DOLAR 36,6753 0.09%
EURO 40,0531 0.19%
ALTIN 3.515,47-0,04
BIST 10.840,591,05%
BITCOIN 30734931,95%
Edirne
22°

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

154 okunma

SURİYE’DE DÖNÜŞÜM

ABONE OL
13 Şubat 2025 12:06
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bu köşedeki son yazımda eğer ortak düşmanın birleştirdiği topluluklar bir ortak amaç etrafında toplanamazsa dağılırlar diye yazmıştım. Bu şartlar altında yeni bir devletin oluşma sürecindeki Suriye’ye bir kez daha bakmak gerekiyor.

Suriye meselesi dünya üzerinde Türkiye’den daha fazla başka hiçbir devlet için önemli olamaz. Hiçbir şey olmasa bile 911 km sınır uzunluğu bile yeterken gerek kaçak göçmen sorunu gerek de terör örgütünün alan bulması gibi hususlar dolayısıyla doğrudan bizi etkileyen bir mesele.

Evet Esad rejimi düştü. Esad rejimi 2015’ten beri Rusya Federasyonu’nun desteği ile ayakta duruyordu. Bir başka deyişle fazladan dokuz sene ayakta kaldı. Bu nokta da her daim Esad rejiminin belki kanuni olduğunu ama meşruiyetini yitiren bir kukla rejim olduğunu defaatle hem katıldığım radyo programlarında hem de bu köşe aracılığıyla ek olarak da yazdığım bilimsel makaleler ve katıldığım kongrelerde belirttim. Şimdi asıl mesele yeni yönetimin nasıl bir yol izleyeceği ve yeni yönetimle nasıl yol alınacağı.

Bu kısma başlamadan önce dış politika ve uluslararası politika analizinde rasyonalitenin çok önemli olduğunu vurgulamak isterim. Bir önceki yazımı yazdığımda, 3 Ocak 2025’te, eş Şara -artık sanırım Colani, Golani, Cevlani gibi isimlerle anılmak istemiyor- hem Almanya hem de Fransa dışişleri bakanlarıyla buluşmuştu. Bu buluşma ekonomi politik ilkeler haricinde her açıdan popüler alanlarda eline çubuk tutuşturulmuş insanlar tarafından yorumlandı. Ancak bu hususta dikkat edilmesi gereken konu Batı devletlerinin kredi kapasitesi.

Bu buluşmadan sonra 5 Ocak 2025’te Suriye Dönüşüm Hükümeti Dışişleri Bakanı Katar’ı ziyaret etti. Bu ziyaretin ardından Katar Emiri de 31 Ocak 2025’te Suriye’yi Esad’ın düşüşü ardından ziyaret eden ilk Arap devleti lideri oldu. Bu arada şunu da belirtmekte fayda var Katar, Esad ile diplomatik ilişkilerini düzeltmeyen ve temasa geçmeyen bir Arap devletiydi. Bu temasın ardındansa eş Şara ilk yurt dışı ziyaretini Suudi Arabistan tarafından gönderilen özel uçakla Riyad’a gerçekleştirdi. Bu arada 2017 ve öncesinde Katar merkezli olarak yaşanan diplomatik krizleri bir kez daha hatırlatayım. Bu hatırlatma özellikle Suriye konusunda Arap devletlerinin kayıtsız şartsız birlik olduğu ve olacağı görüşünü dile getirenlere gelsin.

Her şeye rağmen Arap yarımadası devletlerinin önemli bir ortak noktası var. ABD ve Batı ile kurulmuş iyi ilişkiler. Örneğin Katar’daki Udeyd Üssü ABD ve İngiltere’nin bölgedeki operasyonlarının yürütülmesi için oldukça büyük bir öneme sahip. Buna ek olarak bu üs aynı zamanda Suriye’de bölücü terör örgütünün uzantısına destek veren ABD’nin CENTCOM’u için de önemli bir alan. Suudi Arabistan’ın ABD ve batı ile olan ilişkisine değinmeye bile gerek yok. Bir başka deyişle bu devletler sahip oldukları ekonomik varlıkları başta ABD olmak üzere batı devletleri ile olan iyi ilişkileri sayesinde uluslararası ekonomi politiğin konusu haline getirebiliyorlar. Ancak ilişkilere bu minvalden bakabilmek için uluslararası politikanın yapısı hakkında en azından temel bilgiye sahip olmak gerekiyor.

Gelecekte Suriye’de gerçekleşecek gelişmelerin bir başka boyutu ise Suriye’nin iç politik sorunları üzerinden tanımlanmalı. Suriye dönüşüm hükümetinin geçiş sürecini ne denli bir kapsayıcılıkla gerçekleştireceği hususu halen ortaya konabilmiş değil. Bu durum çok önemli,  bir ortak hedef etrafında birleşme sorununu da beraberinde getiriyor. Bazı çatışmalar yaşanıyor. Örneğin Lübnan-Suriye sınırında,Şubat 2025 başlarında,Hizbullah grupları ile devrik rejim unsurlarının Suriye ordusuna yönelik saldırıları neticesinde çatışmalar yaşandı. Bu çatışmalar neticesinde Suriye ordusunun Lübnan topraklarını bombalamasına karşılık verileceği açıklanınca çatışmalar şimdilik durulmuş görünüyor. Buna ek olarak kuzeydeki bölücü terör örgütü uzantısının durumu henüz netleşmiş değil.

Bazı iyimser açıklamalar yapılsa da ekonomik gücün sağlanacağı devletlerin BTÖ’nün Suriye uzantısına yönelik tarafsız yahut örgüt tarafındaki tutumları bu açıklamaların hayli iyimser olduğunu da gösteriyor. Buna ek olarak bir beraberliğin sağlanması hususunun da hayli zor olduğunun göstergesi bu iki durum. Hükumetin meşruiyeti meselesi hayli önemli bir durum.

Konu hakkında tüm olumsuz gelişmelere rağmen yorum yapmak için henüz erken olsa da iyimser bir gidişatın şimdilik tespit edilmesi oldukça güç. Bir başka deyişle niyetlerin dile getirilmesi plan olmadığı gibi küçük bazı emarelerin konunun tamamını kapsayan genel amaçlar olduğunu zannetmek de analizde hataları beraberinde getirecektir. Haftaya görüşmek dileğiyle memleketimin güzel insanları…

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP

    SON DAKİKA HABERLERİ