DOLAR 35,2068 0.3%
EURO 36,7672 0.92%
ALTIN 2.968,331,32
BIST 9.724,50-0,42%
BITCOIN 3403655-1,83%
Edirne

PARÇALI AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

386 okunma

“Yumuşama/normalleşme” arayışı; Kılıçdaroğlu gevezeliği…

ABONE OL
4 Haziran 2024 17:45
3

BEĞENDİM

ABONE OL

Kızılcahamam’daki İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda konuşan Erdoğan,

“AKP’de değişim” mesajı verdi.

Ancak Erdoğan’ın;

//Biz yumuşama adı altında, ilkelerimizden, hassasiyetlerimizden, kırmızıçizgilerimizden ödün verecek değiliz. Muhalefetten de böyle bir taviz beklemiyoruz// açıklaması sözü edilen değişimin içeriği hakkında soru işaretleri bıraktı.

Muhtemelen değişimden kastedilen: kaynakların verimli kullanılmaması, milletin parasının har vurulup harman savrulması, ekonomi politikalardaki yanlışlar sonucu girilen ekonomik darboğazdan çıkışta gerek tasarruf tedbirleri gerekse kaynakların doğru/dürüst/verimli kullanılması mecburiyetidir.

Ve fakat…

Erdoğan’ın önümüzdeki dört yıl iktidarı bırakmaya niyeti olmadığını gösteren: //Dört yıllık seçimsiz dönemi Türkiye için tam anlamıyla bir icraat, eser ve hizmet seferberliğine dönüştürmeyi amaçlıyoruz// sözlerinin kastedilen ‘değişim’ ile örtüşmediği de apaçık ortada.

Çünkü AKP’ye özgü, kuruluşundan itibaren kulaklarımızda çınlayan bu kalkınma politikaları ciddi kaynak gerektirmektedir. Üstelik ekonomik darboğazdan nasıl çıkılacağı halen bir muammadır; haliyle Erdoğan’ın vaatleri de bir bilmecedir.

Kaldı ki, bugün ekonomide yaşanan sorunlar tam da bu neoliberal ekonomi politikalar sonucu değil midir?

Misal: Yap-İşlet-Devret modelinin bütçeye getirdiği yükün fayda-maliyet terazisinde maliyet kefesini nasıl çökerttiği unutulabilir mi?

Ekonomideki darboğazdan çıkılmak isteniyorsa eğer önce bu Yap-İşlet-Devret yatırımlarındaki kara deliklerin çapı küçültülmelidir. Yapılan anlaşmaların mali boyutunun gözden geçirilerek yeni bir ödeme planına geçiş sağlanmalıdır. İhaleyi veren devlet, zarardan dönecek güce de sahiptir.

Kamuda öngörülen ve ne kadarının gerçekleşeceği tartışmalı 100 milyar lira tasarruftan çok daha fazlası işte bu kara deliklerde kaybolup gitmekte ve ülke ekonomisinde yaşanan kaynak sorununda önemli bir yer kaplamaktadır.

Peki, AKP’den böyle bir hamle beklemek akla uygun mudur? Zor görünüyor.

Peki, ya CHP?

Kılıçdaroğlu’nun 2023 seçim sürecindeki şu sözleri CHP için bağlayıcıdır:

// İster beşli çete olun ister 55’li çete olun, kim soyduysa, kim kul hakkı yediyse hepsinin hesabını soracağım ve o paraların tamamını getireceğim/ ( 8 Mayıs 2023, Diken)

Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçilemedi diye bu iddialı sözlerin havada kalması ‘normal’ mi?

Yoksa Özgür farklı mı düşünüyor?

AKP’nin Kızılcahamam toplantısından çıkan diğer bir sonuç da, önceki yazılardan hatırlayacağınız, “yumuşama/normalleşme” diyaloğundan olumlu bir açılım beklememek gerektiği saptamamızın teyit edilmesi yönündedir.

2015 yılı istikşafi görüşmelerdeki gibi AKP’ye hamle kazandıran böylesi bir girişimin, halkın CHP’den beklentileri ile örtüşmediğini de belirtmiştik.

CHP lideri Özgür Özel’i bayramdan önce ziyaret edeceğini belirten Erdoğan’ın şu sözlerini tekrarlayalım: //Biz yumuşama adı altında, ilkelerimizden, hassasiyetlerimizden, kırmızıçizgilerimizden ödün verecek değiliz. Muhalefetten de böyle bir taviz beklemiyoruz.// (ODATV)

Buluşmanın nezaket ziyaretinden öte bir anlam taşımadığı apaçık ortada lakin “yumuşama/normalleşme” görüşmelerinin zaten eşyanın tabiatına aykırı olduğunu bilemeyecek kadar tecrübesiz bir siyasetçi midir Özgür Özel?

Elbette “hayır”; ama seçmen desteğinde artış hesabı var… 

Bu oy avcılığına, seçim odaklı güdük hesaplara da “reel siyaset” deniyor. 

Diğer taraftan,  ülke siyasetinde “yumuşama/normalleşme” ihtiyacı ana muhalefet partisi CHP’den kaynaklı görülemez.

Açıktır ki, kutuplaştırıcı/ötekileştirici siyaset dili münhasıran Erdoğan’a aittir.

Diyaloğa ve gerektiğinde işbirliğine açık bir yaklaşım, Erdoğan’ın siyaset tarzında yer bulabilir mi? Çok naif bir beklenti olur.

Artık kanıksadığımız,  bir toplum yönetim biçimi, kendi seçmenini tahkim etmeye programlı Erdoğan siyaset dili aşılmadan ülke siyasi ikliminde “normalleşme” beklemek ham hayaldir.

