DOLAR 32,2123 0.02%
EURO 35,1107 0.25%
ALTIN 2.518,900,74
BIST 10.643,583,14%
BITCOIN 2139167-0,87%
Edirne
20°

KAPALI

13:06

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

438 okunma

Yunanistan

ABONE OL
7 Aralık 2023 12:45
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bu senenin Şubat ayında Yunanistan ile ABD’nin ilişkilerinin teorik bir perspektiften incelendiği bir bilimsel makale yazdım. Makalenin temel önermesi;ABD’nin, Yunanistan’ı Türkiye aleyhine bu denli desteklemesinden uluslararası politikanın sistemik yapısının olumsuz etkileneceğiydi. Bu negatif etkinin ortadan kalkması için bir dengelemenin gerekli olduğu yine bahsettiğim bu makalede ifade edilmişti.

Yunanistan’ın gerek askeri gerek de ekonomik kronik sorunlarının güç kapasitesini oldukça zorladığı ve uluslararası politikada faaliyetlerini gerçekleştirebilmek için yabancı kaynak ve yardımlara ihtiyaç duyduğu aşikâr. Bu satırları okuyanlar arasında “sanki Türkiye değil” serzenişinde bulunanlar olabilir onlara da şimdiden cevap vereyim; inanın Türkiye ile mukayese kabul etmeyecek bir seviyeden bahsediyorum ve Yunanistan’dan bir Atatürk çıkmadığını da hatırlatmak isterim.

Bu şartlar altında ABD ve diğer Avrupa devletleri tarafından desteklenen Yunanistan’ın Doğu Akdeniz ve Türkiye’ye yönelik bir politika uygulama evresinde önemli bir dayanak noktası olarak kullanılması yaklaşık on yıllık bir stratejik yaklaşım. Hatta ortalığı köpürtmeyi seven sosyal medya ve konvansiyonel medya katılımcıları için Yunanistan’daki Amerikan üslerinden Türkiye yıllardan beri işgal ediliyor. Bu noktada şöyle bir not düşeyim eğer o üslerde konuşlu bin civarı askeri personelle Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin işgal edilebileceğini düşünüyorsanız ne âlâ!

Şu an gelinen noktada ise uluslararası politikanın sistemik yapısının getirdiği baskılayıcı ve eşitleyici durumu görüyoruz. Yani Yunanistan aldığı yoğun desteğe rağmen Türkiye Cumhuriyeti ile masaya oturuyor. Eğer olayı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yunanistan ziyareti üzerinden yani en iyi bildiğim en son yaşadığımdır ilkesi üzerinden açıklayacaksanız hatırlatayım Yunanların da pek çok Türkiye ziyareti oldu. Bu durum şunu gösteriyor her iki devlet de belli bir noktada birbiri ile bir denge noktası bulma arayışı içinde. İşte tam olarak bu nokta da uluslararası politikanın mücadeleci iş birliği. Yani devletler birbirleri ile belli bir denge noktasında buluşabilmek için birbirleri ile mücadele içinde olurlar ki; iş birliği için masaya oturduklarından elleri kuvvetli olsun. Gelişmeleri göreceğiz… Haftaya görüşmek dileğiyle memleketimin güzel insanları…

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP

    SON DAKİKA HABERLERİ