TARIM OKULU

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Yaşantımız da bir çok şey değişiyor, değişmeyen konulardan biri de beslenmemiz oluyor. Gıdalarımızın bir çoğu topraktan yetişiyor, bütün canlılar için toprak en önemli faktör. Bizler toprağa gerekli önemi göstermiyoruz, onu hor kullanıyoruz, sanayi ve evsel atıklarla onu verimsiz hale getiriyoruz.
Dünya nüfusu gittikçe artıyor ama kullanabilir toprak miktarı artmıyor. Eğer bu kafada gidersek ileride canlıların beslenmesi yönünden zor günler olacaktır. Çünkü insanlar, hayvanlar ve bitkiler topraktan elde edilen besinler ile besleniyor.
Toprağı işleyerek ürün yetiştirmeye tarım — Ziraat denir. Bugün tarım çok teknik hal almıştır. Öküz, karasaban devri bitmiştir artık. En basit çiftçinin altında traktörü var. Bunu kullanmak, ne zaman ne ekilecek, hangi gübreler kullanılacak tamamen bir teknik konu haline gelmiştir. Bunların öğrenme yeri de Tarım Okulları’dır.
Türkiye sanayi, turizm ülkesi olduğu kadar tarım ülkesidir. Diğer konularda her cins okul olmasına rağmen koskoca Trakya’da, İstanbul’da, Halkalı’da bir adet tarım okulu vardır. Halbuki, İmam Hatip Okulları kadar tarım okulu olmalı. Bugüne kadar hiç bu konuya değinilmemiştir , kırklı yıllarda Köy Enstitüleri furyası başladığında köy yaşamını ele alan bu konuda öğrenci yetiştiren okullar vardı , o okullar bu güne gelse idi bambaşka Türk köyleri olurdu.
Şimdi zararın neresinden dönersek kardır deyip bir an önce tarım okulları açmalıyız. Edirne her konudan önce tarım yöresidir, her türlü okulumuz varken bir tarım okulumuz yoktur. Osmanlı zamanında böyle bir okul varmış ona Ziraat Mektebi derlermiş, o günden bu güne bir tarım okulumuz yoktur.
Sy Gaytancıoğlu tarım konusunda bir çok olaya değinirken tarım okulları konusuna hiç değinmemiştir. Halbuki Edirne için en önemli konudur, Edirne’de muhakkak bir tarım okulu olmalı. Tarım okulu için en uygun yer eskiden Fidanlık, şimdi Ziraat Araştırma Merkezi olarak kullanılan Söğütlük ormanının karşısındaki tarım arazisidir. Kurulacak tarım okulunda tarla ziraatı, bağcılık, hayvancılık, çiçekçilik, sebzecilik, seracılık, konservecilik, mandıracılık bölümleri olmalı.
Bu okulu yürütecek öğretmen kadrosu Türkiye’de vardır. Bulgaristan’ı gezim sırasında Filibe’ye giderken bir tarım okulunun önünden geçtik, akrabam orasını çok methetti, gerekirse o okuldan öğretmen getirilir ama tarım yöresi olan Edirne’ye bir tarım okulu gerekir.
Devir değişmiştir babadan, dededen kalma usullerle artık tarım yapamayız. Ne cins üretim olursa olsun tarım da artık teknolojiye dayanıyor. Çeşitli gübreler, ilaçlar, tohumluklar kullanılıyor. Bunların ne zaman, ne miktar atılacağı, nerelerde ne cins kullanılacağı bir teknoloji konusudur. Bunların öğrenme ve öğretme yeri de tarım okullarıdır. Bugünün gençliği daha çok uzay, ekonomi, sanatsal konularda tahsil yapma hevesindedir. Tabi futbolu da unutmayalım, tarıma heves eden gencimiz azdır, halbuki yiyecek kıtlığı oluştuğunda tarımsal ürünler çok değer kazanacaktır. Gençlerimizi bir azda tarıma yöneltmeliyiz, ileride tarım elemanlarına çok ihtiyaç olacaktır, bu ihtiyacı karşılayacak yerlerde tarım okullarıdır. Bugüne kadar bu konu niye ihmal edilmiştir, çünkü doğru dürüst bir tarım politikamız yoktur.
Aman ihmal etmeyelim TARIM OKULLARI’nı…