DOLAR 33,9818 0.11%
EURO 37,7251 -0.39%
ALTIN 2.726,78-0,69
BIST 9.771,16-1,67%
BITCOIN 18415020,43%
Edirne
27°

AÇIK

05:01

İMSAK'A KALAN SÜRE

309 okunma

İnci’den ‘Tıp Fakültesi’ sitemi

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde 29 Mayıs 1974'te, 60 öğrenciyle eğitim-öğretime başlayan Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nin kurucu öğretim üyelerinden, eski rektör Prof.Dr. Osman İnci, kuruluşun 50'nci yılında sade bir ödül töreni düzenlenmesini eleştirdi… Yarım asrı geride bırakan Tıp Fakültesi'nin kurucu kadrosundan çok sayıda ismin halen Edirne'de yaşadığına dikkat çeken Prof.Dr. İnci, "Buraya bir sürü emek veren insanlar var, burada yaşayanlar var. Bunların en azından öğrencileriyle birlikte olmaları, orada bulunmaları, anılarını dahi olsa anlatmalarını beklerdim. Biz üniversitenin kuruluşunun 15'inci yılını bir hafta kutladık. Bu tıp fakültesinin kuruluşunun ellinci yılı törenin niteliğinde değildir" dedi…

ABONE OL
28 Mayıs 2024 18:20
2

BEĞENDİM

ABONE OL

Olgay GÜLER
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde 29 Mayıs 1974’te, 60 öğrenciyle eğitim-öğretime başlayan Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin kurucu öğretim üyelerinden, eski rektör Prof.Dr. Osman İnci, kuruluşun 50’inci yılında sade bir ödül töreni düzenlenmesini eleştirdi.
Edirne ve Balkanlar’ın en önemli eğitim kurumu Trakya Üniversitesi bünyesinde ilk kurulan fakülte olma özelliği taşıyan Tıp Fakültesi, 29 Mayıs 1974 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde 4’ü yabancı olmak üzere 60 öğrenciyle eğitime başladı. Trakya Üniversitesi’nin 20 Temmuz 1982’de kurulmasıyla fakülte Edirne’de eğitimini sürdürdü. Geride kalan süreçte binlerce mezun veren fakülte, bu yıl yarım asrı geride bıraktı. Üniversite’nin emektar isimlerinden, Tıp Fakültesi Hastanesi’nin kurucu kadrosunda yer alan, eski rektör Prof.Dr. Osman İnci ise fakülte yönetiminin kuruluşun 50’nci yılında sade bir ödül töreni düzenlemesini eleştirdi.


‘1974’TE 60 ÖĞRENCİYLE EĞİTİM BAŞLADI’
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin 1974-1975 yılında eğitime başladığını anlatan İnci, “Fakülte kurulmasının ardından Cerrahpaşa’da öğrenci almaya başlanır. İlk öğrenci sayısı 54 öğrenci olur. Bunların dışında da şu anda 6 tane de yabancı uyruklu öğrenci alırlar. Ve bu 60 kişi Cerrahpaşa’da eğitim görür. 1982’de Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi kurulduğu zaman ilk öğrencileri burada başlattık ama Cerrahpaşa’da başlayanlar orada bitirdiler. Yani 74-75 döneminde başlattığımız öğrencilerin hiçbirisi buraya eğitime gelmedi. İlk mezunlardan birisini bulmuştuk ve 1997’de üniversitenin kuruluşunun 15’inci yılında davet etmiştim. Yani Trakya Üniversitesi’nin kuruluşu 20 Temmuz 1982’dir ama Tıp Fakültesi’nin kuruluş tarihi 29 Mayıs 1974’tür. O tarih de özel seçmiştir. İstanbul’un fetih günüdür. Edirne’den İstanbul fethedildiği için böyle bir tarihi günde kurmayı düşünmüşler. Devlet planlama ve bakanlık da buna olur vermiş” dedi.


