Ziya GÖKERKÜÇÜK
Devrimci önderlerden Nasuh Mitap Kırklareli’de anıldı. Devrimci Yol’un önderlerinden Nasuh Mitap, ölümünün 9’uncu yılında İstanbul ve Trakya’nın her yerelinden gelen yol arkadaşları tarafından anıldı. Anmaya Edirne’den de yoğun katılım oldu.
Paşa Cafe’de yapılan anma etkinliğinde “100. Yılında Cumhuriyet” başlıklı panel izlendi. Prof. Dr. Selçuk Candansayar ve Doç. Dr. Güven Gürkan Öztan’ın konuşmacı olarak katıldığı panelde, Cumhuriyetin 100. yılında devrimci mücadelenin önemine dikkat çekildi.
Panelde konuşan Birgün Gazetesi yazarı Doç. Dr. Güven Gürkan Öztan; Cumhuriyetin kuruluş ilkelerinin çoğunluğunun yok edildiğini söyledi. Öztan; kuruluş esnasında farklı kesimlerden gelenlerin bağımsızlık amacında uzlaşarak direngenlik göstermesi sonucunda kurulan Cumhuriyet’in bizler için yetersiz olduğunu, devamında bunu geliştirme hedeflerinin olduğunu belirtti.
Cumhuriyet’in amacının özgür yurttaş, cumhuriyete uygun laikliği benimsemiş halk oluşturmak olduğunu belirten Öztan, Cumhuriyetin kamunun üretkenliğini ve ortak çıkarları öne çıkardığını belirtti.
Doç. Dr. Güven Gürkan Öztan; “100. yılda kırık bir cumhuriyeti, ilkelerinden koparılmış bir cumhuriyeti kutluyoruz. Siyasal İslamcı grup laikliği yok etmiştir, bu nedenle laikliğin halkın gücüyle savunulması önemlidir. Kuruluş günlerindeki antiemperyalist duruş yeniden öne çıkarılmalıdır. Hakları müşteriye indirgeyen günümüz anlayışına karşı cumhuriyetin kimsesizlerin kimsesi olma özelliğini öne çıkararak kamuculuğu savunmalıyız” dedi.
Cumhuriyetin tasfiye edildiğini belirten Öztan; cumhuriyeti savunmanın ve devrimci demokratik cumhuriyeti kurmanın görev olduğunu, bunun ise sadece sandığa gitmek ile olamayacağını, toplumun diğer yüzde ellisini dışlayarak bu mücadelenin yapılamayacağını belirtti.
Prof. Dr. Selçuk Candansayar yaptığı konuşmada bu tür anmaların bir savunmaya dönüştüğünü belirterek; “Nasuh abiler zamanında düzen sahipleri bizden korktuğu için önlemler alıyordu ve onlar savunmada idi. Yakın zamana kadar da eylemler ile anma yapıyorduk. Devrimciler olarak bu gün azalmamaya çalışanlar, birbirini kollayan kişiler gibiyiz ve psikolojik olarak çoğalmayı hedefleyemiyoruz. Özellikle 1990 sonrasında fikir kulübü gibi her şeyin doğrusunu düşünen ama yapamayan bir kitle durumundayız. Büyümek yerine küçülmemeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
Candansayar; “Bizler sosyalistiz. Nasıl yaşıyorsak, düşüncelerimiz öyle şekilleniyor. Hala bizden korkuyorlar, çünkü devrimciler öldürülüyor. Dikkat edin sosyalist ve devrimcilikten istifa eden insanlar rezil bir siyaset yaşıyorlar. Devrimcilik; devrimciliğe sahip çıkmaktır. 12 Mart ve 12 Eylül koşulları bundan çok daha kötü bir durumdaydık. 12 Eylül’den önce genç yaşta kelle koltukta devrimcilik yaparlardı, onların çocukları Gezi’ye giderken emin olamadı. Bizi kırdılar ve bize kıydılar. Ama bu kıyımdan sağ kalanlar özgüvenlerini yitirdiler gibi geliyorlar bana. Umut bize zor zamanda lazım. Devrimci Yol bana bir şey öğrettiyse o da konuşmak yerine eyleme geçmek” dedi.
Panelin ardından Adalılar grubu tarafından müzik dinletisi gerçekleştirildi. Katılanlara yemek verildi. Yemek sonrasında Mitap’ın mezarı başına gidildi. Burada yapılan kısa konuşmalarda mücadelenin, baskının daha da arttığı bu dönemde yükselerek devam etmesi gerektiği vurgulandı.
NASUH MİTAP
Nasuh Mitap; (d. 1947 – ö. 4 Kasım 2014, Kırklareli), 1970’li yıllardaki sosyalist akımın en önemli hareketlerinden Devrimci Yol’un kurucularındandır. Nasuh Mitap 1960’ların sonunda Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne girdi ve kısa bir süre içerisinde Dev-Genç ile birlikte devrimci mücadele saflarına katıldı. Daha sonra THKP/C kadrolarının Kızıldere’de yokedilmesi sonrasında 1974’te Devrimci Gençlik örgütlenmesi ve dergisi ile 1977 yılından itibaren Devrimci Yol hareketinin tohumlarını attı. Mitap, Devrimci Yol’un bir siyasal harekete dönüşebilme süreçlerinde önemli rol aldı.
12 Eylül Darbesi ile birlikte tutuklanan ve yoğun işkenceli sorguların ardından Devrimci Yol Ana Davası’nda idam istemiyle yargılanan Mitap, 11 yıl hapishanede kaldı. Mayıs 2013’te ağır bir mide ameliyatı geçirdi ve ardından da kanser tedavisine başladı, 4 Kasım 2014 akşamı ise öldü. Kırklareli Şehir Mezarlığı’na defnedildi.