DOLAR 32,9949 -0.11%
EURO 35,8195 -0.26%
ALTIN 2.528,010,83
BIST 10.891,420,18%
BITCOIN 22477941,46%
Edirne
27°

AÇIK

13:16

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

217 okunma

Eğitimcilerden karanlıkta eğitime ‘hayır’!

Eğitim ve Bilim İş Görenleri Sendikası (Eğitim-İş) Edirne Şubesi, 6 yıldan bu yana çocukların karanlıkta okula gidip, yeniden karanlıkta eve dönmesine neden olan kalıcı yaz saati uygulamasını protesto etti… Uygulama nedeniyle çocukların hem soyut hem de somut anlamda karanlığa mahkum edildiğini söyleyen Şube Başkanı Murat Akçay, hükümete çağrıda bulunup, "Yanlış ekonomi politikalarıyla, gerici hamlelerle, adaletsizliklerle manevi olarak koyu bir karanlığın içine itilen ülkeyi, bir de somut bir karanlığa mahkûm etmeyin" diye konuştu…

ABONE OL
21 Aralık 2023 18:34
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Olgay GÜLER
Eğitim ve Bilim İş Görenleri Sendikası (Eğitim-İş) Edirne Şubesi, 6 yıldan bu yana çocukların karanlıkta okula gidip, yeniden karanlıkta eve dönmesine neden olan kalıcı yaz saati uygulamasını protesto etti.
Eğitim-İş Edirne Şubesi’ne üye öğretmenler, dün akşam saatlerinde Saraçlar Caddesi’nde yaptıkları basın açıklamasıyla, 6 yıldan bu yana devam eden kalıcı yaz saati uygulamasına tepki gösterdi. Şube Başkanı Murt Akçay, çocukların hem soyut hem de somut anlamda karanlığa mahkum edildiğini söyleyen Şube Başkanı Murat Akçay, hükümete uygulamadan vazgeçilmesi yönünde çağrıda bulundu.


‘KALICI YAZ SAATİ UYGULAMASI TÜM ÜLKEYİ KARANLIĞA MAHKUM ETTİ’
Eğitimin gün ışığında olması gerektiğini belirten Akçay, “Eğitimi ve çalışma saatlerini gün ışığına göre planlamayan AKP, 2016’dan beri hayatımıza soktuğu kalıcı yaz saati uygulamasıyla da, özellikle kış mevsiminde, tüm ülkeyi karanlığa mahkum etmiştir. Ülkenin bulunduğu coğrafi konuma göre yapılması gereken saat düzenlemesinin siyasi iktidarın bilimsel dayanaklardan uzak bir şekilde inatla yerine getirmemesi sonucunda, gün ışığına göre planlanmayan ders saatleri, karşılanmayan okul ve derslik ihtiyacı inatla sürdürülen kalıcı yaz saati uygulaması eğitimi ve çocuklarımızı olumsuz etkilemektedir. Bu plansızlık ve inat sebebiyle çocuklarımız, daha günün ağarmadığı saatlerde yollara düşmek zorunda kalmaktadır. Uykuya ve gün ışığına gelişimsel olarak en ihtiyaç duyduğu yıllarda çocuklarımızın bu kör, ışıksız saatlerde okula gitmek zorunda bırakılması velileri de zora düşürmektedir. Özellikle kış mevsiminde, günün ilk ders saatlerinde çocuklar henüz uyku mahmurluğunu üzerlerinden atamadığı için verim alınamamaktadır” dedi.


