Çorlu, günümüzde nüfus bakımından Trakya’nın en kalabalık yerleşim merkezi..
2023 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verilerine göre nüfusu 294 bin 020…
Yeni yıla girerken artık kesin 300 bin’i geçer gözüyle bakılıyor.
Sanayileşme ile 1990’lı yıllardan itibaren nüfusu katlayarak büyüdü.
Oysa 60’lı yıllarda 25-30 bin’lik oldukça küçük, Trakya’nın göbeğinde şirin bir ilçe…
Yaşı ilerleyenler bilir…
O yıllarda Edirne – İstanbul arasında ağır ağır gidip gelen genelde Bedford, Maguris, Scania Vabis gibi dönemin en gözde markaları olan yolcu otobüslerinin şoförleri en çok Kuleli rampasında zorlanırdı.
Çorlu’nun bölgenin tam ortasında olması nedeniyle en uzun molayı da ilçe merkezindeki meydanda verirlerdi.
Burada durur durmaz, yolcular aşağıya inmeden içeriye ilk olarak kıza boylu cılız orta yaşlı bir adam girerdi:
-Kim çağırdı fıstıkçıyı? Kaynanam kavurur ben satarım!
Arkasından ellerinde paketlenmiş köfte satanlar, lahmacuncusu, başka başka seyyar satıcılar …
Buraya gelmeden Kuleli gibi Çorlu girişindeki rampa da hatırı sayılır cinstendi.
Üstelik bir de buna Çorlu Deresi’nin kenarına konuşlanmış deri atölyelerinden yayılan o pis kokular da eklenince işte burada yolculuk dayanılmaz hal alırdı.
İşte o kokular bugün zehir akan Ergene’nin adeta işaret fişeği!
**
Çorlu süreç içerisinde bölgenin “sanayi başkenti” olunca Ergene maalesef sizlere ömür.
90’lı yıllardan itibaren Lüleburgaz Karamusul köyü, Pehlivanköy gibi pek çok yerde bölge insanı tehlikeye dikkat çekmek için ayağa kalkmaya başladı…
Trakya’nın çevre dostu insanı Uzunköprülü Avukat Bülent Kaçar, o günlerde Ergene Nehri’ndeki ölü balıkları göstermek için davet etmişti…
Buluştuk, birlikte Ergene’yi gezdik, onlarca ölen balıkları yerinde gördük…
Demek ki Ergene’de hala hayat vardı!
**
2001 yılı Mart ayında dönemin Edirne Valisi merhum Fahri Yücel, Çevre Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı başta olmak üzere gönderdiği yazıyla bağıra bağıra gelen tehlikenin üstüne basa basa dikkat çekmişti.
Ya bugün?
**
Oysa geçmişte neler neler dinledik.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ergene’nin “Haliç gibi temizleme” sözü verdiği yıl 2011 idi…
Peki, eski Orman ve Su İşleri Bakan Veysel Eroğlu ne demişti?
Ergene’nin çocuk oyuncağı olduğunu, 2015’te Ergene’de yüzeceğini…
Sağlık Bakan Mehmet Müezzinoğlu da 2015 yılında Ergene’de balık tutacağını iddia etmişti.
2024 bitiyor…
Ne balığı, kurbağa sesi dahi yok!
**
Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü’nce düzenlenen Meriç- Ergene Havzası Havza Su Kurulu Toplantısı Tekirdağ Valiliği koordinasyonunda geçtiğimiz günlerde Tekirdağ’da gerçekleştirildi…
Tekirdağ Valiliği’nden yapılan açıklamaya göre, havzada yer alan illerdeki su yönetimi ile ilgili gündemdeki konular hakkında görüş alışverişinde bulunularak il su kurullarında alınan müşterek kararlar ile çözülemeyen hususlar ele alındı.
**
Konu, yılların kanayan yarası Meriç – Ergene Havzası…
Güzel…
Dileriz verimli olmuştur!
**
Olmuştur da…
O ünlü ata sözüne göre, taş nerede ağırdır?
Elbette yerinde…
Sormazlar mı?
Arkadaş, Meriç – Ergene nerede?
Doğru cevap “T” şıkkı.
O iki nehrin geçtiği Edirne dururken..
Üstüne üstlük DSİ Bölge Müdürlüğü de burada bulunurken toplantı teee Tekirdağ’da!
Yaptık, oldu!