DEĞERLERİMİZİ  NASIL BU KADAR KOLAY HARCIYORUZ?

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Paranın değerini öğrenmek için, borç almak yeterlidir.

İnsanın değerini öğrenmek ise bozuk para harcamaya benzemez.

Mimar PINAR SİPAHİ, tasarım alanındaki çalışmalarıyla İtalya’nın en önemli devlet nişanlarından İtalyan Yıldızı Şövalyelik Nişanı’na layık görüldü. Mimar Pınar Sipahi Anadolu’nun dokuma mirasını modern tasarımlarla buluşturacak. Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde doğan Sipahi, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde mimarlık eğitimi aldı. Doktorasının bir bölümünü tasarım alanında dünyaya öncelik eden (mobilyadan, yat tasarımına, Ferrari’den İtalyan kıyafetlerine) İtalya’da tamamladı. Sipahi, bu ülkedeki bazı etkinlikler aracılığıyla Türk tasarımlarını tanıtma fırsatı buldu. Sipahi, İtalyan Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanlığının “İtalya Tasarım Günü” projesi kapsamında İtalya Başkonsolosluğu’nun davetiyle 2017 den itibaren etkinliğin Türkiye’de düzenlenmesine katkıda bulundu.

Türk ve İtalyan 64 şirket, 72 tasarımcı, 26 üniversite ve 2 teknoloji geliştirme bölgesi ile yüzlerce öğrenci ve tasarım takipçisini 2017’den bu yana bir araya getiren Sipahi’nin çalışmaları İtalya’nın en yüksek devlet nişanıyla onurlandırıldı.

Sipahi, İtalya Büyükelçisi Giorgi Marrapodi’nin teklifi ve İtalyan Cumhurbaşkanı Sergio MATTARELLA’nın onayıyla İtalya Yıldızı Şövalyelik Nişanını aldı. Sipahi’ye nişanı, Venedik sarayında iki oğluyla katıldığı törende takdim edildi.

PRF. DR. METİN TOLAN

Almanya’da Türk kökenli fizikçi Prof. Dr. METİN TOLAN, Göttingen Üniversitesi rektörlüğüne seçildi.

Göttingen Üniversitesi’nden yapılan yazılı açıklamada, üniversite senatosunun TOLAN’u oy birliğiyle rektör seçtiği, üniversite mütevelli heyetinin de bunu onayladığı belirtildi. TOLAN’ın görevine ilkbaharda başlayacağı belirtildi.

Göttingen Üniversitesi, 2021 yılı Ekim ayına kadar 45 Nobel Ödülü kazananı çıkarmış. En son Nobel ödülüne layık görülen Göttingen Üniversitesi mensubu 2014 yılında kimya alanında Stefan Hell’dir.

Örnekleri çoğaltmak mümkün. Türk insanına imkanları verdiğimizde bütün duvarları yıkıyor. İnsanımızda bir eksiklik yok ama başarılı insanımızı çabuk harcamada, hiç hoşgörüsüz davranmada üstümüze yok. Bu insanlar bunları hak ediyor mu sorgusu neden, niçin, kim, nasıl yaptı gibi aslını araştırma hiç yok. Yargısız infazlar diz boyu, örnek mi;

FATİH TERİM: Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük futbol hocası. Aldığı kupaların yarısını alan adam yetiştiremedik. 8 şampiyonluğu var. Oysa Türkiye’de 4 şampiyonluğu olan yok. Avrupa’da Milan düzeyinde defalarca şampiyon kulüpler kupasını alan bir takımı çalıştıran hocamız henüz yok. Bunları yazınca gene güzelleme yapıyor diyenleri duyar gibiyim ama ben fanatik bir Beşiktaşlıyım ve futbolda tek kıskandığım adam Fatih Terim. Bir bankayla adı anıldı, yazılanlar doğru mu yanlış mı, adını mı kullanıyorlar, yargı henüz karar vermemiş, adamı yurt dışına kaçırttık adeta ve iki haftada Yunanistan’ı salladı, takımını liderliğe oturttu.

ERGÜN ATAMAN

Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük basketbol hocası, bir eşi daha yok. Hangi takıma gitse ortalığı yıkıyor. Bir ara Beşiktaş’a geldi, almadık kupa bırakmadı. Sadece Türkiye’de olsa laf etmem ama şu anda Avrupa’nın en değerli basketbol hocası. Aldığı kupalara bir bakın, İtalya’da Siena, Türkiye de Galatasarayla, BEŞİKTAŞ’la, Anadolu Efes’le yaptıklarına bir bakın. Avrupa’nın en büyük hocası olarak bilinen Obrodovic’i kısıtlı imkanlarıyla nasıl yendiğine, Türkiye’deyken kaç kere yendiğine dikkatli bakın. Üç defa Avrupa kupası alan hocamız var mı bir bakın. Birileri şimdi çıkıp atma iki kupası var diyecek ama pandemi döneminde yarım kalan hiç yenilgi almadan lider gittiği şampiyonluk yolunda sırf Ergün Ataman’ın takımının şampiyonluğu garanti diye pandemiyi bahane edip ligi oynatmadı bu zalimler. Dikkatli ve tarafsız bakalım Ergün Ataman gittikten sonra Efes’in durumuna bir daha bakın derim. Şimdi en fanatik Yunanlıların bulunduğu Panathinaikos’ta zirveye koşarak gidiyor. Burada şimdiden yazıyorum, ayak oyunları olmazsa Panathinaikos bu yılın şampiyonu olacak. Yaşayalım görelim, onu da Efes’ten gönderenlere selam olsun. Pirima insanlar özeldir, bazı sıra dışı davranışlarını görmemek gerekir.

Arda Turan’a yapılanlara bir bakalım. Bayrampaşa’nın Âltıntepsi mahallesinden gelmiş, dünyanın en büyük üç takımından biri olan Barselona’da oynamış kaç futbolcumuz var? Çocuğa yapılmayan kalmadı. Oysa hiç bilmediği bir mecrada yaşayan, yoksul bir mahalleden çok çalışarak gelen bir adam olarak bakmamız gerekmiyor mu?

Keza dünyanın en büyük takımı Real Madrit’e giden Arda Güler’imize bir bakalım, neler yazılmadı ki bu gencecik adam için. Oysa Arda herşeyi yendi, sakatlıkların üstesinden geldi ve bizleri en iyi şekilde temsil edecek inşallah. Bize, bizim kadar, kimse zarar veremez.

Türkiye bütün bunları aşacak inşallah. Bu zorlanmalar daha önceleri bu gibi başarıları görmediğimizden, bu gibi deneyimlerimiz olmadığından kaynaklanıyor. Çok daha iyilerini göreceğiz ileride. Örnek mi; Türkiye yüzmede şampiyonlar çıkaramıyordu, çünkü bu iş için alt yapısı yoktu. Olimpik ölçülerde havuzlarımız çoğaldıkça dünya şampiyonlarını seyretmeye hazır olalım. Örnek mi kızımız BEYZA IŞIK’ı dikkatle izleyin, başardıklarına göz atın, aynı tempoyla giderse olimpiyat şampiyonumuz hazır.