Olgay GÜLER
Edirne Belediyesi’nin Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Belediye Meclis Üyesi, aynı zamanda kendisi de eğitimci olan Engin Çoğal, meclis toplantısında gündem dışı söz alarak, Pazartesi günü başlayacak 2024-2025 yılı öncesi Edirne ve Türkiye genelinde eğitimde yaşanan sıkıntılara değindi.
Edirneli eğitimci, CHP’nin Edirne Belediye Meclis Üyesi Engin Çoğal, Edirne Belediyesi Eylül ayı meclis toplantısında, gündem dışı söz aldı. Konuşmasında, partisinin Milli Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı’nın; ‘2024-2025 Eğitim-Öğretim Yılı Başlarken Okulların ve Eğitimin Güncel Durumu’ konulu raporunu okuyan Çoğal, hükümete sorunlarla ilgili çağrıda bulundu.
‘EĞİTİM SİSTEMİ İSTEKLERİ VE İHTİYAÇLARI KARŞILAMAYA HAZIR DEĞİL’
AKP iktidarının 22 yılda eğitim sistemini getirdiği durumun öğrencilerin, velilerin, öğretmenlerin, yöneticilerin ve eğitim çalışanlarının heyecanlarını, isteklerini ve ihtiyaçlarını karşılamaya hazır olmadığını belirten Çoğal, “Bu yıl 1., 5. ve 9. sınıf öğrencileri ve öğretmenlerin bir eğitim programı olmaktan öte iktidarın çağdışı eğitim manifestosu olma niteliğini taşıyan, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile döneme başlıyorlar. İhtiyaç analizi ve pilot çalışması yapılmamış, hazırlanma ve onaylanma süreci katılımcı ve şeffaf yürütülmemiş, kaynakçası, bilimsel dayanaklar ve yazarları belli olmayan, tüm uzmanların karşı çıkmasına rağmen onaylanan bu modele karşı Cumhuriyet Halk Partisi olarak idari işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle Danıştay’da dava açtık. Öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin vakti ve emeği AKP’nin siyasi hırsları nedeniyle daha fazla ziyan edilmeden bir an önce eski programlara dönüleceğini umuyoruz” dedi.
‘AMAÇ ÖĞRETMENLERİN DİPLOMASINI ALMAK’
Öğretmenlerin bir yandan AKP iktidarının eğitimde yarattığı tahribatla mücadele etmeye çalışırken, bir yandan da kendi haklarına yapılan saldırıyla karşı karşıya olduğunu dile getiren Çoğal, “Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi geçtiğimiz dönem meclise sunulmuş, partimizin milletvekillerinin gösterdiği başarılı muhalefet sonucunda görüşmeler Ekim ayına ertelenmiştir. Teklif öğretmenlik mesleğini düzenleyecek nitelikte değildir; yalnızca atama bekleyen öğretmenleri elemek için hazırlanmıştır. Öğretmenlerin hakları tanımlanmamış, diğer eğitim çalışanlarıyla ilgili bir düzenleme yapılmamış, özel sektörde çalışan öğretmenlere yer verilmemiş, basamaklandırma sistemine çözüm sunulmamıştır. Amaç öğretmenlik mesleğinin itibarını yükseltmek, öğretmenlerimizin ve eğitim bileşenlerinin haklarını tanımlamak değil; öğretmenlerin diplomasını almaktır” diye konuştu.
‘OKULLAR GÜVENLİ VE SAĞLIKLI YER OLMAKTAN ÇOK UZAK’
Okulların durumunun da içler acısı olduğuna dikkat çeken Çoğal, “22 yıllık AKP iktidarı çocuklarımıza okullarımızda bir öğün yemek veremediği gibi bir bardak temiz içme suyu bile sağlayamamaktadır. Okullarımız çocuklarımız için güvenli ve sağlıklı yerler olmanın çok uzağındadır. Kamusal, parasız ve eşit eğitim bitirilmiş, devlet okullar ailelerden alınan katkı payları sayesinde ayakta kalmaya çalışan özel okullara dönüşmüştür. Devlet yalnızca okulun binasını sağlayan, öğretmen maaşlarını veren, elektrik, su ve yakacak masrafını karşılayan konumdadır. Temizlik ve güvenlik görevlisinin maaşından boya badanaya, çatı tamirinden sınıfların bakımına, kırtasiye malzemelerinin ve temel hijyen malzemelerinin alımına dek diğer tüm konularda okullar neredeyse özelleşmiş durumdadır. Ailelerin katkı payı veremediği, yoksul bölgelerdeki okullarımız ve çocuklarımız, güvensiz, sağlıksız ve hijyenden yoksun okul binalarında eğitim almak zorunda bırakılmıştır” şeklinde konuştu.
