DOLAR 32,1950 -0.04%
EURO 35,3565 0.31%
ALTIN 2.516,470,64
BIST 10.643,583,14%
BITCOIN 2129454-1,34%
Edirne
20°

KAPALI

13:06

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

198 okunma

Kenti yönetenler turizmin neresinde?

Trakya Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü'nden Prof. Dr. Emel Gönenç Güler, Edirne Yerel Tarih Grubu'nca düzenlenen Mart ayı halk buluşmasındaki “Edirne turizminde sürdürülebilir markalar ve marka kent oluşum sürecinde Edirne” konulu sunumunda, Edirne'nin bütün gümrük kapılarından gelen turistlerin kırmızı dipli mumla karşılanması gerektiğini belirtti… “Turist bir gece konaklıyor.İlk gün köfte ve ciğer, ya ikinci gün ne vereceğiz, ne sunacağız turiste?3'üncü bir yemek çeşidi sunamıyoruz. Oysa, Osmanlı mutfağı gibi önemli bir potansiyelimiz var” diyen Prof.Dr. Güler, “Sadece ciğerle olmaz, alternatifler geliştirmeliyiz” diye konuştu…

ABONE OL
3 Mart 2024 17:40
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İsmail DEMİRAY
Trakya Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü’nden Prof. Dr. Emel Gönenç Güler, Edirne Yerel Tarih Grubu’nca düzenlenen Mart ayı halk buluşmasındaki “Edirne turizminde sürdürülebilir markalar ve marka kent oluşum sürecinde Edirne” konulu sunumunda, Edirne’nin bütün gümrük kapılarından gelen turistlerin kırmızı dipli mumla karşılanması gerektiğini belirtti. “Turist bir gece konaklıyor.İlk gün köfte ve ciğer, ya ikinci gün ne vereceğiz, ne sunacağız turiste?3’üncü bir yemek çeşidi sunamıyoruz. Oysa, Osmanlı mutfağı gibi önemli bir potansiyelimiz var” diyen Prof.Dr. Güler, “Sadece ciğerle olmaz, alternatifler geliştirmeliyiz” diye konuştu.


Edirne Yerel Tarih Grubu’nun konuğu bu ay Trakya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Emel Gönenç Güler oldu. Sunum 02 Mart Cumartesi günü saat 14.00’te Atatürk Kültür Merkezi’nde yapıldı. Trakya Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü’nden Prof. Dr. Emel Gönenç Güler, “Edirne Turizminde Sürdürülebilir Markalar ve Markakent Oluşum Sürecinde Edirne” adı altında Edirne Turizmini yakından ilgilendiren bir sunum gerçekleştirdi.
Sunuma az sayıda Yerel Tarih Grubu üyesi ve konuya ilgi duyan konuk katıldı. Sunuma katılanlar arasında Edirne Valiliği Kültür ve Turizm Müdürlüğünden, Trakya Üniversitesi’nden ve Edirne Belediye’si Kültür Müdürlüğü’nden kimsenin olmaması dikkat çekti.


