Geçtiğimiz Cuma, günlerden 10 Ocak.
Çalışan Gazeteciler Günü…
1961 yılından bu yana kutlanıyor.
10 Ocak 1961 başkaldırısının üzerinden tam 64 yıl geçmiş bulunuyor.
Bu özel gün Türkiye’ye özgü.
Yerli ve milli…
**
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde maalesef onlarca gazeteci çalışamıyor..
Türkiye’de gazetecilerin işsizlik oranı yüzde 30 olarak ifade ediliyor.
2023 yılında gazetecilik mezunları (%12,7), sosyal hizmetler (%21,5) ve imalat ve işletme (%15,6) mezunlarının ardından en yüksek işsizliğe maruz kalan üçüncü kesim durumunda bulunuyor.
10 Ocak’ın sağladığı haklar gazetecilere maalesef kullandırılmıyor.
Medya patronları zararı kapamanın yolunu işten maalesef gazeteci atmakta buluyor, kıdem tazminatı bile ödemiyor
Gazetecileri bekleyen sıkıntılar ve tehlikeler de maalesef giderek artıyor.
Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nin ilk kez yayımlandığı 2002 yılında Türkiye 100. sıradaydı.
2005 yılında 98. sıraya yükseldi.
Bugün, 180 ülke arasında basın özgürlüğü sıralamasında maalesef 158. sırada yer alıyor.
Türkiye Gazeteciler Sendikası’na göre 18 gazeteci ve medya çalışanı maalesef cezaevinde bulunuyor.
**
10 Ocak, Basın Kanunu’nun çıkarılması için verilen mücadele sonucu 1961’de gazeteciler için önce ‘bayram’ olarak ilân edildi.
1971’de ise basına uygulanan baskı nedeniyle adı ‘Çalışan Gazeteciler Günü’ olarak değiştirildi..
1961’den tam 64 yıl sonra bugün gelinen noktada sansür, işsizlik, düşük ücret, sosyal güvencesizlik, sendikasızlık, gözaltı ve tutuklamalar maalesef gündemin ilk maddelerini oluşturuyor…
Maalesef…
**
1990’lı yılların başında Edirne Gazeteciler Derneği Başkanlığı, 10 yıl kadar sonra da yani 2000’in başlarında da Güneydoğu Avrupa Gazeteciler Derneği Kurucu Başkanlığı’nı yaparak uzun süre bu görevi yürüttüm.
10 Ocak’larda gerek başkanlık görevim, gerekse köşemde bu olumsuzlukları benzer şekilde dile getirmeye çalıştım.
Zira, değişen bir şey yok…
Bugün gelinen noktada değişimin sadece rakamlardan ibaret olduğu görülüyor…
**
Bu 10 Ocak’ta da her iki derneğin açıklamaları yine aynı yönde oldu…
Türk basınının geldiği bu durumdan kurtulması için yeni 10 Ocaklar gerektiği bir kez daha savunuldu.
Edirne’de görev yapan basın mensupları bu özel gün dolayısıyla 10 Ocak’ta Saraçlar Caddesi’nde gerçekleştirilen basın açıklamasında aynılarını vurguladı…
Bir de ne dediler:
-. Türk basını bugünü bir bayram olarak kutlar ama bizim bayramımız maalesef yok..
**
Biz de Hudut olarak bu söylemi ertesi gün manşete şu üç kelime ile taşıdık:
-Bayram gelmiş neyime!
**
Başka ne denir?