‘İKİLİ EĞİTİM HALEN DEVAM EDİYOR’
Eğitimin içine atıldığı zifiri karanlığın, sadece saat ayarlamasıyla da dağılmayacak halde olduğuna dikkat çeken Akçay, “Yıllardır dikkat çektiğimiz okul/derslik sayısındaki yetersizlik nedeniyle büyükşehirlerde bile birçok okulda ikili eğitim devam etmekte, bir okul binasında birkaç okulu dolduracak kadar çok sayıda öğrenci, adeta vardiyalı biçimde eğitim görmektedir. AKP’nin 5 yıl önce bitirme sözü verdiği ikili eğitim garabeti nedeniyle bir grup öğrenci okula daha gün ağarmadan giderken, okula geç gelen grup ise ancak akşam karanlığında evine dönebilmektedir. Ailelerin sosyal ve kültürel yaşamlarını da baltalayan ikili eğitim sistemi devam ettikçe, öğrencilerin hem soyut hem de somut anlamda karanlıkta kalması kaçınılmazdır” diye konuştu.
‘EKONOMİ DE DARBE YİYOR’
Gün ışığına göre planlanmayan çalışma saatleri ve kalıcı yaz saati uygulamasının ekonomiyi de vurduğunu söyleyen Akçay, “Yanlış ekonomi yönetimi nedeniyle krizin eşiğine getirilen Türkiye ekonomisi bilimsel olmayan bu uygulama nedeniyle darbe yemektedir. Günün karanlığa mahkûm edilen ilk saatlerinde hem ısınma hem aydınlanma için enerji tüketilmekte, enerjide dışa bağlı hale getirilen ülkemiz için bu tüketim, milli sermayenin de erimesini beraberinde getirmektedir. Ayrıca yurttaşların ezici bir çoğunluğu barınma ve fatura giderleri altında ezilirken, bu saat uygulaması yüzünden mecburi kılınan fazladan enerji tüketimi, hanelerin yükünü daha da artırmaktadır. Karanlık yüzünden mecbur bırakılan bu tüketim aracılığıyla halk daha da yoksullaşırken yandaş enerji firmaları zenginleşmekte, ekonomik adaletsizlik derinleştirilmektedir” ifadelerini kullandı.
‘ÇOCUKLARI MANEVİ KARANLIKTAN KURTARACAĞIZ’
Gün ışığına göre planlanmayan ders ve çalışma saatlerinin güvenlik açığı da yarattığını dile getiren Akçay, Eğitim-İş olarak hükümete bir kez daha seslendiklerini kaydederek, “Eğitim-İş olarak hükümete bir kez daha sesleniyoruz: Hiçbir bilimsel temeli olmayan, milli eğitimi ve milli ekonomiyi baltalayan, ülkede koca bir güvenlik açığı oluşturan kalıcı yaz saati uygulamasından derhal vazgeçin. Ders saatleri gün ışığına göre ayarlanmalı, okul ve derslik ihtiyaçları karşılanmalı, çocuklarımız sabahın ilk saatlerinde karanlık sınıflarda ders dinlemeye, akşamın karanlık saatlerinde evine dönmeye mahkum edilmemelidir. Çocuk güne, gün ışığında başlamalı, eğitim gün ışığında olmalı. Yanlış ekonomi politikalarıyla, gerici hamlelerle, adaletsizliklerle manevi olarak koyu bir karanlığın içine itilen ülkeyi, bir de somut bir karanlığa mahkûm etmeyin.Üstelik eğitimin içine atıldığı soyut karanlık daha da büyüktür. Tarikatlar, MEB desteğiyle ve protokoller aracılığıyla eğitimde cirit atmaktadır. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in pişkince tarikatlarla protokolleri sürdüreceklerini açıklaması, eğitimdeki gerici kuşatmanın dozunun daha da artırılacağının emaresi olmuştur. Bu durumda Başöğretmen’in eğitim neferleri olarak bizlere düşen de eğitimi içine gömüldüğü bu manevi karanlıktan da kurtarmaktır, kurtaracağız” şeklinde konuştu.
‘EYLEMLİLİK SÜRECİNİ BAŞLATIYORUZ’
Eğitim-İş olarak; ‘Okullarımızda tarikat ve cemaatleri istemiyoruz’ sloganıyla eylemlilik sürecini başlattıklarını da belirten Akçay şöyle devam etti:
“Tüm yurttaşlara eğitime ve çocuklarımıza sahip çıkma çağrısı yapıyoruz. Tüm siyasi partileri, sendikaları, meslek odalarını, dernekleri ve velilerimizi, bugünümüze ve yarınımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz. Gelin hep birlikte Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e, devrimlerine, emanetlerine ve Cumhuriyetimize ilelebet sahip çıkacağımızı bir kez daha ilan edelim. Eğitim-İş olarak; tüm illerde, Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün; ‘Efendiler ve ey millet! İyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti; şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en hakiki tarikat, tarikat-ı medeniyettir. Medeniyetin emrettiğini ve talep ettiğini yapmak, insan olmak için kâfidir.” sözlerini içeren pankartları sendika binalarımıza asacağız. ‘Çocuklarımıza sahip çıkıyoruz’ sloganı ile tüm velilerimizi eylemliliğimize davet edeceğiz, okullara dilekçe vermeleri çağrısını yapacağız. Eğitim-İş olarak hem örgütsel hem de hukuki olarak yanlarında olduğumuzu bir kez daha ilan edeceğiz.
‘OKULLARDA TARİKAT VE CEMAATLERİ İSTEMİYORUZ’
Bugün ‘Karanlıkta eğitime hayır’ eylemliliğimizde ‘okullarda tarikat ve cemaatleri istemiyoruz, okullar öğretmenlerin iş yerleridir’ diyor ve eylemliliğimizi ilan ediyoruz. Önümüzdeki hafta kokartlarla okullarda olacağız, derslere kokartlarımızla gireceğiz, tüm velilerimize de çağrı yaparak alanlarda olacağız. Tüm il örgütlerimiz aracılığıyla her ilin vekillerine Anayasayı ve yeminlerini hatırlatıcı fax veya mail eylemliliği başlatacağız ve süreci dinamik bir şekilde değerlendirmeye devam edeceğiz. Eğitime ve çocuklarımıza sahip çıkacağız. Tüm demokratik kitle örgütleriyle ve yurttaşlarımızla birlikte mücadeleyi büyütmeye varız, biz hazırız”

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP

    SON DAKİKA HABERLERİ