DOLAR 32,2746 0.21%
EURO 35,3082 0.15%
ALTIN 2.505,200,20
BIST 10.643,583,14%
BITCOIN 2135561-1,13%
Edirne
20°

KAPALI

03:45

İMSAK'A KALAN SÜRE

233 okunma

Eğitim-Sen’den ‘MESEM ve ÇEDES’ tepkisi!

Eğitim-Sen Edirne Şubesi ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Edirne İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde gerçekleştirilen basın açıklamasıyla Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hayata geçirilen MESEM ve ÇEDES projelerine tepki gösterdi…Şube Başkanı Ahmet Acet, MESEM’le patronlara ucuz iş gücü sağlanıp, çocukların iş cinayetlerine kurban gittiğini, ÇEDES’le ise eğitimin büyük ölçüde dinselleştiğini belirterek, “MESEM ve ÇEDES projeleri uluslararası sözleşmelerde yer alan çocukların hakları ve eğitimi ile ilgili temel haklar ve özgürlüklere temelden aykırıdır ve derhal durdurulmalıdır” dedi…

ABONE OL
13 Mart 2024 17:30
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Olgay GÜLER

Eğitim-Sen Edirne Şubesi ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Edirne İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde gerçekleştirilen basın açıklamasıyla Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hayata geçirilen MESEM ve ÇEDES projelerine tepki gösterdi.

Eğitim-Sen Edirne Şube Başkanı Ahmet Acet

Eğitim-Sen Edirne Şubesi’nce İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına, Türkiye İşçi Partisi il teşkilatı, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve veliler destek verdi. Şube Başkanı Ahmet Acet’in okuduğu basın açıklamasında, Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) ile patronlara ucuz iş gücü sağlanıp, çocukların iş cinayetlerine kurban gittiğini, ÇEDES’le ise eğitimin büyük ölçüde dinselleştiği belirtildi.

‘MESEM PATRONLARA UCUZ İŞ GÜCÜ OLARAK SUNULDU’
MESEM uygulamasıyla yüz binlerce çocuğun stajyer kimliğiyle işçi gibi çalıştırıldığını dile getiren Şube Başkanı Acet, “Bir gün okul, dört gün iş sloganıyla hayata geçirilen (MESEM) uygulaması öğrencilerin patronlara ucuz iş gücü olarak sunulmasının önünü açmıştır. MESEM projesiyle 300 bini çocuk olmak üzere, 1 buçuk milyonun üzerinde insanın emeği patronların hizmetine sunulurken, yüzbinlerce çocuk ve gencimiz MESEM’in çarkları arasında acımasızca öğütülmektedir. Yüzbinlerce çocuk ve gencimiz ‘çırak’ ya da ‘stajyer’ kimliğiyle işçi gibi çalıştırılıp emek sömürüsünün sınırları zorlanmaktadır. Son yıllarda iktidar eliyle derinleştirilen ağır ekonomik ve toplumsal sorunlar MESEM’leri bir tercih olmaktan çok, yüzbinlerce çocuk ve genç için adeta bir zorunluluk haline getirilmiştir” dedi.

‘MESEM DAHA FAZLA CAN ALMADAN DURDURULMALI’
MESEM bünyesinde çalışan çocukların iş cinayetlerine de kurban gittiğini anlatan Acet, “Çocuk işçiliğinin devlet eliyle meşrulaştırılması anlamı taşıyan MESEM uygulaması nedeniyle sadece son bir yıl içinde en az 8 çocuk çalışırken hayatını kaybetmiştir. MESEM öğrencilere mesleki eğitim verilen ya da iddia edildiği gibi staj üzerinden beceri kazandıran bir uygulama değil, patronlara kaynak aktarmak amacıyla oluşturulmuş bir teşvik sistemidir. 12 yıllık zorunlu eğitim süresini fiilen 8 yıla indiren ve devlet eliyle ucuz işçiliği özendiren MESEM uygulaması daha fazla can almadan durdurulmalı, patronları değil öğrencileri merkeze alan nitelikli bir mesleki eğitim politikası hayata geçirilmelidir” diye konuştu.

