DOLAR 32,2536 -0.03%
EURO 34,6823 -0.14%
ALTIN 2.399,53-0,02
BIST 10.247,75-0,86%
BITCOIN %
Edirne
18°

ORTA ŞİDDETLİ YAĞMUR

02:00

YATSI'YA KALAN SÜRE

170 okunma

GÜZEL İŞLER OLUYOR

ABONE OL
26 Ocak 2024 17:39
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Her vilayet gibi Edirne’nin de bir çok yapıma ihtiyacı var. Bunlardan birincisi onarım bekleyen tarihi atalarımızdan kalma yapılarımız taş yapıların bir çoğu onarılıp kullanılacak hale getirildi, hatta kullanılıyor. Bunlar taş köprüler, kervansaraylar, camiler. Bu konuda tek noksan 71 yıldır yıkık durumda olan bir türlü yapılamayan Edirne’nin ikinci simgesi olan saat kulemiz. Bu kadar yıl geçmesine rağmen bir türlü yapılamadı. Şimdi devlet saray içinde 1877 yılından beri yok edilen padişahlık zamanından kalma kalıntıları ve temelleri kalan eski sarayı ihya ediyor, yeniden canlandırıp hayat veriyor. Bu duruma çok seviniyoruz, var olasın Ulu Devlet. Zaten daha önceleri sarayın mutfak kısmı yapılmıştı, sarayın kalan kısımları da yapılmakla saray komple tamamlanacak. Onarılan taş yapıtlar bugün kullanılıyor ve bunlardan bir çoğu kira geliri yaratıyor, para kazandırıyor. Örneğin Ekmekçizade Kervansarayı, Rüstempaşa Kervansarayı, kapalı çarşılar gibi.
Bugüne kadar bunlar niye onarılmadı, imkansızlık, formaliteler, mimari sorunlar daha bir çok nedenler. Ama artık ilgileniliyor, onarılıyor ve yok olmaktan kurtarılıyor. Başarılı bir faaliyet, akla gelmeyen konular dahi onarıma alınıyor. Örneğin Gazimihal Köprüsü girişindeki Osmanlı’dan kalma hamam kalıntısı gibi.
Geriye ne kalıyor, devlet kendine ait eski yapıları sahiplenip onarıyor, ayakta tutuyor, yaşatıyor ama bu konuda bir kusur var bu tip binaların bir çoğu, belki içinde eşyaları da vardır, boş olup kullanılmıyor. Örneğin, Balıkpazarı caddesindeki eski Vali konağı boş duruyor, kullanılmıyor, kullanılmayan binada kendi kendini yiyor, harabe duruma düşüyor. Bu yapılar kullanılmalı boş tutulmamalı. Bir sorunda şahsa ait ahşap yapılar, kimse yapısının yok olmasını istemez ama ahşap yapılar on yılda bir onarım görmek ister. Onları yaşatacak olan onarımdır. Bu onarım yapılmadıkça o yapıları yaşatmak mümkün olmaz. Sahiplerinin onları onaracak maddi imkanı yoksa ne yapsınlar? İşte devlet burada devreye girmeli ve bu konuda şahsa ait ahşap evleri de onarmalı. Bu evler her ne kadar şahsa aitse de yine de Türkiye’nindir. Ahşap evleri onarmak hem pahalı hem de bu onarımı yapacak usta bulmak zor oluyor.
Bir haber işittik, eski Manyas Polis Karakolu. Bugün yaşayanlardan acaba kaç kişi Manyas Karakolunu bilir, bu yapı tekrar yapılacakmış. Çok iyi niyet bunun gibi su terazisi de antik değeri olan eski yapılar, yok olup gitmiştir, bunların yerlerine apartman yığınları oturtulmuştur. Bu yapıların bende bir çoğunun fotoğrafı var, her zaman fotoğraflarla yardımcı olabilirim, yeter ki eski Edirne’yi var edelim. Çok güzel antik değeri olan konaklar apartman yapmak uğruna yok edilmiştir.
Biz Edirne olarak hatayı 1974 yılında yaptık. Fabrikalar kurulurken yap satçı furyası başladı, apartman yaşamı uğruna ahşap yapıların bir çoğunu yok ettik, en verimli tarım arazilerini yok ettik. Halbuki, Edirne’yi eski Edirne yeni Edirne diye ikiye ayırıp eski Edirne’yi aynen koruyabilse idik bu gün bir FLORANSA yaratırdık, geçmiş ola. Beklediğimiz, daha GÜZEL İŞLERİN OLMASI . . . .

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP

    SON DAKİKA HABERLERİ