TURİSTLERİ KIRMIZI DİPLİ MUMLA KARŞILAMALIYIZ
Sunum öncesi Grup Sözcüsü Şükrü Akıllı yaptığı konuşmada Edirne ve turizmin önemine değinerek 11 yıl önce yazmış olduğu bir yazıyı okudu.
Prof. Dr. Emel Gönenç Güler konuşmasına “Sizleri kırmızı dipli mumla hoş geldiniz dileklerimle selamlıyorum” diyerek başladı.
Bir turizm kentinin sembolleri olması gerektiğini belirten Güler, Edirne’nin bütün gümrük kapılarından gelen turistlerin kırmızı dipli mumla karşılanması gerektiğini belirtti.
SULTANLAR ŞEHRİNE GELENLER KENDİNİ SULTANLAR GİBİ HİSSETMELİ
Türkiye’de turizm denince halen deniz, kum ve güneşin akla geldiğini, artık alternatif turizm olanaklarının değerlendirilmesi gerektiğini belirterek; şunları söyledi:
“Edirne madem ki Sultanlar Şehri olarak anılıyor o zaman bu kente gelenler kentte karşılanmaları, aldıkları hizmetler, konaklamaları sırasında kendilerine gösterilen ilgi, yedikleri ve içtiklerinin kalitesi konusunda kendilerini sultanlar gibi hissetmeliler.
TÜRKİYE DÜNYA TURİST SAYISINDA 6. SIRADA
Dünya’da yaşayan 8 milyar insanın bir buçuk milyarı sürekli dolaşıyor. Geziyor ve para harcıyor. Türkiye bu pastadan ne kadar pay alıyor ona bakmak gerek. Türkiye’ye gelen turist sayısı açısından Dünya’da 5. veya 6. sıralar arasında geziniyor. Bu da yaklaşık olarak 50 milyon turistin ülkemize gelerek ziyaret etmesi demek.
Turist sayısında ilk altıda olan ülkemiz turizmden kazanılan gelir sıralamasında alt seviyelere düşüyor. İlk sıraları paylaşan ülkelere giden turistler ortalama bin dolar civarında harcama yaparken ülkemizde bu rakam ne yazık ki daha düşük olmaktadır.
Turizm aynı zamanda yüksek oranda katma değer yaratır. Konaklamalarda bir oda üç kişiye istihdam yaratarak ülke ekonomisine büyük katkı sağlar.
Türkiye vazgeçilmez ülkelerden birisi durumda turizm açısından. Tarihi ve kültürel özellikleri ve doğal güzellikleri açısından çok zengin bir coğrafyada yaşıyoruz.
EDİRNE SADECE CİĞERLE OLMAZ, ALTERNATİFLER GELİŞTİRMELİYİZ
Edirne’ye gelen turistler alışveriş yapıyor,tava ciğerimizi yiyor, camileri ve tarihi yerleri de pek gezmiyor. Bir gece konaklıyor.İlk gün köfte ve ciğer, ya ikinci gün ne vereceğiz, ne sunacağız turiste,3’üncü bir yemek çeşidi sunamıyoruz. Oysa, Osmanlı mutfağı gibi önemli bir potansiyelimiz var.
Alternatifleri artırmalıyız, keşkek, kabak tatlısı, Rumeli tatlısı, brakana tatlısı gibi. Turiste hizmet eden garson ter kokarsa, döviz bozan kurda oynama yaparsa, taksici bir tur fazla attırırsa verilen bütün emekler boşa gidecektir. Memnun kalan turist memnuniyetini7 kişiye, memnun kalmayan şikayetini 40 kişiye anlatır.
Edirne’de motokros doğru bir örnek değildir. Bir ilçemiz golf turizmi koşullarını araştırmadan, golf sahalarının günde iki kez sulanması gerektiğini bilmeden ilçedeki su sorununa rağmen, Golf turizmi yapmak istemiştir. Fikirler iyice analiz edildikten sonra uygulamaya geçilmelidir.
Bu tür etkinliklerin yerine Edirne’yi tanıtan, Edirne’ye özgü geleneksel etkinlikler yapılmalıdır, örneğin yağlı güreş müsabakaları, helva sohbetleri. UNESCO’ya girmiş yağlı güreş etkinliklerimiz ne yazık ki sadece yılda bir defa gerçekleşiyor. Oysa, sezon boyunca hafta sonu Konya Mevlana gösterileri gibi Kırkpınar gösterileri yapılmalıdır.
Edirne’de sürdürülebilir turizm çalışmaları artık çocuklu aileler de düşünülerek gerçekleştirilmeli. Nehirlerin birleştiği Bülbül Adası gibi noktalar turizme kavuşturulmalı.
Edirne’de Selimiye, Sinagog, kilise, Bahai Beyaz Ev farklı dini temsil eden ibadet yerleri olup bu çok kültürlülük turizm açısından değerlendirilmelidir.
KAKAVA MUHTEŞEM BİR TURİZM ŞENLİĞİDİR
Sulukule’den sonra Kakava bu eksikliği kapatmakta. Muhteşem bir etkinlik Kakava. Binlerce insanı sabahın 6’sında hiçbir etkinlik 9/8 oynatamaz. Ama bunu kakava gerçekleştiriyor ve Edirne’ye özgü bir şölen bu. Gece eğlence yönünden eksik buluyorum Edirne’yi. Konaklayanlar genelde Cuma pazarı için Perşembe’den gelenler. Aşırı turizmin eksi yönü de o kentte enflasyon yaratması. Yani Edirne o yüzden biraz pahalı bir kent haline gelmiş durumda.
SADECE GÜLER YÜZLE DE OLMUYOR
Sadece tatlı dille, güler yüzle olmuyor artık turizm. Turistin beklentisinin bir tık üstünü vermek gerekiyor. Empati yapmalıyız, otele gelen turiste ismiyle hitap etmek, içtiği kahvenin yanında bir parça bademezmesi gibi stratejik ürünler sunmak, yediği ciğer veya köftenin yanına farklı bir garnitür koymak turistin daha çok memnun kalmasını sağlayacaktır.
Edirne’ye gelen turistin otogardan Karaağaç’a gitmek istediğini düşünün. Nasıl bir yolculuk bekliyor onu? Düşünmesi bile tedirgin edici. Ulaşımı sorunlu bir kent turizmde nasıl ivme kazanabilir ki? Toplu ulaşıma binen 65 yaş üstü insana lütfen gülümseyin, hoş geldin deyin.
Bir kentte turizm bütün kurumların el ele vermesiyle gelişir, kentte yaşayanlara değer katar.”
Prof. Dr. Emel Gönenç Güler, konuşmasının ardından sunuma katılanların sorularını yanıtladı. Soru cevap bölümünden sonra katılımcılar kendisine çiçek verdi. Yerel Tarih Grubu Başkanı Güngör Mazlum da katkıları için teşekkür etti.

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP

    SON DAKİKA HABERLERİ