Dahası var tabii…

AKP iktidarının Cumhuriyet karşıtı projeleri,  neoliberal ekonomi politikaları sonucu değil midir toplumda yaşanan gerilim/sıkışmışlık? Ve bunda CHP’nin durumu idare eden, ödün verici yaklaşımının payı yok mudur?

Nitekim iktidar “yumuşama/normalleşme” sürecinde dahi yıllardır kendi siyasi görüşünden kaynaklı zorlamalardan geri adım atmadığı gibi, ajandasına uygun planlı programlı yürümektedir.

“Türkiye Yüzyılı Maarif Müfredatı” , Cumhuriyet değerleri, Anayasa ile çelişmiyor mu?

Evet, CHP tepkisini gösterdi ama hangi sonuç alındı?

Hakeza; 11. yılında Gezi Parkı eylemlerini TBMM kürsüsünden selamlayan, yaşamını yitirenleri anan, “Tayfun Kahraman, Can Atalay, Çiğdem Mater, Mine Özerden, Osman Kavala her birisi orada, her birimizin yerine tutulmaktadır. Bu esaret son bulmalıdır” diyen Özel’in hassasiyeti bayram öncesi görüşmede Erdoğan’ın dikkatine mazhar olacak mı?  

Evet, “yumuşama/normalleşme” görüşmelerinin terazisi bu örnek sorular olabilir mesela.

Öyle görünüyor ki, bayramdan sonra ülke siyaseti yine ‘normal seyrine’ dönecek,

istikşafi görüşmelerde olduğu gibi Özel’in bu pek naif girişimi de rafa kalkacaktır.

Kılıçdaroğlu gevezeliği kime yarıyor?

Cumhuriyet’ten Mustafa Balbay’a konuşan Özel, CHP’yi iktidar yapmak istediğini,

bu süreçte CHP’nin içinin de normalleşeceğini, parti içi düzenin bütün kurallarını ve kurumlarını işleteceğini belirtmiş.

Özel’in CHP’nin normalleşme ihtiyacını bütün kuralların ve kurumların işletilmesine bağlaması olumludur.

Özel, ülke siyasi ikliminin normalleşmesine mesai harcamak yerine CHP’deki yapısal sorunların çözümüne odaklı çabalara ağırlık verirse hedeflenen iktidar yolunda en önemli adımı atmış olacaktır.

Kılıçdaroğlu’nun lüzumsuz ve zırt pırt ortaya döktüğü, CHP’de karışıklığı körükleyen laflarına da ancak böyle set çekilebilir.

Savcı Sayan, Mehmet Sevigen, Yılmaz Ateş, Öztürk Yılmaz gibi pek mühim siyasi figürlere AKP medyası tarafından gösterilen teveccüh , CHP aleyhine konuşturulmaları belleklerdedir.

Bu kervana şimdi de sabık genel başkan Kemal Efendi katıldı. İşlev yine aynı; AKP’nin değirmenine su taşımak…

Üstelik iktidar alternatifi konumunu – konjonktüre de bağlı- giderek kuvvetlendiren CHP’nin ayağına kurşun sıkmak değil de nedir sabık genel başkan Kılıçdaroğlu’nun lafları…

Proje müddetinin, son kullanma tarihinin bittiğinin farkında olup bu ahir ömürde huzurlu bir hayat sürmek yerine neden lüzumsuz laflar eder, zırt pırt ortaya çıkar Kemal Bey?

 Özel’in şu açıklaması kısmi bir cevap olabilir…

//Benim gördüğüm Kemal Bey’le çok yakın siyaset yapmış bazı arkadaşlar, “Kemal Bey siyasetin tümüyle dışında kalırsa biz de siyaset yapamayız” gibi bir kaygı içindeler. Belki bu kaygıdan Kemal Bey de etkileniyor. Bu partiye verilen hiçbir emek boşa gitmeyecek. Bunu zamanla herkes görecek.// (Cumhuriyet)

Yine parti içi koltuk kavgası, siyasi ikbal odaklı sınır tanımayan utanmazlıklar… 

Hem de seçimden iki ay sonra ve halkın kredi açarak umut bağladığı CHP’deki bu iç çekişme kimin ekmeğine yağ sürüyor?

Cevabı, yazmaya gerek bıraktırmayacak kadar açıktır.

Özgür Özel, Kılıçdaroğlu’nun ceketine yapışık muhterisleri tatmin etmek yerine CHP’nin demokratik/saydam/dürüst yönetilmesi için çaba harcamalıdır.

Genel merkez odaklı, oligarşik yönetim şeklinin örgütsel bütünlüğü/dinamikleri körelttiğinin farkına varıp üye/örgüt/program partisi niteliğini karşılayan bir CHP için kolları sıvamalıdır.

CHP’yi iktidara taşıyacak güç de genel başkanın meziyetine bağlanamaz.

Liderin demokrat/dürüst/güvenilir olması elbette önemlidir fakat yeterli değildir.

Dinamik bir örgütün önemini kavramış, gücünü örgütten alan bir liderdir CHP’ye gereken.

Özgür Özel, daha fazla oyalanmadan, demokratik/saydam/dürüst bir yönetim anlayışının CHP’de hâkim kılınmasına önayak olmalıdır.

Öncelikle Cumhuriyet Halk Partisi dinamiklerini örseleyen yönetsel marazalardan kurtularak “normalleşmeli”, ismi ile müsemma bir siyasi organizasyon niteliğine kavuşmalıdır.

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP

    SON DAKİKA HABERLERİ