‘Istrancalar paramparça’

3

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Olgay GÜLER
DOKU Derneği Başkanı, doğal yaşam savunucusu Göksal Çidem, 11 Aralık Uluslararası Dağ Günü dolayısıyla açıklama yayınladı.
Dünya genelinde 11 Aralık’ta kutlanan Uluslararası Dağ Günü’nde, DOKU Derneği Başkanı Göksel Çidem yazılı açıklama yaptı. Dağların doğa için önemine vurgu yapan Çidem, günümüzde insan eliyle hızla yolculuklarının sonuna ilerlediklerini belirtti. Trakya’nın akciğerleri konumundaki Istrancalar’ın enerji ve madencilik projeleri nedeniyle paramparça hale geldiğini anlatan Çidem, buradan doğan Ergene Nehri’nin ise sanayi eliyle öldürüldüğünü belirtti.

‘MİLYONLARCA YILLIK DAĞLAR YOLCULUKLARININ SONUNA İLERLİYOR’
Türkiye’yi bir masal ülkesi yapan dağların, birer birer yok olduğunu söyleyen Çidem, ” Bir başka deyişle yaşamın temel kaynağı olan dağlarımız, insan eliyle milyonlarca yıllık yolculuklarının sonuna doğru hızla ilerliyor. Tüm zamanların en yıkıcı türü olan insan, varlığını borçlu olduğu dağları peynir kalıbı gibi kesiyor, dinamitler patladıkça un ufak ediyor. İnsanoğlu bu gerçeğin farkına çoktan varmış olsa da çözüm için atılan adımlar ne yazık ki yıkım için atılanların çok gerisinde kalıyor” şeklinde ko-nuştu.
DÜNYA NÜFUSUNUN YÜZDE 12’Sİ DAĞLARDA YAŞIYOR
Dünya nüfusunun yüzde 12’sinin dağlarda yaşadığını söyleyen Çidem, “Yaban hayatının ise tamamına yakını dağlarda ve eteklerinde yaşam buluyor. Dünyadaki içilebilir su kaynaklarının yarısından fazlası ve temiz hava dağlardadır. Dağlar, sürdürülebilir bir çevrenin temelidir. Burada varlığını sürdürmeye çalışan yabanıl hayat ve burada yaşayan insanların yaşamlarını sürdürmesi gelecek için çok önemli. BM tarafından 2002 yılından beri her yıl 11 Aralık’ta kutlanan dağ gününde, dağlarda yaşayan ve geçimini dağlardan sağlayan insan topluluklarının sorunlarına dikkat çekiliyor” dedi.

‘DAĞDAN DOĞAN ERGENE, SANAYİ İLE BULUŞUNCA ÖLDÜ’
Ergene’nin de Istrancalar’dan doğduğunu anımsatan Çidem, “Ergene’nin Istrancalar’dan doğduğu gibi dünyadaki bütün nehirler de dağlardan doğar. Dağdan doğan Ergene sanayi ile buluşunca öldü. İçindeki ve çevresindeki canlıları da öldürdü. Günümüzde dağlarımızın hali içler acısı. Istrancalar’ın bugünkü hali, enerji ve madencilik projeleri nedeniyle paramparça. Öncelikle bizler yenilenebilir enerjiye karşı olmadığımızı belirtmek isterim. Ancak ormanın ortasına, doğal ve kültürel varlıklarımızın üzerine, ortasına ve tepesine dikilen RES ve maden projelerine karşıyız. Bölgede yaşayan insanlarımızla birlikte, bilim ve hukukun destek ve katkılarıyla karşı olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
‘BULGARİSTAN’DA HAYVAN, TÜRKİYE’DE KAMYON ÇIKAR YAZIYOR’
Istrancalar’ın yaklaşık 3 milyon kilometrekare alanda, üçte birinin Bulgaristan’da, üçte ikisinin ise Türkiye’de olduğunu ifade eden Çidem, “Sınırın diğer tarafı 28 yıldır biyosfer rezervi olarak korunuyor. Bizde ise adına yatırım denen projelerle para(m)parça. Istrancalarda sular kirleniyor. Sular ve orman barındırdığı hayat verdiği canlarla yok oluyor. Türler kayba uğruyor. Habitatlar parçalanıp orman bütünlüğü bozuluyor. Özetle Bulgaristan Istranca’sına girdiğinizde tabelalarda ‘dikkat hayvan çıkar’ yazar. Türkiye tarafında ise ‘dikkat kamyon çıkar’ yazıyor. Aynı ormanın bir tarafında ‘kamyon’, diğer tarafında ise ‘hayvan çıkar’ yazıyor” ifadelerini kullandı.
‘YABAN HAYATI YER DEĞİŞTİRMEK ZORUNDA KALDI’
Sermayenin daha çıkmasından dolayı hayvanların şehir merkezlerine indiğini de söyleyen Çidem, “Sermaye dağa çıktığı için, domuzlar İstanbul’da Boğaza, Kırklareli’nde pazara iniyor. Bodrum şehir merkezine geliyorlar. Yaban hayatı yer değiştirmek zorunda kaldı. Dağlar yok edildikçe gidecek yeri kalmadı. Dünya Dağlar Günü’nde, dağlarda yaşayanların temiz bir geleceklerinin olmasını diliyorum” dedi.