‘ÇEDES FAALİYETLERİ EĞİTİM-ÖĞRETİM AMAÇLARINA AYKIRI’
ÇEDES projesinin ise laik eğitim ve yaşama meydan okuma anlamına geldiğini kaydeden Şube Başkan Acet, “Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı dinselleşme uygulaması olarak karşımıza çıkan ÇEDES Projesi, çocukların zihinsel gelişim süreçlerine ve pedagoji bilimine tamamen aykırı bir içerikte hazırlanmış ve 81 ildeki bütün okullarda uygulanmaya başlamıştır. Okullarda sadece öğretmenlerin eğitim öğretim hizmeti verebileceği gerçeği ortada dururken, ÇEDES projesi ile okullarımızda imamlar, vaizler ve Diyanet’e bağlı memurlar ‘manevi danışman’ olarak görevlendirilmekte ve yasa dışı bir şekilde fiilen eğitim öğretim hizmeti vermektedir. Okul içinde ve dışında yapılan dini içerikli etkinlikler, özellikle toplu namaz etkinlikleri ve öğrencilere mezarlık temizletilmesi gibi etkinlikler çocukların zihinsel gelişimi açısından sakıncalıdır. Sınıflarda dini içerikli etkinlikler (sınıflarda Kâbe ve mezar maketleriyle yapılan etkinlikler) laik eğitime ve eğitim-öğretimin amaçlarına temelden aykırıdır” şeklinde konuştu.

‘LAİK EĞİTİM SON DERECE ÖNEMLİDİR’
Çocukların dini etkinlikler üzerinden istismar edildiğini belirten Acet, “Hiçbir toplum birbirinin aynı olan, aynı düşünen ve aynı inanç ve düşünceden insanlardan oluşmaz. Laiklik ve laik eğitim, toplumda ve okulda farklılıkların bir arada yaşamasının temel güvencesidir. Laik eğitim, toplumdaki farklı inanç ve mezheplerin bir arada özgürce ve barış içinde yaşayabilmeleri için son derece önemlidir. Eğitim Sen, toplumun bütün bireylerinin, temel insan hakları ve özgürlükleri doğrultusunda, herkesin kendi anadilinde, cins ayrımcı olmayan, eşit demokratik, laik, bilimsel, parasız ve kamusal nitelikli eğitim görmesini savunmaktadır. MESEM ve ÇEDES projeleri uluslararası sözleşmelerde yer alan çocukların hakları ve eğitimi ile ilgili temel haklar ve özgürlüklere temelden aykırıdır ve derhal durdurulmalıdır” ifadelerini kullandı.

‘TÜM GÜCÜMÜZLE MÜCADELE EDECEĞİZ’
Çocukların siyasi iktidarın kendi siyasal-ideolojik hedeflerine ulaşmak için hayata geçirilen MESEM, ÇEDES ve benzeri projelerin parçası haline getirilmesine sessiz ve tepkisiz kalmayacaklarını da sözlerine ekleyen Acet, “Bu konuda eğitim ve bilim emekçileri başta olmak üzere, öğrencilerimizi, velilerimizi ve demokratik kamuoyunu MESEM ve ÇEDES uygulamalarına karşı birlikte tutum almaya ve ortak mücadeleye davet ediyoruz. Eğitim Sen olarak okullarımızın piyasa odaklı ve dini içerikli faaliyet ve etkinliklerin değil, laik ve bilimsel eğitimin mekânları olması için bütün gücümüzle mücadele edecek, iktidar eliyle hayata geçirilen MESEM ve ÇEDES dayatmasına karşı bütün gücümüzle mücadele etmeyi sürdüreceğiz” dedi.

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP

    SON DAKİKA HABERLERİ