DOLAR 42,1195 0,31%
EURO 48,7323 0,57%
ALTIN 5.433,330,83
BIST 10.924,53-1,34%
BITCOIN 43012310,13%
Edirne
15°

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

109 okunma

Kul Hakkı Değil, İnsan Hakkı!

Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD) Genel Başkanı Meral Güler Diyanet İşleri Başkanlığını eleştirerek, Dini kendi ajandasına göre yorumlayan Diyanet'in kadınların doğumlarından itibaren yaşamına, bedenine, nerede nasıl davranacağına, kılık kıyafetine müdahale etmeyi sürdürdüğünü belirtti.

ABONE OL
20 Ağustos 2025 17:40
0

BEĞENDİM

ABONE OL


Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD) Genel Başkanı Meral Güler, Genel Merkez Yönetim Kurulu ve tüm şubeler adına yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada Diyanet İşleri Başkanlığını eleştiren Güler; Dini kendi ajandasına göre yorumlayan Diyanet’in kadınların doğumlarından itibaren yaşamına, bedenine, nerede nasıl davranacağına, kılık kıyafetine müdahale etmeyi sürdürdüğünü belirtti.
Diyanet İşleri Başkanlığının 15 Ağustos 2025 tarihli Cuma hutbesinde “kız çocuklarının Allah’ın takdir ettiği hakka razı olmamasının, kul hakkının ihlali” olarak nitelendirilmesini eşit yurttaşlık haklarına saldırı olduğunu kaydeden Güler şöyle dedi.
“Bu durum; Medeni Kanun ile teminat altına alınan “kadınların eşit yurttaşlık hakkına yönelik saldırı olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na ve uluslararası insan hakları sözleşmelerine de açıkça aykırıdır. Cumhuriyet’in eşit yurttaşlık ilkesini sarsmaya yönelik hukuk üzerinde dini baskı kurmayı hedefleyen bu pervasız söylemler, yıllardan bu yana sistematik bir operasyonla yeniden hakim kılınmaya çalışılan şeriat düzeni hazırlıklarının ürkütücü boyutlara ulaşan son aşamasıdır.
CUMHURİYET KAZANIMLARINA SALDIRILAR VAR
Bir yandan erkek egemen kültür tarafından kadınların ekonomik özgürlüğünün, eşit temsil hakkının, her alanda güçlenmesinin önüne konulan engellerle mücadelemiz sürerken, diğer yandan Cumhuriyetin en önemli kazanımlarından olan eşit yurttaşlık hakkımıza yönelik saldırılarla savaşmakta ve laiklik ilkesini sürekli olarak aşındırma çabasının siyasal aygıtı haline dönüşen Diyanetin; kadını ikinci sınıf “kul” olarak gören, akıl almaz fetvalarına karşı kazanılmış/vazgeçilmez haklarımızısavunmak zorunda kalmaktayız.
Hutbedeki “riza” sözcüğü de, kadını erkeğin lütfuna mahkum etmeyi amaçlayan “aile arabuluculuğu” müessesesinin ipuçlarını ortaya koyan bir başka örtülü saldırıdır. Ülkemizde her gün kadınlar öldürülürken, çocuklar istismara uğrarken suskunluğu tercih eden Diyanet’in, haddini aşarak görev sınırlarını zorlayarak ortaya koyduğu fetvalarının, Medeni Kanun’a, miras hükümlerine, eşit yurttaşlık hakkına açıkça aykırı olan tüm söylem ve eylemlerinin; haklarını, hukukunu ve cumhuriyetle elde ettikleri kazanımları gasp ettirmemek için yıllardır mücadele eden kadınların çabası karşısında bir kez daha yenileceğine inancımız tamdır.”

    En az 10 karakter gerekli