Gerçekten de akılda değil, satırda kalıyormuş!
Yazılarımı takip edenler bilir, Edirne Hudut gazetesinden önce uzun bir süre de Edirne Yenigün gazetesinde köşe yazarlığı yapmıştım.
Yazılarımın yayımlandığı birçok gazete internet veri tabanlarını taşımadığı için tam olarak süresini bilemiyor, 6.5 yıl kadar yazdığımı zannediyordum ki mail kutusunda saklanan iletileri inceleyince Yenigün gazetesind ki yazılarımı hatırladığım gibi 2009 yılı sonuna doğru değil 24 Ocak 2011’de sonlandırmışım.
Dolayısıyla 6.5 yıl değil, 7.5 yıldan da fazla bir süre köşe yazarlığı yapmışım Yenigün’de.
23 yıldan beri de Uzunköprü Gürses’te, 2 Nisan 2011 yılından bu yana da Edirne’de Hudut Gazetesinde yazıyorum bildiğiniz gibi.
Bulabildiğim kadarıyla yazı arşivime bakınca; neler neler yazmışım, ne kadar güzel şeylerin yapılmasına da vesile olmuşum meğerse.
Bundan daha güzel, mutluluk veren ne olabilir ki?
Düşünsenize; yetkililerin, etkililerin görüp duymak istemediklerini, daha iyimser bir ifade ile; göremediklerini, duyamadıklarını duyuruyor, kamuoyu ile paylaşıyor ve sonucunda da güzel bir şeylerin yapılmasına vesile oluyorsunuz.
Bugüne kadar bu manada yüzlercesinin tamamlanmasına vesile olmak, her köşe yazarı gibi benim içinde bir gurur kaynağı olmuştur elbette.
Rabbim, daha nice yıllar bu köşede buluşabilmeyi ve sizin sesiniz olmayı nasip etsin inşallah.