‘Kadına şiddet toplumsal sorun’

4

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Vatan Partisi Edirne Belediye Başkan Adayı Fatma Müzeyyen Oktay, şiddetin oluşmasını engellemek için kadının ekonomik, siyasi, sosyal konumu güçlendirilmesi ve bunun Devlet Politikası olarak geliştirilmesi gerektiğini bildirdi.
Vatan Partisi Belediye Başkan Adayı Fatma Müzeyyen Oktay, Edirne’de önceki akşam boşandığı eşi tarafından öldürülen polis memurunun acısının yürekleri dağladığını belirterek, şunları kaydetti:
“Kadınlar ölmek istemiyor. Kadınlar bu memleketin havasını koklamak, suyunu içmek, ekmeğini yemek, sevmek, sevilmek, çalışmak, üretmek, öğrenmek, öğretmek; var olmak, yaşamak istiyor! Yaşayacağız, yaşatacağız. Başı dik, özgür biçimde, bir arada insanca yaşayacağız. Kadına şiddeti yaratan iklimi hep birlikte değiştireceğiz. Kadına yönelik şiddeti ve her türlü ayrımcılığı önlemek için toplumsal seferberliğe çağırıyoruz.
Toplumsal seferberliğe çağırıyoruz çünkü kadına yönelik şiddet toplumsal bir sorundur. Şiddeti doğuran etkenler de şiddetin sonuçları da bireysel değildir. Dolayısıyla çözüm de toplumsaldır. Kadına yönelik şiddetle mücadele; çok yönlü, bütüncül bir yaklaşımı ve toplumun tüm kesimlerinin ortak ve kararlı mücadelesini gerektirir. Kadınıyla erkeğiyle hiçbir yurttaşın, devletin hiçbir kurumunun, siyasi partilerin hiçbirinin, hiçbir demokratik kitle örgütünün, hiçbir medya kuruluşunun bu mücadeleden kaçma lüksü yoktur. Sosyal medya tepkiselliğiyle, göz boyamalık çözümlerle, genel geçer laflarla kadınlarımızı yaşatamayız. Değişmek, değiştirmek, insanlığın ortak özlemlerinde buluşmak mecburiyetindeyiz.
Kadına şiddetle mücadele özünde yeni bir toplum ve yeni bir insan yaratma mücadelesidir. Köklerimiz Cumhuriyet Devrimindedir. Yeniden Cumhuriyet kültürü, milli kültür için eğitim seferberliği başlatılmalıdır. Kadınların istihdamı, ekonomik bağımsızlığa kavuşmaları eşitsizliği azaltmada en önemli etmendir. Çalışma yaşamı kadınlara ekonomik özgürlük sağlarken, özgüvenlerini ve toplumsal saygınlıklarını artırmakta, aile içindeki konumlarını iyileştirmektedir. Kadınlara iş ve kazanç olanağı sağlanmalı, kadınlar tıpkı erkekler gibi toplumsal üretimde yaygın şekilde yer almalıdır. Ülkemiz için genel bir sorun haline gelen işsizlik, kadınları çok daha fazla etkilemektedir. Zaten çalışma yaşamında kendine zor yer edinen kadın kriz koşullarında yük olarak görülmekte, ilk gözden çıkarılan olmaktadır. Ya da düşük ücretlerle güvencesiz çalışmaya mahkûm edilmektedir.
Türkiye’nin kalkınması, refahı, huzuru için de kadının huzuru, gelişimi ve mutluluğu için de Üretim Devrimi şarttır. Kadınların işgücüne katılmalarının önündeki engeller de temizlenmelidir. Kadınların siyasi hayata daha etkin katılmaları, karar alma mekanizmalarında bulunmaları, sosyal yaşantıda, bilimde, sporda, sanatta önder roller üstlenmeleri de eşitsizlikle mücadelenin en etkili yöntemlerindendir. Şiddetle tam anlamıyla mücadele edebilmek yani şiddetin oluşmasını engellemek için kadının ekonomik, siyasi, sosyal konumu güçlendirilmelidir. Bu, Devlet Politikası olarak geliştirilmelidir.”