Bu dünyada, “Can bedende, geçici,” besbelli ki, bir gün mutlaka huzura çıkacağız. Pekiyi de o gün gelmeden önce, zaten bu gün de HUZURDA olduğumuzu bilip öyle düşünüp, davransak, “HUZURLA YAŞIYOR” olmaz mıyız?..
Pratiği çok kolay:
“Daima İYİLİK düşün, İYİLİK için çabala!..
İYİLİĞİ seç, KÖTÜLÜĞÜ seçme!..
İYİLİKLERİ arttırıp, yaymak, KÖTLÜKLERİ engellemek için çıkarsız savaş!..
ELİNDEN GELDİĞİ KADAR!..
Ama daima gelişme, geliştirme emeği, çabasıyla!..
DÜNYADA gözle görmesek de, HUZURDA olduğumuzu bilip; bir gün mutlaka “GÖREREK HUZURDA” hesap vereceğimizin bilincinde, emredilen gibi yaşamak, KÖTÜ MÜ?..
“Nasıl olsa, gören, bilen yok!..” deyip, KÖTÜLÜĞÜ SEÇMEK neden?..
HUZURLU YAŞAMAK varken, HUZURSUZ YAŞAMI seçmek neden be arkadaş?..
Maalesef bazılarına, “İYİLİK NEDİR?..” dense, onlar, “HER TÜRLÜ SAPIK ALIŞKANLIKLARI SAYARLAR!..
HER AN HUZURDA OLDUĞUNUN BİLİNCİNDE YAŞA!..
CÜMLE CANLARIN MUHTAÇLIKLARINI GİDERMEK İÇİN EMEK VER!..
Huzuru Rabbinin yolundan başka yerde bulamayız. Ama o yol fedakârlık ister, zahmete katlanmak, maddi manevi harcamak ister!..
Cümlenin faydasına vazifeli kul olduğun bilinciyle, SUYA DA DOKUNACAKSIN, SABUNA DA!..
HUZURLU YAŞAM, SORUMSUZ YAŞAM OLUR MU HİÇ!..
Kuran’ı Kerim. Sure 89/ayet 11-12-13-14:
*Onlar ülkelerinde azmışlardı.
*Oralarda fesadı çoğaltmışlardı.
*Rabbin de onlara azap kamçısı yağdırdı.
*Çünkü Rabbin gözetleyip durmaktadır.
89/17-18-19-20-24:
*Hayır, yetime ikram etmiyorsunuz.
*Düşkünü doyurmaya teşvik etmiyorsunuz.
*Mirası da hak gözetmeden yiyorsunuz.
*Malı da çok seviyorsunuz.
*Oysa dünya hayatının ve imtihanın sona erdiği o gün öğüt alma günü değil, karar günüdür.
Orada gerçeği anlamak artık işe yaramaz. Ve insanlar her şeyin gerçekliğinin bütün çıplaklığı ile gözler önüne serildiği o gün şöyle der:
“Keşke hayatım için hazırlıkta bulunsaydım”