‘KURUCU KADROLAR OLARAK HALEN EDİRNE’DE YAŞIYORUZ’
Kendisinin 5 Haziran 1983’te Edirne’ye gelerek hastanede göreve başladığını anlatan İnci, “Ben 5 Haziran 1983’te geldim buraya ve o gün de Edirne Tıp Fakültesi artık Trakya Tıp olarak Edirne’de eski devlet hastanesinde bize verilen yerde polikliniğe başladık. Ondan sonrasında da Trakya Tıp olarak burada devam ettik. 1986’ya kadar orada çalıştık. 1986’da şu andaki üniversite hastanesinin bulunduğu yer yavaş yavaş poliklinik hizmetleri ve hasta yatırma hizmetleri başlayınca kendi yerimize geçtik. Şu anda Trakya Tıp’ın buradaki kuruluşunda emeği olan ve burada yaşayan 7-8 tane hekim ve öğretim üyesi arkadaşımız var. Örneğin Aydın Altan, ben, kadın doğumun kurucusu Turgut Yargın ve Nükleer Tıp’ın kurucusu Ömer Yiğitbaşı gibi isimler var ve biz hala burada yaşıyoruz” diye konuştu.


‘1999’DA BİTİRDİK VE KURUCU ÜYELERİ TEŞEKKÜR PLAKETİ VERDİK’
Hastanenin 1999 yılında tüm bölümleriyle bitirildiğini anımsatan Prof.Dr. İnci, “Hastane 1999’da bitti. Hastanenin temeli 1976’da atılmıştır. Sayın Süleyman Demirel başbakanken, İlhami Ertem de Milli Eğitim Bakanı’yken. Ben rektör olduğum zaman da, yani 1998’de, sayın Demirel dedi ki; ‘Sayın Rektör benim görev sürem 16 Mayıs’ta bitiyor. Bu hastanenin temelini ben attım. Dolayısıyla bitirme işini de, açılışında son noktayı da biz koyalım’ dedi. Sayın Cumhurbaşkanı’nın döneminde yılda iki sefer Edirne’ye gelirdi. Bir Kırkpınarlara gelir bir de Edirne’nin kurtuluşu 25 Kasım’a. Her gelişinde üniversitenin bir ünitesinin açılışını yapmıştır. Son olarak 25 Kasım 1999’da bitirdik. Kurucu yönetim kurulu üyelerinin hepsini Edirne’ye davet ettim ve Cumhurbaşkanı’nın elinden teşekkür plaketleri sunduk” ifadelerini kullandı.
‘ÖDÜL TÖRENİ DÜZENLEYECEKLERİNİ SÖYLEDİLER’
T.Ü. Tıp Fakültesi’nin kuruluşunun 50’nci yılı dolayısıyla Tıp Fakültesi Dekanlığı’nı aradığını anlatan İnci, “Şimdi üniversitelerin kuruluşuyla ilgili kutlamalar beşli ve sıfırlı yıllarda yapılır. Yani diyelim on beşinci yıl, yirminci yıl gibi. Bu yıl Trakya Tıp yarım asırlık, yani 50. yılında. Ben bunu sayın dekanımızla da paylaştığımda yani söylediğini söyleyeyim; şu anda akreditasyon kurulu üyeleri geldiğini onlarla çalışmak durumunda oldukları için detaylı bir program yapamadıklarını söyledi. Kendileriyle bunun yarım asır olduğunu, en azından bir kurul kursaydınız da bu konu yürütülseydi daha iyi olurdu diye sohbet ettik. Bugün bana telefon açtı. 29 Mayıs günü akşamı doçent ve profesörlere ödül verilecekmiş. O ödül törenine de beni davet etti. Kanaatim bunu 29 Mayıs için kutlama gibi düzenlendi bu program” şeklinde konuştu.
’50’NCİ YIL NİTELİĞİNDE BİR TÖREN DEĞİL’
