DOLAR 36,6120 0.06%
EURO 39,8708 -0.03%
ALTIN 3.453,470,06
BIST 10.663,680,79%
BITCOIN 30466580,96%
Edirne
19°

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

27 okunma

SOSYAL MEDYA HAYATIMIZA NELER KATTI NELER GÖTÜRDÜ

ABONE OL
12 Mart 2025 12:50
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Çıkamayacağın kadar yüksek hiçbir yer yoktur.
Yeter ki tırmanmaya başla.

Hayatlarında en fazla değişikliğe uğrayan nesillerden biriyiz kuşkusuz. Yüzyıllarca insanoğlu hayatlarında yaşamak için yemekten başka bir şey yapmadan tekdüze yaşadılar. Birkaç yüzyıl önceyi bir an için düşünürsek, insanoğlunun hayatında elektrik yok, internet yok, tv yok, dolayısıyla çamaşır makinesi, bulaşık makinesi yok. İnsanlar kuyulardan su içiyor, durağan su her türlü hastalığa açık kapı bırakıyor. İnsanoğlu kolera, tifo, çiçek hastalığı gibi illetlere karşı direnemiyor, aşı bile henüz keşfedilmemiş.
Yaşadığımız Edirne, yeryüzünde ilk kuyulardan su içmeyi bırakıp sokak çeşmelerinin yapıldığı şehir olarak geçiyor insanlık tarihine. Şimdilerde pek umursamadığımız konu o zamanlar çok önemli bir gelişme ve medeniyet basamağı. Dünyanın en büyük mimarı, at sırtında 375 eser meydana getirmiş Mimar Koca SİNAN en büyük eserini Edirne’ye yapıyor.
Herkesin aklına Selimiye Camii gelebilir ama bence Sinan’ın en büyük eseri Lalapaşa ilçesi Taşlımüsellim köyünden şehrimize gelen ve bugün hala bazı hasarlar olsa da çalışan su yoludur. İstanbul’da ki Taksim, suların oradan taksim olduğu için taksim ismini almıştır. Edirne’de de Taşlık semtinde taksim var. Günümüzde bu yapı işlev görmüyor, binayı Vakıflar Bölge Müdürlüğü tamir ettirdi ama suları taksim etme görevini vermedi. Mimar Sinan’ın yapmış olduğu çeşmelerden artık su akmasa da dünyanın ilk sokak çeşmeleri olarak birer abide gibi hala ayakta. 16. yüzyılda dünyanın en güçlü ülkesiyiz ve bütün medeni başlangıçlar ülkemizde özellikle de Edirne’de devreye giriyor. İlk kanalizasyon da Edirne de yapılıyor.
Şimdi o devirde aydınlatmayı bile mumla, çırayla, kandille yapan insanları düşünelim. Hiçbir ödemeleri yok; elektrik faturası gelmiyor, internete para vermiyor, çamaşırı dere boyunda yıkıyor, araba yok, benzin gideri de olmuyor, bakım parası da yok, muayene bedeli arttı, sigortası da şu kadar olmuş muhabbetleri de ortalarda dolaşmıyor, otoban parası zaten yok, sinema da yok, sebzeler, meyveler kendi bahçenden, koyun kendinin, yumurta, tavuk kendi kümesinden. İnsanoğluna dinamitten daha çok zarar veren icat bence buzdolabı. Hayatımıza girdi mertlik bozuldu. Her şeyi taze yerken, haftalarca beklemiş yiyecekler, raf ömrü uzatılmış gıdalar girdi hayatımıza, günlük et süt, yoğurt gitti, beklemiş gıdalar geldi, katkılı maddelere bulaştık, sağlığımız bozuldu.
O günkü sokak lambası bile olmayan günlerden bu güne gelelim. Yüzbinlerce liralar ödeyip aldığımız cep telefonları hayatımızı ne kadar değiştirdi. Edirne’ de ilk cep telefon satıcısı olan bendeniz yaklaşık bir kilo ağırlığında ki fazla fonksiyonu olmayan telefonları açtırmak için müşteriden vekaletname alır, postahanede günlerce bekleyip cep telefonlarını açtırır, vatandaşı abone yapardık. Senetlerle çeklerle binlerce dolara telefon sattığımı bilirim. Şimdi on dakikada biten abonelik işlemleri o yıllarda haftalar sürerdi. İtiraf etmem lazım ki cep telefonlarının yaygınlaşacağını hesap edip para yatırsam da işin bu boyutta gelişeceğini tahmin edemedik. Telefonlar şimdilerde bizim her şeyimiz. Telefonu evde unutup İstanbul’a giderken Havsa’dan geri dönüp telefonumu aldığımı hatırlıyorum.


Telefonlar geliştikçe, yaptıkları işlerde olağanüstü gelişti ve önüme Facebook’tan hatıralar diye bir fotoğraf düştü. 6 Ekim 2020 tarihli Lalapaşa Kaymakamlığı internet sayfası; ”Kaymakamımız Mehmet Çağatay ÇAKAL, Çallıdere köyünde arıcılık yapan Nuri DANIŞMAN ile birlikte ÇALLIDERE köyünde yapılması planlanan lavanta bahçesi ve arıcılık projeleri ile ilgili olarak Edirne Orman İşletme Müdürü İhsan CEYLAN’ı ziyaret ettiler.”
Şimdi bu ibare sokaktaki bir insan için sıradan bir haber ama Trakya’nın en küçük ilçesi için çok şey ifade ediyor. Artık övünerek söyleyelim ki, 6 Ekim 2020 de yapılan bu görüşmede alınan kararlar yoksul ilçemizin kaderini değiştiren ilk adımlardı aslında. Topraklarında tek bir lavanta olmayan Lalapaşa Trakya’da en çok lavanta ekili alanı olan ilçe oldu. Parayla satın alabileceğiniz en iyi balları üretebiliyoruz artık. Daha da önemlisi en güzelini üretebilirsin ama zor olan onu layıkıyla pazarlamaktır. İlçemizde ürettiğimiz balları en zor pazarlara satabiliyoruz. Arkasında hikayesi de kuvvetli olunca iş daha da büyüdü.
Yeryüzünde çağ değiştiren tek insan olan Fatih Sultan MEHMED’in sofralarını süsleyen bal ÇALLIDERE balı. Her ferdi eğitim sertifikasına sahip bir ilçe olma yolunda hızla ilerleyen ilçemiz göç veren bir ilçe olmaktan geriye dönüş projeleri gerçekleştiren bir ilçe olma yolunda hızla ilerliyor. En zor pazarlara ürün satmayı başaran Lalapaşa, ürettiği balları yurt dışına satmayı çoktan başardı. Yakın zamanda oyun kuruculardan biri durumuna gelecek olan Lalapaşa, çok küçük dokunuşlarla çok büyük seslere sahip olacak.
Mesafeli durmaya çalıştığım biraz da boş iş diye baktığım Facebook gibi platformlar dünyamızın geleceğini şekillendirir hale geldi. Günümüz de bundan kopuk yaşamamız mümkün görünmüyor. Ya uyacağız ya silik kalacağız. Ürünümüzü satmaktan eski arkadaşlarını aramaya ne istersen sosyal medyada.

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP

    SON DAKİKA HABERLERİ