‘Kentler laiklik ile özgürleşir’

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Edirne Kent Konseyi, AKP iktidarının temellerini besleyen güçleri geliştirmek için dayattıkları dinselleştirme uygulamaları ile laik bilimsel ve kamusal eğitime karşı savaş açtığını belirterek, kent ve ülkenin gelecek nesilleri adına bu olanlardan dolayı büyük endişe içerisinde bulunduklarını bildirdi.
Edirne Kent Konseyi Eğitim Çalışma Grubu adına Ayhan Fırtına, ‘Kentler laiklik ile özgürleşir’ başlığı altında yaptığı yazılı açıklamada, “Sokaklarımızın gerici kuşatmalarla sarılması ve bizlerin evlere kapatılarak; ev-iş-ibadet mekânlarına sıkışmamamız için cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkıyoruz” denilerek şunlara yer verildi:
“100 yıl önce 3 Mart 1924’te Cumhuriyeti ayakta tutma amacıyla toplumu ümmetten yurttaş olma aşamasına taşıyacak üç yasa kabul edildi. Öncelikle Osmanlı’da uygulanan teokratik devlet düzeni terk edildi ve yerine laik sistemin inşası için yasal mevzuatlar oluşturuldu.
100 yıl önce planlanan bu değişim kararlarını sindiremeyen ve laik sisteme, çağdaş eğitime karşı direnen bir kesim hep vardı. Bu kesim AKP iktidarından güç alarak ve dünya egemen sermayesinden beslenerek yüz yıldır uğraşılan toplumsal değişimi durdurmaya çalışmaktadır. Laik devlette olmaması gereken Şer’iye ve Evkaf Bakanlığı kaldırıldı Ancak bu gün bunların yerine fiili olarak Diyanet İşleri Başkanlığı her türlü gerici örgütlenmenin merkezi oldu. Cemaat ve tarikatlar vakıf veya dernek şeklinde örgütlenerek ekonomi ve sivil alanlar ele geçirilmeye çalışılmaktadır.
22 yıldır AKP hükümetleri toplumun değerleriyle oynayarak çok tehlikeli bir aşamaya gelindi. Önceleri ilişkide oldukları gerici yapılarla kamuoyuna niyetlerini açıklar, tepkileri ölçer ve ona göre tutum belirlerlerdi. Artık buna bile gerek duymadan Milli Eğitim Bakanı mecliste yaptığı konuşmada; ‘tarikat ve cemaatlerle protokol yapmaya devam edeceğiz’ açıklaması yapmakta ve toplumun uyarılarını dinlemeyeceklerini göstermektedir.
AKP iktidarı temellerini besleyen güçleri geliştirmek için dayattıkları dinselleştirme uygulamaları ile laik bilimsel ve kamusal eğitime karşı savaş açmışlardır. Geleceğimiz olan yeni nesillerin genlerini bozarak; dindar, kindar ve biatçı bir topluma dönüştürmektedirler.
Önce İmam Hatiplerin sayısını artırdılar. Seçmeli dersler adı altında zorunlu dini konuları kapsayan dersler kondu. Okullara imamlar görevlendirdiler. ÇEDES adıyla diyanet, tarikat ve cemaatleri okullara soktular. Sınıflara tabut, Kâbe maketi getirip şeytan taşlattılar. Öğrencileri camilere götürülüp temizlik yaptırıldı. Kaymakam, belediye başkanı, bürokrat ve nüfuz sahiplerinin de katıldı sabah namazları organizasyonları yaptılar. Kuran kursları okullara taşındı, yetkisiz kişiler okullara sokuldu.
Şimdi AKP’nin son hamlesi; müfredat değişikliği ile tüm derslerin içeriğini değiştirerek bilimsellikten uzaklaşmak. Biyoloji dersinde evrim teorisini reddederek, yaradılış teorisinin merkeze alınması, matematikte integralin kaldırılması, kümeler ve mantıkta sadeleştirme girişimleri gibi bilimsellikten uzak müfredat kabul edilemez.
Eğitimdeki bu çağdaşlaşma ve cumhuriyet değerlerinden terk yanında hukuk alanında Anayasa Mahkemesi ve HSK’nın sayılarıyla oynanarak ve bir merkeze bağlanarak yargı bağımsızlığının tartışılır hale getirilmiştir.
Tüm bunlar ve buna benzer uygulamalar adeta Cumhuriyetin kurucu iradesinin 100 yıl önceki kararlarına karşı bir rövanş niteliğindedir. Oysa 100 yıl önce amaçlanan toplumsal sistem kentlerimize özgürleşme alanları olarak yaklaşmış ve kenti kentlilere, kentlinin sanat ve kültürüne hizmete açmıştır.
Bu kazanımların değerlerini anlayamadığımızdan dolayı bu gün geri dönüş adımları atılıyor ise bunu doğru düşünmeliyiz. Kentleri yönetecek seçimlerin yapılacağı bu günlerde adayları bir de bu yönden değerlendirmeliyiz.
Edirne Kent Konseyi Eğitim Çalışma Grubu olarak kentimizin, ülkemizin gelecek nesilleri adına bu olanlardan dolayı büyük endişe içerisindeyiz.
Sokaklarımızın gerici kuşatmalarla sarılması ve bizlerin evlere kapatılarak; ev-iş-ibadet mekânlarına sıkışmamamız için cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkıyoruz.
Laik ve bilimsel eğitim için mücadelemiz varlığımızın gereğidir. Yaşasın laik bilimsel eğitim.”