Düzenlenen programın Tıp Fakültesi’nin 50’nci yılı kutlamasına yakışır nitelikte olmadığını dile getiren İnci, “Arandığımda öğlendi, ben de ‘değerlendireceğim’ dedim yani ‘katılacağım’ demedim. Çünkü bu tıp fakültesinin kuruluşunun ellinci yılı törenin niteliğinde değildir. Biz üniversitenin kuruluşunun 15’inci yılını bir hafta kutladık. Burada da ne yapardınız? Bir ödül yarışması yapardınız. Öğrencilerinize ödül verecek türden makale yazdırabilirdiniz. Trakya Tıp hakkımda burada tıp tarihçiler var, anlattırabilirdiniz. Canlı öğretim üyeleri var, Göz’ün kurucusu burada, Kulak Burun Boğaz kurucusu, Üroloji burada, Genel Cerrahi burada. Yani onlar buraya emeğini vermiş, yaşını, emeğini, ömrünü vermiş. Ben 5 Haziran 1983’te geldim. Şimdi 1 Haziran 2024’teyiz. 41 yıldır buradayım” dedi.
‘TIP FAKÜLTESİ ANA NÜVE’DİR’
Kendisi dahil olmak üzere kurucu kadrodaki isimlerin hastane üzerinde büyük emekleri olduğunu anlatan Prof.Dr. Osman İnci, “Ben söylemeden 50’nci yıl olduğunu anımsadıklarını sanmıyorum. Her şeyiyle içinde yaşayanlarız biz. Burada, devlet hastanesinde nöbetler. Bütün hayatım burada geçti. Hem kurucu kadroyum, hem de onur duyarak bu kentte yaşadım. Hala sağlık hizmetini yürütüyorum. Üstelik de burası üniversiteleşti. Önemi şu; Trakya Üniversitesi’nin ilk fakültesidir Tıp Fakültesi, ana nüvedir o. Rahmetli Ahmet Karadeniz derdi ki; ‘Benim hastanemin gölgesi Bulgaristan’a vuruyor. Siz ne diyorsunuz? derdi” şeklinde konuştu.
‘HASTANE’NİN HEDEFLERİ OLMALI’
Hastane yönetiminin hedefleri olması gerektiğini, günümüzde bir çok eksiklik olduğunu da sözlerine ekleyen İnci, “Biz burada devlet hastanesinde 25 yatakla başladık. Şimdiki bulunduğumuz noktada 1100 yataklı bir kurumdayız. Bölgenin en büyük referans hastanesiyiz ve bu hastanenin beklediğim Balkanlar’da veya Orta Avrupa’larda sağlık hizmeti sunabilecek nitelikteki yapılanması ve kadrolarının da bu düzeyde olmasıdır. Bu çok önemli. Bunun olması için de hastane yönetiminin hedefleri koyması gerekir. Tüm elinde mevcutlarının iyi kullanılması gerekir. Özellikle hijyen koşulları, altyapı, malzemeler bu gibi bir takım sağlık hizmetlerinin çok iyi yürütülerek olması gerekiyor. Bunlar olmadığı zaman hastane hakkındaki doğru yanlış ama söylenenlerin çoğuyla ilgili halk niye farklı şeyler söylesinler ki? Çok iyi hizmet alıyorlarsa bunu da söylerler ama. Benim dahi tanık olduğum, çalışanlar içerisinde bir sürü olumsuzluk var. Ben kendi hastaneme ayrıldıktan sonra 5 sefer gitmemişimdir. Biz bilim adamıyız. Bilim insanları siyasetten etkilenmez. Siyaset üssüdür, siyasete öncülük yaparlar. Siyasetin yolunu açarlar. Aydınlatmacıdır bilim insanları. Filanın peşinde, şunun önünde, birinin arkasında bilim insanı gezmez. Ben ayrıyken Trakya Üniversitesi, Türkiye’de bilimsel araştırmada on üçüncü sıradaydı. Şimdi 76’da. Bizim karnemiz bu” dedi.

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP

    SON DAKİKA HABERLERİ