Dünyanın sorunu yalnız hava şartları değil. Üzerinde yaşadığımız, ülke dediğimiz yerlerdeki insan sayısının gittikçe artmasıdır yani nüfus artışı. Bu konu insanlar için hem beslenme bakımından, hem yerleşme yani ikametgah bakımından sorun yaratıyor. Daha çok ikametgaha ihtiyaç oluyor. Daha fazla ev için arsa oluşması gerekiyor. Daha fazla arsa oluşması daha fazla arazi kaybı demek. Buda daha fazla besin azlığı oluyor. Çaresi binaları yatay yüzeyde yapacağımıza dikey yüzeyde yapmak yani apartman sistemi. Asansör denilen makine olduğuna göre inip çıkma sorunu problem olmaz. Apartman çağını yaşıyoruz. Bir arsanın üzerine birden fazla ev yapacağımıza göre üst üste bir çok ev yaratıyoruz. Bu yapıya da APARTMAN deniyor. Apartmanda ekserisi birbirine benzer, yaşadığımız konutlara daire deniyor, yaşadığımız bu çağda apartman çağı oluyor. Peki bunda kazancımız ne? Arsa masrafı daire sayısına bölünüyor, daire başına pay miktarı daha ucuza geliyor, arsa için çok arazi işgal edilmiyor, tarım için epey arazı kalıyor. Türkiye’de yapılar arazinin %15 ini işgal etmiştir, bu bir arazı kaybıdır. Apartman yaşamı nasıl bir yaşamdır? Herkesin oturacağı yer ayrı, orada yatıp kalkıyor, orada yiyip içiyor, dairesinde yaşıyor, bu yaşamada apartman yaşamı deniyor. Tabi bu yaşamda bahçe yok, bir tutam çiçeğe hasret kalıyorsun, gençler için spor yapacak bir saha yok, çamaşırını asıp kurutacak yer yok, çocuğunla birlikte toprağı eşeleyip bir tutam çiçek ekecek yer yok. Meraklı olanlar için dairenin içinde veya balkonda bir kaç saksı çiçek barındırabiliyorsun. Müşterek yerlerin temizliği, bakımı hep oturana ait oluyor, bu masrafa da apartman aidatı deniyor, her daire aynı miktar ödüyor. Apartman yaşamı böyle işte. Apartman denilen bu yapıların yerleşimi nasıl oluyor? Ya birbirine bitişik varsa küçük bir bahçesi oluyor, bu tip yerleşimlere bitişik nizam deniyor. Yahutta binalar birbirinden ayrı şekilde yerleşme yapılıyor, buna da ayrık nizam deniliyor. Tabi bu tip yerleşim daha rahat, her taraftan güneş görüyor, tercih edilecek yerleşim. Örneğin Binevler semti, Dörtkaya mevki. Bitişik nizama örnekte Kaleiçi semti, Esentepe, Abdurrahman mahallesi gösterilir. Bitişik nizam yönetiminde işin birde kötü tarafı var, yol genişliği aynı kalıyor, daireler yeteri kadar güneş yüzü görmüyor, çiçek, manzara yok, spor yapma olanağı yok, apartman kurallarını bilmeyen komşular olabiliyor. Neticede var mı müstakil ev gibisi? Apartman yaşamı zorunluluktan doğan bir olay. Bugün ekseri bu yaşam uygulanıyor. Bazı kimseler bunu modern yaşam olarak kabul ediyor, hiçte öyle değil. Apartmanların yapımında ehil olmayan kimseler kullanılıyor, kazanacağım diye eksik malzeme kullanılıyor, bir depren anında insan ve mal zaiyatı çok oluyor. Bitişik nizamlı yerlerde sokaklar dar, boş bir alan yok, kaç kaça bilirsen. Nereye, sağın solun apartman yığını, halbuki bitişik nizam uygulamalarında bir yerde çocuklar için oyun ve spor sahaları olmalı. Apartman dairesi denilen yerlerde günün yirmidört saatini geçirmek insanı bunalıma sokar, asabi yapar, çaresi sık sık açık havaya çıkmak. Bu apartman yaşamından vaz geçelim, müstakil evde oturalım ama nasıl? Arsa fiyatları çok pahalı, yerleşim yerlerinde boş arsa yok, arsa yaratmak için eski yapılar yıkılıp yerine apartman dikiliyor. Yıkılan yapı antik değerde imiş, hiç bir şey ifade etmiyor, yeter ki orası sahibine kazanç sağlasın. Bu nedenle atadan kalma ahşap evleri yok ediyoruz. Keşke daha akıllıca hareket etsek İtalyanlar gibi. Bundan sonraki yaşantımızda eksik olmayacak apartman yaşamı KATLAR YÜKSELDİKÇE…
News
