Özgürlük, keyfine göre sınır tanımayan bir yaşam tarzı olabilir mi?..
İlâhi olarak sınırları belirlenmiş, özgürce yaşama tarzı elimizde ya!..
Yani, Yaratan’ımızın Kuran ile, bize yapın ve de yapmayın diye emrettikleri var ya!…
Onlar da çok açık zaten, gizli veya anlaması zor değil ki!.. “İYİLİK YAPIN” emri çok açık değil mi?..
Çok açık ama niçin İYİLİK yerine KÖTÜLÜK, KATLİAM, KALLEŞLİK, ZULÜM YAPIYOR İNSANLAR?
Kimler mi?..
Kimlere mi?..
Belli değil mi?..
“Cümle aleme (İnsan, hayvan, bitkilere) iyilik yapın, yaptırın, sakın kötülük yapmayın, yaptırmayın!.” diye…
Esarete, hainliğe, cezaya, düşmeden özgürce yaşamanın sırrı verilmiş ya bizlere!..
O zaman dünyayı kirletip, insanları, hayvanları, ağaçları katletmenin özgürlüğü olur mu hiç?..
Birileri kâr edecekmişler diye bizi, sizi, milyonlarca insanı, hayvanı kanserle katletme, katledilme özgürlüğü diye bir şey olabilir mi?..
O ZAMAN DÜNYA EVİNİZİ ESARETE, ZULME, KATLE BULAYAN HAİNLARE NİÇİN PABUCU TESLİM EDİYORSUNUZ?..
ÖZGÜR YAŞAMAK, HAKLARINA, EMANETLERE, SAHİP ÇIKMAYI GEREKTİRMEZ Mİ?..
Kuran’ı Kerim. Sure 2/Ayet 190:
Sizinle savaşanlarla, Allah yolunda siz de savaşın. Haksız yere saldırmayın. Doğrusu, Allah aşırı gidenleri sevmez.
61/4: Şüphesiz ki Allah, kendi yolunda, tuğlaları birbirine kenetlenmiş binalar gibi saf halinde savaşanları sever.
Yukarda ki nurlu ayet de ki, “Allah yolunda savaş” kavramını bir de böyle yorumlayabiliriz:
Çıkarları için, doğayı, insan, hayvan ve ağaçları katledenleri önce inançla, bilimle eğitmek ve de hukukla men etmek!..