan daha sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi planlama merkezi tarafından revize edilerek Revize Ergene Havzası Çevre Düzeni Planı ile yürürlüğe girmiştir. 1/25000 ölçekli planlar Edirne, Kırklareli, Tekirdağ Belediyeleri ve meclisleri tarafından onaylanmış, her iki plan da birçok itiraz ve mahkeme süreci yaşamıştır. Daha sonra Trakya Kalkınma Ajansı tarafından 2010-2013, 2014-2023 yılları arasında Trakya Bölge Planı hazırlanmış, yürürlüğe girmiştir” dedi.
‘SERMAYE VE RANT TEKELLERİNİ DEĞİL, TOPLUMSAL İHTİYAÇLARI ESAS ALAN PLANLARA İHTİYAÇ VAR’
TMMOB Makine Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Yener de, özelleştirme ve rant uygulamaları ile sanayi, tarım, ormanlar, madenler, tüm kamusal varlıklar ve kültürel mirasların tahribata uğradığını kaydetti. Yener, “Açıkça görmek gerekir ki, tüm Türkiye’de olduğu gibi Trakya da bu süreçlerin sonuçlarını birebir yaşamaktadır. Planlar artık sadece söylem düzeyinde yer almaktadır. Sonuncu ve 2024-2028 dönemin dair 12’nci beş yıllık programda ise hiçbir bölgesel planın adı ve yapılanlar, sonuçlar yer almamaktadır. Ülkemiz genelinde olduğu gibi Trakya bölgesindeki sanayi, kent, yerleşim, konut politikaları sonucu tarım ve su kaynaklarının tahribi yaşanmıştır. Güncel durumlar irdelenmeyi beklemektedir. Trakya ülkemizin önemli bir tarım bölgesidir ancak sanayide İstanbul’a bağlı olarak yaşadığı değişim tarım aleyhine tarımda tahribat oluşturacak düzeydedir. Bu durum ülkemizde kamucu planlamayı ve kamu denetimini dışlayan yanlış sanayi politikalarından kaynaklanmaktadır. Sanayi, tarım, ticaret ve hizmet alanlarında sermaye ve rant tekellerini değil ülke ve toplumsal ihtiyaçları esas alan, çocuklarımıza yaşanabilir bir ülke bırakmayı hedefleyen gerçek kalkınma planlarına ihtiyaç vardır” diye konuştu.
‘EDİRNE’DE BACALI SANAYİYİ İSTEMİYORUZ’
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ise açılıştaki konuşmasında 2004 yılında onaylanan ve yürürlüğe giren Trakya Çevre Düzeni Planı’nı hazırlayan dönemin rektörü Osman İnci’ye, dönemin bakanlarına, bürokratlarına Edirne olarak minnettar olduklarını söyledi. Gürkan, “Bugün Edirne’de sanayinin yıkıcı etkisinden göreceli de olsa korunabilmişsek o plan sayesindedir. Eğer o plan olmasaydı biz de Çorlu, Ergene, Lüleburgaz gibi olacaktık. Edirne’de nasıl değerlendirilse değerlendirilsin biz hala 2004’te Trakya Çevre Düzeli Planı’nı fiili olarak uygulamaya devam ediyoruz. Biz Edirne’de sanayiyi özellikle bacalı sanayi istemiyoruz. Bugüne kadar bu noktada kararlılıkla durduk, durmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘ASANSÖR DENETLEMELERİNDE 2004’TEN BERİ İŞİ EHLİNE VERDİK’
Çevre felaketinin sadece sanayileşmeyle değil, birçok etken ve faktörlerle de ilgili olduğunu belirten Gürkan, “Ama sanayinin en dominant etken olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Bir siyasetçi olarak zaman zaman; ‘istihdam mı, üretim mi, sanayi mi, çevre mi?” ikileminde kalıyoruz. Peki, bunların hepsini bir arada yapmak mümkün mü? Bunun cevabını işin uzmanı, akademisyenler karar verecektir. Edirne Makine Mühendisleri Odası ve TMMOB’un tüm bileşenleri ile yaklaşık 10 yıldır çalışmalarımız mevcuttur. Ülkemizde son günlerde birçok yerde özellikle KYK yurtları tarafından asansör faciaları yaşıyoruz. Edirne Belediyesi olarak 2004’ten bu yana Edirne’de asansör denetleme işini TMMOB Makine Mühendisleri Odası Edirne Şubesi ile yapıyoruz. Biz ‘işi ehline verip, onlarla birlikte gerekir’ dedik. Sizin mesleki birikim ve bilgileriniz kıymetli ama hepimiz mesleklerimizle ilgili sınırlı değiliz. Bu şehrin, bu ülkenin, bu toprakların her şeyinden sorumluyuz” şeklinde konuştu.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.