DOLAR 33,9818 0.11%
EURO 37,7251 -0.39%
ALTIN 2.726,78-0,69
BIST 9.771,16-1,67%
BITCOIN 18366960,50%
Edirne
27°

AÇIK

05:01

İMSAK'A KALAN SÜRE

171 okunma

LÜKS

ABONE OL
24 Temmuz 2024 14:46
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Zaman; çocuklukta ağır bir kağnı gibidir, geçmek bilmez

Gençlikte ;su misali akıp gider

Yaşlılıkta ise: ışık hızında ilerler

94 yaşındaki Clint Eastwood’tan hayat dersi;

Saatte, bilezikte lüks aramayın, çatalda, yelkende lüks aramayın, lüks kahkaha ve arkadaşlardır. Lüks yüzünüze yağan yağmurdur. Lüks sarılmalar ve öpücüklerdir. Lüksü mağazalarda aramayın, partilerde aramayın. etkinliklerde aramayın. Lüks insanlar tarafından sevilmektir, lüks saygı duyulmaktır. Lüks ebeveynlerin hayatta olmasıdır. Lüks torunla oynayabilmektir. Lüks paranın satın alamadığı şeylerdir.

Lüks aslında hayatın küçük zevklerinde gizlidir. Basit ve samimi anlarda bulunur. Gerçek lüks sevdiklerinizle geçirdiğiniz zamanlarda ve onların yanında olmaktır. Hayatta gerçek değeri fark etmek ve onlara saygı göstermek lüksün gerçek anlamını kavramaktır.

Bu güçlü sözlerle Clint Eastwood, lüksün aslında maddi zenginliklerde değil de ruhsal ve duygusal zenginliklerde olduğunu vurgulamaktadır. Bu düşüncelerle aslında lüksün gerçek anlamını keşfetmek için bize bir ders vermek isteği çok açıktır.

Maneviyatı yüksek insanların daha uzun yaşadığını öğrendiğimde ellili yaşları çoktan aşmıştım ve o güne kadar çok harabatı yaşadım. Her şeyin bir başlangıcı var. Benimki de biraz geç oldu ama temiz oldu diyelim. Önce güzel bir bahçe yapmakla, toprağa elimizi ayağımızı değdirmekle, sürmekle başladık. Sonra; ağaçlar daha çok döllensin, daha çok meyve versin diye arılarla tanıştık. O güne kadar en akıllı hayvan, en zeki hayvan tilkidir diye tanıttılar bize. O beyin yıkamasıyla hiç sorgulamadan geçirdik zamanı. Nasıl ki tanıştık arılarla. Çalışmanın, disiplinin, düzenin, intizamın ne olduğunu o zaman anladım.

Tavsiye ederim, terapiye ihtiyacı olan ( ki bu günkü yaşamda olmayan zor bulunur) arılarla tanışsın. Onları incelesin. Nasıl ince yaşanan bir hayatın var olduğunu orada görecektir. Ne zaman oğul verilir, ne zaman çoğalmak için yavruya gidilir, ne zaman kışlık bal stokları yapılır, ne zaman dünyanın mikroplara karşı en etkili ilacı propolis elde edilir, ne zaman polen getirilir, koloni nasıl temizlenir, kimler koloniyi korur, kimler petek yapar, işçi kimler, iç işlerine kimler bakar? Hepsini öğreniyor insan. O zaman anlıyoruz ki bizim hayatımız onların yanında bir curcuna, disiplini olmayan serseri bir yaşam. Hayatta böyle zaten, başarılı insanlara bir göz atın, en büyük özellikler disiplin ve çok çalışmak olduğunu görürsünüz. Çalışmadan, didinmeden, direnmeden başarıyı yakalayan bir varlığa henüz rastlamadım. Etrafımız çıkarcılarla sarılmış, kimlerin samimi, kimlerin çıkar için yaklaştığını, üzerimize basarak bir yerlere tırmanmağa çalıştığını öğrenmek çok zorlaştı.

‘Bütün bu çabalar ne için oluyor o zaman’ derseniz daha mutlu, daha yaşam kalitesi yüksek, bir hayat için oluyor elbette. Ama burada işin dozunu ayarlamak en önemli faktör. Hayatımızda olmazsa olmazımız haline gelen para, hayatımızı yönlendirmede en önemli unsur haline geliyor elbette.

‘Peki para kazanmaktan vaz mı geçelim’ diyenleri duyar gibiyim. Elbette vazgeçmeyelim ama lüks tüketimimizin sınırlarını doğru çizelim. Pahalı bir araba, pahalı bir ev, pahalı bir cep telefonu için de kendimizi harap etmeden yaşayalım. Zaten başta anlatılmak istenen de bu. Sıradan bir saat zamanı bize gayet iyi gösterir ama pahalı yüzbinlik bir İphone telefon için çalışırken evdeki eşini yavrunu unutuyor, ihmal ediyorsan o zaman çok şeyi kaybediyorsun. Yani bir işi yaparken neleri kaybediyorum, neler kazanıyorum diye düşünmek en uygunu.

Meydanı vahşi sermaye sahiplerine bırakalım manası çıkarılmasın, bilakis bu işi iyi kavramış dünyanın en iyilerine bakmak lazım. Örnek mi; dünyaya yön veren İngilizlere bakalım, dünyanın kabadayısı patronu diye ABD ye bakarız ama Amerikalılar kaba bir İngilizce konuşurlar, yani onları yönlendiren İngilizler. İngiltere’ye dikkatli bir bakın, oturmuş bir kural kolay kolay değişmez, değiştirilmez. Örneğin futbol federasyonunda bizim gibi oyunlar dönmez. O yüzdendir ki dünya futbolunda İngiliz futbolu en çok seyredilen, pazar değeri en yüksek ülkedir. İngiltere ilk otomobili üreten ülkelerden ama şimdilerde o sektörden çıktılar, vahşi rekabetle ilgilenmiyorlar, sadece pazarın en iyilerini üretiyorlar. RANGE ROVER lüks araçlar, mini cooperler, jaguarlar gibi.

Bizimde yapmamız gereken, vitesi ağıra alıp, nelerin en iyisini en güzelini yapabiliriz diye düşünüp, oralara yönlenmek, yoksa Çin’in ürettiği, bizden büyük yoksul ülkelerin ürettiği ürünleri üretip rekabete girersek çuvalladığımız muhakkak.

En iyisi en güzelini, en verimlisini en kalitelisini nasıl üretiriz ona bakalım.

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP

    SON DAKİKA HABERLERİ