
İstatistikler incelenirse, Türkiye de, kansere, şekere, kalp, damar hastalıklarına yakalanmış kaç kişi var, acaba?..
Son on yıldır azalıyor mu, çoğalıyor mu?..
Son on yılda bunlardan kaç kişi öldü veya hasta, ilaca bağımlı, sakat yaşıyor, sebepleri neler ve önlemek için neler yapılmış acaba?..
Aslında, bu hastalık ve ölümlerin sebebi belli ama gündemde değil nedense?..
Çoğalması ise gösteriyor ki İLÂHİ İKÂZLAR VE HELÂK çoktan beri başladı ve “VAZ GEÇİN, BU GİDİŞTEN!..” diye, akıbet GÖSTERİLE GÖSTERİLE, artarak devam ediyor!..
Şimdilik anlamak yine de işlerine gelmiyor, CORONA REZİİLLİĞİNE rağmen hem de!..
KOMŞU BAZI ÜLKELERİN DARMA DAĞINIK HELÂKİNİ GÖRMEZ MİSİNİZ?..
Tabiatı mahveden, zehir zemberek “VAHŞİ KÂR TARZLARINI” düzeltmeye yanaşmayan dünya ülkeleri için, GİDEREK SULARININ DAHA DA ISINMAYA BAŞLADIĞI AÇIKÇA GÖRÜLMÜYOR MU, SİZCE?..
“HAK” YOLUNA MI KOYULURSUN, YOKSA TABİAT EMANETLERİNİ KATLETMEYE DEVAM MI?..
Bu sorunun muhatabı biz insanlarız!..
Bir gün gelir de her birimize sorarlarsa, “Kâr ediyoruz” diye ortalıkta kan gövdeyi götürürken,Sen armut mu topluyordun?…” diye!..
NE CEVAP VERECEĞİZ?..
Kuran’ı Kerim. Sure 5/Ayet 79:
Onlar işledikleri kötülüklerden birbirlerini vazgeçirmeye çalışmazlardı. Andolsun yaptıkları ne kötüdür.
46/27-28: Andolsun biz çevrenizdeki memleketleri de yok ettik. Belki yeniden yola dönerler diye ayetleri tekrar tekrar açıkladık.
Allah’tan başka kendilerine yakınlık sağlamak için tanrı edindikleri şeyler kendilerine yardım etselerdi ya! Hayır onlar bırakıp gittiler. Bu onların yalanı ve uydurup durdukları şeydir.