DOLAR 38,0415 0.04%
EURO 41,4051 -0.51%
ALTIN 3.678,08-0,64
BIST 9.044,64-7,81%
BITCOIN 31957280,32%
Edirne
12°

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

187 okunma

Eczacı Gözüyle: Şeker Hastalığı ve Doğru Yönetim Stratejileri

ABONE OL
18 Şubat 2025 15:47
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ecz. Ü. Esra ER

Şeker hastalığı (diyabet), sadece kan şekeri yüksekliğiyle sınırlı olmayan, tüm vücudu etkileyen metabolik bir hastalıktır. Hastalarımın en çok sorduğu soruların başında, “Şeker hastalığını tamamen iyileştirmek mümkün mü?” geliyor. Diyabet kronik bir hastalık olsa da, doğru yönetildiğinde hastaların yaşam kalitesini ciddi anlamda yükseltmek mümkündür. Ancak bilinçsiz ilaç kullanımı, yanlış beslenme ve düzensiz yaşam tarzı diyabetin hızla ilerlemesine neden olabilir. Bir eczacı olarak, şeker hastalığının yönetimiyle ilgili dikkat edilmesi gereken en önemli noktaları sizlerle paylaşmak istiyorum.

Diyabet Türleri ve Hastalarımda Gözlemlediğim Farklar

Diyabetin iki ana türü vardır, ancak her hastada seyri farklı olabilir.

Tip 1 Diyabet: Bağışıklık Sisteminin Pankreasa Saldırısı

Tip 1 diyabet, genellikle çocukluk veya gençlik yıllarında başlar. Hastalarım arasında Tip 1 diyabeti olan bireylerde en sık karşılaştığım zorluk, ömür boyu insülin kullanma gerekliliğidir. Ancak doğru dozda insülin kullanımı ve kan şekeri takibiyle bu hastalar da sağlıklı bir yaşam sürdürebilir.

            •           Hasta Örneği: 16 yaşında Tip 1 diyabet teşhisi konmuş bir hastam, ilk başta insülin enjeksiyonlarından korkuyordu. Zamanla, doğru dozları ve enjeksiyon tekniklerini öğrendikçe kan şekeri seviyeleri düzene girdi. Bugün, spor yapıyor ve sağlıklı bir hayat sürüyor.

Tip 2 Diyabet: Yaşam Tarzıyla Doğrudan Bağlantılı

Tip 2 diyabetli hastalarımda en büyük sorun, hastalığın fark edilmeden yıllarca ilerlemesi. Çoğu zaman tesadüfen yapılan bir kan tahliliyle ortaya çıkıyor. Tip 2 diyabet, özellikle sağlıksız beslenme, hareketsizlik ve genetik yatkınlık nedeniyle ortaya çıkar.

            •           Hasta Örneği: 52 yaşında bir hastam, aşırı yorgunluk ve bulanık görme şikayetiyle eczaneme geldiğinde, rutin bir kan şekeri ölçümü yaptık. Değerleri 280 mg/dL idi! (Normal seviyenin çok üstünde). Doktoruna yönlendirdiğimde, Tip 2 diyabet teşhisi aldı. Beslenme düzenini değiştirdi, düzenli yürüyüş yapmaya başladı ve ilaçlarını aksatmadan kullandı. Üç ay içinde kan şekeri seviyeleri normale döndü.

Eczacı Olarak En Çok Gözlemlediğim Hatalar

1. “Şeker İlacımı Aldım, Canım Ne İsterse Yiyebilirim” Yanılgısı

Birçok hasta, oral antidiyabetik ilaç veya insülin kullanırken beslenmesine dikkat etmesi gerektiğini unutuyor. Ancak unutulmamalıdır ki, ilaçlar sadece bir destek mekanizmasıdır. Yanlış beslenme, ilaçların etkisini azaltabilir.

            •           Önerim: Glisemik indeksi düşük besinler tüketilmeli, özellikle şekerli ve işlenmiş gıdalardan uzak durulmalıdır.

2. İlaçları Düzensiz Kullanmak veya Kendi Kendine Dozu Değiştirmek

Özellikle metformin gibi ilaçları kullanmaya başlayan bazı hastalar, yan etkiler (örneğin mide bulantısı) nedeniyle ilacı kendi kendine bırakabiliyor. Oysa ki, bu tür ilaçların vücuda uyum sağlaması birkaç hafta sürebilir.

            •           Önerim: Yan etkiler geçici olabilir, ancak ciddi sorun yaşanıyorsa ilaç değişimi için doktora danışılmalıdır.

3. Bitkisel Ürünleri Bilinçsiz Kullanmak

Hastalarım arasında, internette gördükleri veya komşularından duydukları “şekeri tamamen bitiren” bitkisel karışımları kullananlar oluyor. Ancak bazı bitkisel ürünler, ilaçlarla etkileşime girerek kan şekerini ani şekilde düşürebilir veya yükseltebilir.

            •           Önerim: Herhangi bir bitkisel ürünü kullanmadan önce mutlaka bir eczacıya veya doktora danışılmalıdır.

Diyabet Yönetiminde Hayati Önem Taşıyan 3 Nokta

1. Kan Şekeri Takibi: Vücudunuzu Tanıyın

Diyabet hastalarına önerdiğim en önemli alışkanlıklardan biri, düzenli olarak kan şekeri ölçümü yapmalarıdır. Çünkü günlük ölçümler, hangi yiyeceklerin veya hangi aktivitelerin kan şekerini nasıl etkilediğini anlamalarına yardımcı olur.

            •           Önerim: Açlık, tokluk ve gece yatmadan önce olmak üzere günde en az 3 kez ölçüm yapılmalıdır.

2. Egzersiz: Şekerinizi Doğal Yollarla Düşürün

Egzersiz, kasların glukozu daha etkili kullanmasını sağlar ve insülin direncini azaltır. Ancak, egzersiz sırasında ani şeker düşüşlerine (hipoglisemi) karşı dikkatli olunmalıdır.

            •           Önerim: Düzenli yürüyüş, hafif koşu veya yüzme gibi aktiviteler tercih edilmeli, ağır egzersizlerden önce kan şekeri kontrol edilmelidir.

3. Ayak Bakımı: Küçük Bir Yara Büyük Bir Soruna Dönüşebilir

Diyabet hastalarında en sık karşılaşılan sorunlardan biri, diyabetik ayak yaralarıdır. Kan dolaşımının zayıflaması nedeniyle küçük bir kesik bile enfeksiyona dönüşebilir ve zamanla iyileşmeyen yaralar oluşabilir.

            •           Önerim:

            •           Günlük ayak kontrolü yapılmalı, herhangi bir yara veya kızarıklık fark edilirse doktora danışılmalı.

            •           Çıplak ayakla dolaşılmamalı, ayakkabı ve çorap seçiminde dikkatli olunmalı.

Sonuç: Diyabetle Kaliteli Yaşam Mümkün!

Diyabet teşhisi almak, hayatın sona erdiği anlamına gelmez. Bilinçli beslenme, düzenli egzersiz, doğru ilaç kullanımı ve eczacınızın önerilerine kulak vererek şeker hastalığıyla sağlıklı bir şekilde yaşamak mümkündür. Unutmayalım ki, diyabet bir hastalık değil, doğru yönetildiğinde kontrol altına alınabilen bir yaşam tarzıdır.

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP

    SON DAKİKA HABERLERİ