‘NİTELİKLİ EĞİTİM İMTİYAZ HALİNE GELDİ’
AKP iktidarının eğitim sistemini getirdiği noktada, nitelikli eğitimin her çocuk için bir hak olmak yerine ailesinin imkanları el veren çocukların erişebildiği bir imtiyaz haline geldiğini ifade eden Çoğal, “AKP iktidarında eğitim piyasalaşmış, özel okullar AKP tarafından sistematik şekilde desteklenmiştir. Atanmayan öğretmen sorunu özel okullara ucuz işgücü sağlamak için bilinçli olarak yaratılmıştır. Uygulanan sınav sistemlerinin, kamu okullarında yaşanan nitelik kaybının ve eğitimde dinselleşmenin sonucunda, çocukların nitelikli, bilimsel ve laik eğitim almasını isteyen veliler çareyi özel okullarda bulmuştur. Devlet okulları, toplumun en yoksul ve çaresiz kesimlerinin çocuklarının AKP’nin eğitim politikalarına dolaysız maruz kaldığı mekanlara dönüşmüştür” diye konuştu.
‘İLK 7 AYDA 9 ÇOCUK İŞ CİNAYETİNE KURBAN GİTTİ’
Mesleki ve teknik eğitimin de itibarının giderek zedelendiğini dile getiren Çoğal, “Eğitimin niteliği düşürülmüş, bu okullar öğrenciler tarafından tercih edilmez hale gelmiştir. Mesleki ve teknik eğitim kurumları sosyoekonomik olarak dezavantajlı kesimlerden gelen akademik başarısı düşük öğrencilerin tercih ettiği okullar haline gelmistir. ‘4 gün işe 1 gün okula’ diye yoksul ailelerin çocuklarına tek alternatif haline getirilen MESEM’ler çocuklarımızın devlet eliyle ucuz ve güvencesiz işgücü olarak kullanıldığı, yaralandığı ve öldüğü bir projeye dönüşmüştür. İSİG meclisi verilerine göre, 2024 yılının ilk 7 ayında MESEM programı kapsamında 9 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir” ifadelerini kullandı.
‘EDİRNE’YE TARIM LİSESİ KAZANDIRILMALI’
Edirne yereliyle ilgili de valiliğe sorular yönelten Çoğal, “Okullarımızda halihazırda hizmetlilerin olmadığı bildirilmektedir. Bu hizmetli Personellerin ne zaman iş başı yapacağı belli midir? Bu görevliler kimler arasından hangi kriterlere göre seçilecek ve iş başı yapacaklar? Bu kişiler çocuklarımızın bulaşıcı hastalıklardan ve hijyen açısından gerekli belgelere sahip olacaklar mı? Her okulda rehberlik öğretmeni yok. Fakat rehber öğretmenlik özel bir konu, uzaktan ya da okula 1 gün gelerek öğrencilerin takibi nasıl sağlanacak? MESEM’lerde çocuk işçilik devlet eliyle özendirilmekte. Bunun önüne geçilecek mi? Okul bahçeleri geceleri polisler devriye noktaları olarak belirlenmeli.İmam Hatip Okullarımızda öğrencilerin öğle yemekleri veriliyor ve her çeşit faaliyet alanı bulunuyor. Aynı imkanlar neden diğer okullarda okuyan öğrencilerimize sağlanmıyor? İlimizde 5 İmam Hatip Lisesi olmasına rağmen Edirne merkezde 1 tane bile tarım lisesi bulunmamakta. Tarım şehri Edirne’ye de bir tarım lisesi kazandırılması gerekmektedir” dedi.