DOLAR 39,8301 0.04%
EURO 46,9646 -0.05%
ALTIN 4.274,381,11
BIST 10.080,351,33%
BITCOIN 4217256-1,22%
Edirne
28°

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

68 okunma

ÇOCUK İŞÇİLER

ABONE OL
10 Mayıs 2025 07:23
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İnsan yaşamının birde çocukluk devresi vardır; bu da 6 ile 15 yaş diyelim. Bu yaşta insan kendini bilmeye başlar, anne baba kontrolünden yavaş yavaş çıkar, kendi gayreti ile yolunu bulmaya, bir konu karşısında iradesini kullanmaya başlar. Bu daha fazla ilkokul ve ortaokul sıralarıdır, buna reşitlik diyebiliriz. Bu devre bir çok konuyu merak etme ve öğrenme sürecidir.
Öğrenmek sonu olmayan bir süreç ama hep öğrenmek. Buna sebep ne, merak. İnsan ne kadar meraklı olursa, öğrenme hevesi de o kadar çok olur. Bu işlevi okul, kişisel merak, görme, duyma, okuma sağlar. Bu olaylar daha fazla çocukluk devresinde olur. Öğrenme sürecini rahat verimli bir şekilde sağlamak içinde çocuğun karnı tok, sırtı pek olmalıdır. Bunu da sağlayacak olan ailedir. Bunu bazı aileler sağlarken, hatta daha fazlasını bazı ailelerde sağlayamamaktadır. Hatta hiç sağlayamayanlarda var. Buna sebep gelirinin az olması, kalabalık nüfusa sahip olmaları, gelirin masrafları karşılayamaması, yani fakirlik. Böyle bir aile de gelir getiren yalnız baba ise demek gelir yeterli olmuyor. O halde başkaları da gelir sağlamalı. Başka gelir getiren kimse yoksa, bunlarda çocuklar oluyor. Onlarda iş bulmalı, onlarda para kazanmalı, aileye gelir getirmeli.
Çocuk yaştaki bir kimsenin mesleği yoktur. Ne iş yapacakta para kazanacak. Ne iş bulursa, inşaatlarda ustalara yardımcı olmak, meyve toplamak, pamuk toplamak, getir götür işleri, gazete evrak dağıtmak, bunun gibi basit işler. Tabi çocuk bu işleri bulabilirse.
Bende bu işleri okul çağında iken yaz tatillerinde yapmışımdır. O zamanlar yaz tatilleri dört aydı. İnşaatlarda, torna atölyelerinde çalışıp okul harçlığımı çıkarırdım. Çünkü ailem geçim sıkıntısı çekerdi, bana harçlık veremezdi. Bazı aileler geçim sıkıntısını azalmak için, iş yapabilecek çocuklarını okuldan alıp işyerlerine verip, para kazandırarak ailenin geçim masrafına katkı sağlıyorlar. Bu durum ne kadar doğrudur? Elbette doğrudur denilemez ama geçim sıkıntısı bu olayı zorluyor. Devlet bu çocuklara maddi yönden destek olmalı, hatta geçim sıkıntısı yüzünden dilencilik yapanlar var. Eğer Türkiye büyük Türkiye ise, bu hal Türkiye’nin büyüklüğüne yakışmıyor. Kırklı yıllarda Edirne’de epey Yahudi vardı, dilenen bir Yahudi göremezdik, dilencilerin çoğu Roman vatandaşlardı.
Peki çocuk işçileri iş yerinde çalıştıran işverenler bu konuya nasıl bakıyor, ne diyor? Ne diyecek, çocuk işçiler ucuz işçi oluyor. Bir yerde bu durumdan memnun. İşverenler için çocuk işçiler nimet, işveren bir ustaya verdiği ücreti çocuk işçiye vermez yani az para ile iş gördürüyor. Vaziyetten memnun olan işveren oluyor. Çocuk tahsilini yapamıyor, oynayamıyor, spor yapamıyor yani çocuk çocukluğunu yaşayamıyor. Çocuğun akranları okula gidip bir şeyler öğrenirken, o iş yerinde çalışıyor. Sadece imrenerek, akranlarına özenerek karşıdan bakıyor, yapabileceği başka bir şey yok.
Atatürk 23 Nisan’ı Çocuk Bayramı yapıp çocuklara armağan etmiştir ama bizler bu çocuklara sahip çıkmıyoruz. Gerçi 16 yaşın altında çocuklar iş yerlerinde çalışamaz denirse de kim uyuyor, Bilhassa kırsal bölgelerde.
Çocuk işçiler konusu yalnız Türkiye’nin değil bir çok ülkenin konusu. Bu konuyu global olarak düşünmek ve çareler aramak gerekir. Sonra bu konu büyük bir sorun olarak çıkacak. Dünya durduğu yerde durmuyor, kısa zamanda büyük değişiklikler oluyor, çocukları başı boş bırakamayız. Sonra zorluklar ile karşılaşırız. Bir an önce bu konuyu halletmeliyiz. Aksi halde büyük bir sorun olur ÇOCUK İŞÇİLER…

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