Kıbrıs Akdeniz’de Rumların, Türklerin ve biraz da İngilizlerin yaşadığı bir ada. Osmanlı zamanında Sultan İkinci Selim zamanında savaşla kazanılmış, 400 yıl Türk hakimiyetinde kalmıştır. 1870 li yıllarda İngilizlerle yapılan anlaşma gereği adanın mülkiyeti Türklerin olacak, yönetimi İngilizler yapacaktı. Bu durumdan Rumlar da, Türkler de memnun, İngilizler iyi idare ediyordu. Fakat İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Rumlarda bir takım kıpırdanmalar oluyor, ONASİS diye bir fikir ortaya atılıyor. Anlamı, İngilizler adadan gitmeli, ada Yunanistan’a bağlanmalı. Epey İngiliz adadan ayrılıyor, yalnız İngilizlerin askeri üsleri kalıyor. Bu seferde ayni politika Türklere uygulanıyor, silahlı çatışmalar oluyor, her iki taraftan da kan dökülüyor. Türkler de Türkiye’nin desteği ile silahla örgütleniyor, onlara MÜCAHİTLER deniliyor. Bu mücadele 1960 lı yıllara kadar gidiyor. Kıbrıs devleti diye Rum ve Türkler den oluşan bir devlet kuruluyor, bu devlette yürümüyor, dağılıyor. Rumlar EOKA diye bir katliam örgütü kuruyorlar. Bu örgütte Türklere karşı katliamlar yapıyor ve geliniyor 1974 yılına.
1974 yılında ne oldu, Türk askeri adaya çıktı, Kıbrıslı Türklerin çoğu adanın kuzey tarafına göç etti, Türk askerinin koruması altına alındı. Rumlarla silahlı çatışmalar oldu, Rumları da Yunanistan destekliyordu. Adaya çıkan Türk askeri dar bir bölgedeydi, daha güneye inecekti, Londra’da diplomatik görüşmeler devam ediyordu, çıkmaza girince Başbakan Sy Ecevit’in şifreli — Ayşe tatile çıkabilir — mesajı ile asker güneye sarkarak alanını genişletti.
Adanın kuzey bölgesi artık Türk askerinin kontrolü altındaydı. Kıbrıslı Türkler askerin himayesinde yaşıyorlardı, resmen ada ikiye bölünmüştü. Kuzey tarafı Türklerin, güney tarafı Rumların. Bu arada çıkartma sırasında tatsız olaylarda oluyordu. Genelkurmay bir yerlerden bir mesaj alır, — Türk bayrağı çekmiş bir Yunan savaş gemisi Kıbrıs’a gitmektedir — mesaj aynen Başbakan Sy Bülent Ecevit’e iletilir. Başbakan ABD Dışişleri Bakanı ile konuyu görüşür, bu arada gemi üzerinde uçaklar ile keşif yapılır. Gemi Türk gemisi mi Yunan gemisi mi netleşmeden Türk uçaklarınca bombalanır ve batırılır. Kurtulanlar kurtulmuştur, 54 denizci de kaybolmuştur. Konu netleşir gemi Türk gemisidir, ismi Kocatepedir, buna sebep istihbarat zaafiyetidir. Konu yargılanmadan örtbas edilir kapanır.
Artık Kıbrıs adası ikiye bölünmüştür, güney tarafı Güney Kıbrıs Rum Devleti, kuzey kısmı Kuzey Kıbrıs Türk Devleti. Bu hal 1983 ten beri böyledir.
Geçen hafta 19-7-2024 Cumartesi günü Türk Askerinin adaya çıkartma yapmasının 50. yılı görkemli bir şekilde kutlanmıştır. Törene Devlet erkanı, Gaziler, halk, çok kalabalık bir topluluk katılmış ve kutlama yapılmıştır. Bugünkü nesilden Kıbrıs’ta o acı günleri yaşayan fazla kimsede kalmadı, onların çoğu toprak oldu gitti. Başta Fazıl Küçük, Rauf Denktaş olmak üzere. Benim yaşımda olanlar Kıbrıs için az yürüyüşler, mitingler yapmadık, bu mitinglerde avaz avaz bağırırdık — Ya taksim ya ölüm — en doğrusu oldu ve Kıbrıs ikiye bölündü. Aartık Kıbrıslı Türklere Rum baskısı uygulanmıyor, Rumlar bir tarafta, Türkler bir tarafta ayrı birer devlet.
Kıbrıs’a iki kere gittim, tabi Türk tarafına. Türkiye’den hiç farkı yok, Türk Lirası geçerli, ağırlık ölçüsü olarak okka kullanılıyor, otoların direksiyonları solda değil sağ tarafta, trafik soldan işliyor. Kıbrıs’ın tek değişmeyen özelliği aşırı derecede sıcak olması. Her türlü meyve, sebze yetişiyor, turistik bakımından üst seviyede, kuzey tarafı Türkiye devletinin desteği ile yaşıyor. Nice 50. Yıl kutlamalarına KIBRIS . . .