‘Yurdum kadını isterse’

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Edirne Barosu Kadın Hakları Komisyonu’nca düzenlenen “Yurdum Kadını İsterse” başlıklı söyleşi, Edirne Barosu Av. Hayrettin Belli Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Av. Bedia Mutlu Mirzabey’in moderatörlüğündeki söyleşiye Av. Nebahat Çavuş,. Şükrüpaşa Mahallesi Muhtarı Esra Akgün Yılmaz, Devlet Türk Müziği Topluluğu Ses Sanatçısı Müzeyyen Çağlar ve Oto Lastikçisi Remziye Cankıran konuşmacı olarak katıldı.
Söyleşi öncesinde saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra Edirne Barosu Başkan Yardımcısı Av.Aygün Ulubey Ergüden açılış konuşmasında bu söyleşiyi düzenlemekten mutlu olduğunu belirtti.

“İLK TERCİH HER ZAMAN DOĞRU OLMAYABİLİYOR”
Başkanı Av. Gökhan Karakoç’un katılım gösterdiği söyleşi de konuklardan ilk konuşmacı Av.Nebahat Çavuş konuşmasında şunları söyledi:
“Edirne Oğulpaşa köyü doğumluyum. İlköğrenimimi Edirne’de, üniversite eğitimimi İstanbul’da aldım.Üniversite sınav kılavuzunu doldururken Edebiyat Öğretmenliğini çok istememe karşın kılavuzun azizliğine uğradım ve ilk tercihim olan avukatlığı kazanınca avukat oldum. İlk tercihi kazanmanın her zaman doğru tercihin olmadığını gördüm.
Uzun yıllar kamuda çalıştıktan sonra her avukatın hayali olan serbest avukatlığı 10 yıl yaptıktan sonra emekli oldum. O günden beri Sivil Toplum Kuruluşlarında (STK) gönüllü avukatlık yapıyorum. Çalışmalarına gönül verdiğim bütün STK’ların aynı zamanda çalışmalarında da yanındayım, onlarla birlikte emek veriyorum.

Eşimle ayrıldıktan sonra küçük olan iki çocuğumun bakımı ve eğitiminde tek başıma mücadele ettim.
Baroda kurduğumuz Çocuk Komisyonu’nun yaşamasını devam etmesini isterdim.
2016 yılında kurduğumuz Edirne Kitap Okur Grubu’nun içinde oldum, kitap severlerle bir araya geldik. Kitap okumayı seviyorum ve düzenli olarak okuyorum.
Edirne Kent Konseyi’nin Yürütme Kurulu’nda görev aldım, halen aktif olarak YK’deyim.
EKK’da Engelliler Çalışma Grubunda bugüne kadar bir araya gelmemiş olan Edirne’nin Engelli Dernekleri’ni bir araya getirerek çalışmalarda bulunduk.
Gençlere önerim mesleklerinizin dışında başka alanlarda da çalışın, topluma faydalı olun. Hayat sadece çocuklarımızdan ve mesleklerimizden ibaret değil.”

HAYALLERİMİ GERÇEKLEŞTİRDİM
Söyleşinin ikinci konuğu Şükrü Paşa Mahallesi Muhtarı Esra Akgün Yılmaz da şuunları söyledi:
“Çocukluğumda kurduğum iki hayal vardı; Beden Eğitimi Öğretmeni ve muhtar olmak. İkisini de gerçekleştirdim.
Anaokulu öğretmenimin yönlendirmesi hayatımda etken oldu. Atatürk Ortaokulu’nda yetenek taramasında atletizme seçildim, milli sporcu oldum. Hocamın evlenmesiyle judoya geçtim ve orada da milli oldum.
Ortaokul öğrencisiyken Samsun’da Süleyman Demirel ile tanıştım, bana Türkiye’de gençleri temsil yetkisi verdi.

