DOLAR 42,2098 0,24%
EURO 48,7818 0,45%
ALTIN 5.448,270,28
BIST 10.924,53-1,34%
BITCOIN 44925104,58%
Edirne
17°

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

472 okunma

Selimiye’de ‘UNESCO’ riski!

Mimar Sinan’ın ‘ustalık eserim’ dediği Selimiye Camisi’nin UNESCO Dünya Kültür Mirası’na alındığı dönemde alan başkanlığı görevini yürüten, şehir plancısı Namık Kemal Döleneken, restorasyondaki tarihi caminin ana kubbesinde 18. yüzyıla ait kalemişlerinin sökülüp, yerine tartışmalara konu olan yeni kalem işi uygulamaları yapılmasının, büyük riskler doğuracağını söyledi…Söz konusu kalemişi uygulamalarının, herhangi bir belgeye dayandırılmadan, varsayım üzerine uygulanmaya başladığını, bu durumun Selimiye’nin UNESCO listesinden çıkarılmasına kadar gidebileceğine dikkat çeken Döleneken, “Anlaşıldığı kadar bu kararı aldıranlar belki de Selimiye Camisi’nin dünya mirası olduğunun farkında değiller. Dünya mirası süreciyle ilgili hiçbir şey bilmiyorlar ve bu konudan uzaklar. Selimiye’ye saygı duymak, onunla ilgili her tartışmayı ve itirazı ciddiye almak zorundayız. Çünkü yapılacak bir hatanın telafisi mümkün olmayan sonuçları olabilir” dedi…

ABONE OL
11 Eylül 2025 12:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Olgay GÜLER

Mimar Sinan’ın ‘ustalık eserim’ dediği Selimiye Camisi’nin UNESCO Dünya Kültür Mirası’na alındığı dönemde alan başkanlığı görevini yürüten, şehir plancısı Namık Kemal Döleneken, restorasyondaki tarihi caminin ana kubbesinde 18. yüzyıla ait kalemişlerinin sökülüp, yerine tartışmalara konu olan yeni kalem işi uygulamaları yapılmasının, büyük riskler doğuracağını söyledi.

Mimar Sinan’ın ‘ustalık eserim’ dediği Selimiye Camisi’nde, 2023 yılının Haziran ayında Edirne Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu onayıyla başlatılan ana kubbe kalemişleri uygulaması 2024’te tamamlandı. Geçtiğimiz Ocak ayında Yüksek Kurul tarafından tamamlanmış uygulamanın sökülmesine karar verilip, yeni proje hazırlığı süreci başlatıldı. Tarihi yapıda yeni kalemişleri çalışması halen devam ederken, geçtiğimiz aylarda Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS)Türkiye Milli Komitesi de yeni çalışmanın bilimsel verilerden uzak olduğuna dikkat çekti. Söz konusu sürece bir eleştiri de önceki gün Tarihçi Prof.Dr. İlber Ortaylı’dan geldi. Ortaylı, kalemişleriyle ilgili yeni uygulamayı ‘ehliyetsizce’ ve ‘takım kayırması’ sözleriyle eleştirdi.

‘BİR GRUP HAT SANATÇISI BU KARARI ALDIRDI’

Selimiye Camisi’nin UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alındığı 2007-2011 yılları arasında, Selimiye Camisi Alan Başkanlığı görevini yürüten Şehir Plancısı Namık Kemal Döleneken de tarihi cami önünde basın açıklaması yaptı. Söz konusu yeni kalemişleri için Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi’nden bir grup hat sanatçısının varsayımlar üzerinden başvuru yaptığını anlatan Döleneken, “Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi’nden bir grup hat sanatçısı, şöyle bir varsayımla ortaya çıktı ve ısrarla itirazlarda bulunmaya başladı. Dedikleri şey şu; ‘Bu dönemde yani 16. asırda, Selimiye’nin yapıldığı dönemde Osmanlı camilerindeki tavan süslemeleri böyle değildi, bu daha sonraki dönemde yapılan süslemelerdir, o yüzden de bu süslemenin yapılması yanlıştır. 16. yüzyıla ait süslemelerle ilgili hiçbir iz yok, fotoğraf yok, gravür yok, bilgi yok ama böyle olması gerektiğini düşünüyoruz, o yüzden de biz bu tahminlere göre böyle bir kubbe öneriyoruz’ diye ortaya çıktılar ve sonunda burada bütün karşı çıkışlara rağmen, defalarca reddedilmesine rağmen sonunda Anıtlar Yüksek Kurulu’ndan bu doğrultuda bir karar çıkardılar” dedi.

‘ÖNERİLERİYLE İLGİLİ BİR BELGE YOK’

Kültür mirası yapılarında, varsayımlara dayandırılarak değişiklikler yapılamayacağını söyleyen Döleneken, “Osmanlı döneminde de Selimiye Camisi değişik restorasyonlar geçirdi. Özellikle de belli dönemlerde depremler, yıpranmalarla kubbesindeki süslemeler de, kalem işleri de değiştirildi ama kural şu; siz böyle bir şey yaparken, aklınıza gelen ya da tahmin ettiğiniz değil, bulabildiğiniz son en alt kattaki süslemeleri yapabilirsiniz. Uluslararası kurallar böyle. Ne yazık ki şu andaki önerilenle ilgili böyle bir belge yok” şeklinde konuştu.

