Bugün günlerden 21 Aralık, Atatürk’ün Edirne’ye gelişinin 93’ncü yılı.
Ben de bu günü, değerleri bize sonsuza kadar rehber olacak Atatürk Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü sofraları ve Çankaya konuklarını sayılamayacak çok örnekler içinden seçtiğim birkaç örnek ile anmak istedim.
Bu vesile ile de Atatürk’ün Trakya Gezisi ve Edirne ziyaretlerine bu bağlamdaki anılar ile başlayalım.
Edirne Yerel Tarih Grubu öncüsü Sn. Güngör Mazlum’un 2020 tarihli çok kıymetli ve anlamlı kitabındaki bilgilere göre
Atatürk Trakya gezisine 19 Aralık 1930 tarihinde Sirkeci garında bindiği trenle başlıyor. Beraberinde kız kardeşi Makbule Atatan ve Afet İnan ile Şükrü Saraçoğlu, Tevfik Bıyıklıoğlu, Recep Peker, Hasan Cavit, Recep Zühtü, Salih Bozok, Kılıç Ali, Ruşen Eşref Ünaydın, üst düzey bürokratlar ve gazeteciler var. Zira tüm gezilerinde demiryolu hattı bulunan şehirlere trenle gitmeyi tercih ettiği gibi.
Be gezide de Kırklareli’ne kadar olan yolculuk trenle yapılıp sonra Edirne’ye Hasköy yolu üzerinden otomobille devam ediliyor. Yolculuk esnasında tren hattı üzerinde bulunan tüm istasyonlar kurtarıcılarını görmek isteyen heyecanlı halk ile dolu.
20 Aralık günü Kırklareli’yle varışta Valilik ve Süvari Tümen Komutanlığı ziyaretinin ardından Şevket Dingiloğlu’nun Belediye Başkanı olduğu Kırklareli Belediyesine gidiliyor. Burada kendilerine zabıta memuru Süleyman Efendi (Önen) tarafından kentte yüz yılı aşkın bir geçmişi olan dibek kahvesi edilir. Ki paşanın kahve sevdiği biliniyor.
Atatürk her gezisinde olduğu gibi resmi görevliler dışında halkın görüş ve isteklerini bilmek istediğinden herkesin serbestçe konuşmasını ister ve ilgiyle dinlerken bu kez ikram edilen Kırklarelili sirkeci Hüseyin Ağa’nın meşhur hardaliyesidir. Güzel tadı ve kokusu olan içecek hakkında bilgilendirilen Mustafa Kemal çok beğendiği bu içecek için yanındakilere Kırklareli’nin tarihi bağcılığının gelişmesinde önemli rol oynayacağını ifade ederek “Hardaliye Milli Meşrubat Haline Getirilsin” emrini verir.
Bugün Kırklareli’nin coğrafi işaretli ürünü olan Hardaliyenin gerek Kırklareli’nde gerekse bağları ile ünlü Edirne’de geçmişinden yüklü hatıralar ile üretilip ticari ürün haline gelmesi Atatürk’ün sayesindedir.
Kırklareli ziyaretlerinde geceyi trende geçiren Atatürk için; Dereköy’de tutulmuş alabalık, karaca etinden yapılmış yahni, Burgazcık (Geçitağzı)’da yetiştirilen fasulyeden yapılmış çömlek fasulyesi, beyaz, kaşar peyniri ve hardaliye ile hazırlanan sofra trene taşınır. O gece Mustafa Kemalin Sofrasında beraberindekiler haricinde Vali ve eşi Kırklareli Milletvekili, Sağlık Müdürü gibi özel yerel konuklar da yer alır (bu sofra ile ilgili kitaba geçen anılar gazeteci yazar Nazif Karaçam’ın “Atatürk Kırklareli’nde” isimli kitabından derlenmiş).
21 Aralık’ta Kırklareli’ne veda eden Mustafa Kemal Atatürk ilk kez resmi, askeri ve sivil erkân tarafından Hasköy’de, Edirne Hacılarezanı mevkiinde ise şehir adına Belediye Başkanı Ekrem Demiray ve ekibi tarafından karşılanır.
Edirne’de Belediye, Cumhuriyet Halk Fırkası, Edirne Karaağaç yatılı ve Erkek Öğretmen okullarını, Türk Ocağını, Selimiye Camii ve Edirne Müzesi ziyaretlerinde yine kendisini görmeye, dileklerini anlatmaya gelen halk ile her zamanki gibi yakından ilgileniyor. Kemal Köy ‘de halkın ve ordunun beslenmeye ihtiyacı olduğuna dikkat çekerek bazı yakınmalara karşın bu mevkide olduğu gibi çeltik üretiminin yapılması gerektiği yolunda köylüyü ikna ettiği anılar da yer almış.
Atatürk Edirne’de kaldığı sürece her zamanki gibi fikirlerini alarak değerlendirmelerde bulunmak üzere beraberindekiler ve yerel misafirleri ile birlikte olacağı yemek sofraları meclis salonunda hazırlanıyor.
Ve 21-25 Aralık tarihleri arası Edirne ziyaretlerinde halktan birinin bir esnaf lokantası olan Tavukkapı Caddesindeki Umumi Lokanta-Mehmet Hilmi (İnce Mehmet)’yı da onurlandırmış. İyi bir aşçı olan Mehmet Efendi’nin yaptığı pilav ve fasulye pilakiyi çok beğenerek onu kutlayıp Ankara’ya gelirmisin? demiş. Bu ziyaretten çok memnuniyet duyan Mehmet Hilmi Efendi 1937 yılında Trakya Manevralarına katılan Atatürk’e isteği üzerine yemekler de göndermiş (Oral Onur anıları 1988 mektubuna istinaden Turgut Kut yazısı Yemek ve Kültür, 10.sayı-ve Hudut Gazetesi M.Gizerler)
Mustafa Kemal Atatürk’ün Trakya ve Edirne ziyaretleri, sofraları çok kıymetli ve anlamlı.
Zira küllerinden yeniden doğan bir ülkenin geleceğinin filizleri ilk kurulan Ankara sofralarında yeşermiş, Cumhuriyetin geleceği bu çalışma yemeklerinde, protokol sofraları ve davetlerinde şekillenmiş. Bu ziyaret de böyle bir çalışma sofrasının konusu olmuştur kuşkusuz.
(DEVAM EDECEK)