Ayağımın kırılmasından sonra aktif spor hayatım sona erdi. Evlendim, 2005 yılında Edirne Atletizm İl Temsilcisi olarak köylere giderek gençleri taradım. Azatlı ve Abalar köyünden 30 çocuğa kalacak yer bulana kadar evimde misafir ettim.
Özel şirkette çalıştım, en alttan en üste bütün birimlerde görev yaptım. Son dönemlerimde yeni mağazaların açılışını yaparak gençlerin önünü açtım.
Yaşamım döneminde insanlara yakın olmaktan onlara dokunmaktan yana oldum. Günlük yaşamda dokunduğum insanlar muhtarlık seçimlerinde beni muhtar yaptılar.
Babam Türkiye’nin en genç muhtarıydı, onu örnek aldım ve Beden Eğitimi Öğretmenliğinin yanında diğer hayalimi gerçekleştirerek muhtar oldum.
Muhtarlık binasında örgü kursunun açılmasında yardımcı oldum, mahallemiz insanlarının kullanabileceği kütüphane kurduk.”
SANATÇI BİR AİLEDEN GELİYORUM
Söyleşinin üçüncü konuğu Devlet Türk Müziği Topluluğu Ses Sanatçısı Müzeyyen Çağlar da şunları paylaştı:
“Evimizde müzik her zaman olmuştur. Babam iyi gazel okurdu. Annemin de sesi çok güzeldi. İlkokulda öğretmenim benim büyüdüğümde sanatçı olacağımı söylemişti.
1985 yılında ortaokullar arasında düzenlenen bir ses yarışmasında bilinmeyen bir türküyle katılarak Edirne birincisi oldum. Lise yıllarımda darbuka çaldım.
1992 yılında düzenlenen bir ses yarışmasında 3 bin kişi arasında ilk 60’a girdim. Kırkpınar’da Edirne birincisi oldum.
Edirne Türk Müziği Korosu kuruluşunda yapılan yarışmada bin kişi içinde 26. olarak özel sanatçı, sonra da kadrolu oldum. Edirne Barosu Korosu’nun kuruluşunda bulundum, görev aldım.
Türkiye’de kadın olarak Mustafa Kemal Atatürk’e çok şey borçluyuz. Ülkemizde kadınlar her türlü zorluklarla mücadele edebilir, onlarla başa çıkabilir.”
Müzeyyen Çağlar konuşmasının sonunda “Unut unuttuğun yerde” şarkısını solo olarak söyleyerek konuklara mini bir müzik şöleni verdi.
“SANAYİNİN ABLASIYIM”
Söyleşide son konuk aynı zamanda Edirne Sanayi çarşısında oto lastik işi yapan Remziye Cankıran oldu. Cankıran da şunları aktardı:
1992 Yılında oto lastik sektörüne girdim. 2010 yılına kadar oto lastik satışı işindeydim firmalar adına.
“2010 yılı geldiğinde işten çıkarıldım, borçluydum, mesleğim lastikçilikti. Edirne Sanayi çarşısında devam ettirdim lastikçilik işini. Sanayide çalışan tek kadın bendim o yıllarda.
Başlarda oto lastik işinde sadece satış yaparken tamiri ve ayar işi de gerekince aletleri düzdük ve tamire de başladık. Mesleğimi yaparken diğer kadınlar gibi oje kullanmadım, etek giyemedim.
Sanayi sitesinde kadın olmak zor. Kadınlar için orası adeta kapalı cezaevi gibiydi.
Sanayi çarşısında önce kendimi insan olarak kabul ettirdim. Bacım diyenlere ağbi, hanımefendi diyenlere beyefendi olarak karşılık verdim.
Lokantalar sanayi çarşısı esnafı için sohbet etme, dertleşme yerleridir. Her türlü rahat konuşur esnaf oralarda. Ama ben bir kadın olarak lokantada olduğum zaman rahat değillerdi. O yüzden uzun yıllar yemeğimi evden getirdim ve iş yerinde yedim.
İlk yıllarda kadın müşterim yoktu. İlerleyen yıllarda çoğaldı, şu anda bu oran yüzde elliyi buldu.
Genç kızlarımızda bu mesleğin yanında sanayide diğer meslekleri yapabilirler. Bir kızımızı motor ustası olması için Çıraklık Eğitim Merkezi’ne yönlendirdim.
Kadınlar her zorluğun üstesinden gelebilir. Yeteneği doğrultusunda her mesleği yapabilir. Yeter ki kendilerine güvensinler. Kadın elinin değdiği her yer güzelleşir.”
82 YAŞINDA AVUKATLIKTAN EMEKLİ
Sunumun sonunda salondaki konuklar arasında 82 yaşında avukatlıktan emekli Nurten Yücel’e söz verildi. Nurten Yücel;
“Öğrencilik dönemimde ‘Sokrates’in savunması’ konulu bir çalışmam nedeniyle öğretmenim beni avukatlığa yönlendirdi. 1965 yılında başladığım mesleğimi 80 yaşına kadar devam ettirdim. Arada iki çocuk yetiştirdim ve torunlarım var. Hanımlar bu ülkede ne isterlerse yaparlar.”
Sunumun bitiminde konuşmacılara Edirne Barosu tarafından teşekkür edildi ve katılım belgesi verildi.