‘KONUŞAMAYANLARIN DA SESİYİM’

Restorasyonda çalışıp, açıklama yapamayan çok sayıda görevlinin de, yeni uygulamanın doğru olmadığını düşündüğünü dile getiren Döleneken, “Ben bu restorasyonda çalışan herkesle de temastayım. Bana ‘hocam bize burada neler yaptırıyorlar, bilseniz’ diye içeriden yazdı arkadaşlarım, öğrencilerim. Yani ne vakıflardaki teknik elemanlar, ne kurullardaki teknik elemanlar, ne de müteahhidin yanındaki teknik elemanlar bu yapılan işin doğru olduğuna inanmıyor ve aslında kişisel olarak hepsi karşı. Böyle de bir garip ortamla karşı karşıyayız. Ben bir anlamda burada konuşamayan herkesin de sesi olmaya çalışıyorum” diye konuştu. 

‘DÜNYA MİRASI OLDUĞUNUN FARKINDA DEĞİLLER’

Kalemişleriyle ilgili karar aldıranları eleştiren Döleneken, “Anlaşıldığı kadar bu kararı aldıranlar belki de Selimiye Camisi’nin dünya mirası olduğunun farkında değiller. Dünya mirası süreciyle ilgili hiçbir şey bilmiyorlar ve bu konudan uzaklar. Bu konunun aslında uluslararası bir konu olduğunu bilmiyorlar. Selimiye’nin artık insanlığın değeri olduğunu, sadece Edirnelilerin ya da Türkiye’nin değil, bütün insanlığın onu korumakla mükellef olduğunun farkında olmadığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

‘SİYASET MALZEMESİ YAPILMAMALI’

Yeni uygulamanın, Türkiye’nin diplomatik yaşamını da olumsuz etkilediğini anlatan Döleneken, “Aslında biz burada Türkiye’nin diplomatik yaşamını da olumsuz etkiliyoruz çünkü Türkiye son yıllarda UNESCO’da oldukça prestijli bir konumda. Birkaç kişiyi mutlu etmek uğruna Türkiye’nin uluslararası saygınlığını zedeleyecek uygulamalardan uzak durmamızı öneririm. Selimiye konusu asla siyaset malzemesi yapılmamalıdır. Hatta siyasetin görevlendirdiği bürokratların da böylesi önemli bir tartışmada sorunu büyüten tarafta olmaması gerekir. Selimiye’ye saygı duymak, onunla ilgili her tartışmayı ve itirazı ciddiye almak zorundayız. Çünkü yapılacak bir hatanın telafisi mümkün olmayan sonuçları olabilir” dedi.

‘YAPILAN UYGULAMA YENİDEN DEĞERLENDİRİLMELİ’

Selimiye’yle ilgili alan yönetim kurulu ve eşgüdüm denetleme kurulunun acilen toplanması gerektiğini söyleyen Döleneken, “Selimiye Camii Külliyesi Alan Yönetimi Danışma Kurulu ve Eşgüdüm Denetleme Kurulu ivedilikle toplanarak bu sorunda dahil olmak üzere öneriler geliştirmeli, Alan Yönetim Planını bu sorunları da değerlendirerek güncellemelidir. Bununla birlikte UNESCO Dünya Miras Merkezi ile iletişime geçilerek yapılması düşünülen uygulamalar tüm boyutlarıyla tartışılarak değerlendirilmeli ve mutabakat sağlanmalıdır” diye konuştu.

‘LİSTEDEN ÇIKARILMASINA KADAR GİDEBİLİR’

Uygulamanın, Selimiye’nin UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nden çıkarılmasına kadar götürebileceği riskine de dikkat çeken Döleneken, “UNESCO Dünya Miras Merkezi için hazırlanacak yıllık raporlarda konunun yer alması, şikayet başvurusu veya yerinde denetleme sonucu tespit edilmesi durumunda öncelikle bilgi verilmediği ve iş birliği yapılmadığı için eleştiri gelecektir. Yapılan restorasyonun uymamız gereken taraf olduğumuz uluslararası anlaşmalar, UNESCO ve ICOMOS tarafından kararlaştırılmış belgelere uygunluğu incelenecektir. Eğer dünya mirası kurallarına uyulmadığı tespit edilirse ‘Burası artık tehdit altında bir dünya mirasıdır’ denilecektir. Sonuçta bu konuyla ilgili bizim geleceğimiz en uç nokta, tabii ki hemen ilk gün değil ama eğer ısrar edersek bir gün bize de artık; ‘Selimiye Dünya Mirası değil’ diyebilirler. O nedenle kimsenin bu riski göze almaya hakkı yok, desteklemeye de hakkı yok. O yüzden siyasetçiler, yöneticiler özellikle bu konuda topa girmemeliler, taraf olmamalılar. Selimiye’yi daha iyi nasıl koruruz, bunu düşünmemiz lazım” şeklinde konuştu.

    En az 10 karakter gerekli