DOLAR 42,1195 0,31%
EURO 48,7323 0,57%
ALTIN 5.433,330,83
BIST 10.924,53-1,34%
BITCOIN 43290940,24%
Edirne
15°

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

123 okunma

ŞİKAYET VAR!

ABONE OL
5 Kasım 2025 13:21
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Toplumu yönetenler sadece yakın çevresini dinler ise hem başarısız olurlar hem de demokratik yaşamın önünü tıkarlar. O nedenle son yıllarda seçim vaatlerine şikâyet masası, beyaz masa gibi adlarla kentlinin sorun ve önerilerini dinleme ve çözüm üretme amaçlı bölümleri ekleme sözleri veriliyor.

Geçen gün bir kamu yetkilisi ile sohbet ederken ‘kentte martılar fazla, buna çare bulunsun’ diye Cimer’den gelen bir şikâyete yanıt yazdığını söyledi. Elbette her şikâyetin anlamı olur ama bu kadarına gerek var mı ki diye de kendime sordum. Malum, yurttaş her türlü şikâyet hakkına sahiptir. Kamu görevlileri de her şikâyete yanıt vermekle mükelleftir.

Birkaç gündür sosyal medyada kentimize dair şikayetleri incelemeye çalıştım. Kente gelecek kişiler kente dair bilgileri toplarken şikâyet yazılarını da görmektedir. Bu nedenle bunları azaltmanın yolları bulunmalıdır. Elbette bilgi eksikliği olan, öfke ile yazılan ve siyasi körlükle art niyetli şikâyet yazıları da var. Ancak bilgi eşliğinde art niyetsiz ve siyasi çıkar beklemeden öneri ve çözüm odaklı her türlü şikâyetin ciddiye alınması gerekir. Kirli bilgileri engellemenin yolu doğru bilgiyi yaymaktır.

Kentimize ait şikâyet konuları çok farklı olsa da temel şikâyet konuları ulaşım, sokak hayvanları, sosyal tesislere (Meriç, Protokol Evi, Bel-kafeler, yeşil alanlar, vb.) dair. Son aylarda su konulu şikayetler artmış durumda ve yazları da sineklere dair şikayetler var. Şikayetlerde araçlara, yere, hayvanlara ait genel bilgiler var ve zaman bile yazılmış. Her konuda görülen bu şikayetler nasıl değerlendiriliyor bilemiyorum. Bunları eleştiri, uyarı, öneri olarak almak gerekir. Bu şikâyet veya memnuniyet yazıları zenginlik sayılarak değerlendirilmeli ve izleyerek çözüm üretilmelidir.

Teknik olarak mümkün ise şikayetlere dair yapılan işlem yanıt olarak verilmeli. Sorun doğru ve çözüldü ise kişiye teşekkür edilmelidir. Bu da şikâyetin altında görülebilmelidir. Bu yanıt kurumun kişilere değer verdiğinin göstergesidir. Ki belediyede sadece bu işi yapan yetkili bir ekip olamaz mı? Şikâyet edilen kentler sıralamasında önlerde olmak kentimize ayıp oluyor.

Şikâyet demişken ben de kentte yaşayan biri olarak toplumda duyduğum bilgilere dayanarak duyarlı bir kentli olmaya çalışıyorum. Su sıkıntısından etkilenmediğim için sadece izledim. Aslında bugün yaşadığımız su sorunu İsmail Demiray’ın Cumhuriyet dönemi yerel gazetelerinden aktardığı Salı günlü yazısında da dediği gibi cumhuriyet ile yaşıt.

2008 yılında zamane başkanı içme suyunu özele devretmek istediğinde kentliler olarak mücadele etmiştik. O süreçte ‘Su Sorunu ve Öneriler’ adlı kitapçık hazırlanmıştı. Orada da yazılmıştı. Onu da bırakalım geçmiş dönem yerel ve genel idareler elbirliği ile kente su sağlayan yerleri ve kent içi dağıtımına dair büyük laflar etmişlerdi. ‘60 yıllık asbestli borular kaldırılıyor, çeşmeden su içeceğiz’, ‘50 yıl kentimizin suyu garantiye alındı’ türü demeçler internet arama motorlarında duruyor. Bugün olmaması gereken su kaynak ve dağıtım sorunu ne yazık ki geçmişin ‘laf’ları sayesinde karşımızda. Sayın Başkan su sorunu başladığında belediye, DSİ ve gönüllü uzmanlardan oluşan bir ekip oluştursa idi çok kısa sürede sorunu bitirebilirdi. Anladığımız olmamış ve personeli ile çözmeye kalkmış.

DSİ Bölge Müdürlüğü’nde 40 yıl görev yapan ve Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin bile arayarak kentlerindeki sorunun çözümüne dair önerilerini dinlediği Sayın Osman Candeğer belediyemiz tarafından aranmamış. Maddi bir çıkar gözetmeksizin Trakya Platformu ekibi olarak bildiklerini ve deneyimlerini her yerde, herkese karşı söyleyen Osman Candeğer ile görüşülmemesi sorun çözmeye eksik başlanmış demektir. Umarım Sayın başkanın mücadelesi tez sona erer ve olumlu sonuçlanır.

Elbette bu konuda söz söyleyecek başkaları da var. Cumartesi günü Yerel Tarih Grubu konuşmacısı Hüseyin Erkin örneğin. Mutlaka daha başkaları da vardır. Yöneticilerin korkmadan çözüm için ortak akla başvurması, danışması, işini kolaylaştırır. Kendine değil kentine hizmet etmek isteyen kişiler kentte demokrasinin gelişmesine de böylece katkı sunar.

Şikayetleri değerlendirme, çözümleme masası ve sorunları ortak akıl ile çözme önerileri yanında bugüne dair bir önerim var: Bu akşam AKM Salonundaki ‘Onların Çağı’ adlı oyunu da öneririm. Saat 20.00’de Ankara Ekin Tiyatrosu’nun oyunu geçmişten bugüne örneklerle dolu bir kara mizah. Bertolt Brecht’in “Bay Keuner’in Öyküleri” nden hareketle özgün olarak tasarlanmış bir acıklı komedi.

Bilet bulamadı iseniz kapıda bulabilirsiniz…

    En az 10 karakter gerekli