‘ÇEDES skandalına son verilmeli!’

1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Edirne Şubesi Yönetim Kurulu ÇEDES Projesi’nin hedefinin, “Anayasa’ya, yasalara, bilime ve eğitimin temel ilkelerine aykırı şekilde okulların tarikat ve cemaatlere ve dinselleşmeye açılması” olduğunu kaydetti. Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı ile arasında imzalanarak yürürlüğe giren “Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)” projesinin tüm uyarılara rağmen skandallarla devam ettirildiği vurgulandı. “Bu yapılan milli değerlerimize, ulus bilincine ve Cumhuriyet devrimlerine açık bir meydan okumadır” dendi.
ÇYDD Yönetimi açıklamasında; ÇEDES ile yaşanan başlıca skandallara, “11 Kasım’da öğrenciler Batman’da cami temizliğine, 20 Aralık’ta Muğla’nın Menteşe ilçesinde mezarlığa götürüldü. 21 Aralık’ta Kocaeli’nde anaokuluna cami imamı getirildi. 23 Aralık’ta Konya’nın Karatay ilçesinde özel eğitim öğrencilerine imam cübbesi giydirildi. 11 Ocak’ta Muğla Dalaman’da öğretmen ve öğrenciler sabah namazına götürüldü. 10 Şubat’ta Bitlis’te bir ortaokulda öğrencilere, şeytan taşlama provası yaptırıldı. 14 Şubat’ta İzmir Bayındır’da ÇEDES’in öğrenciler için tehlikeleri hakkında velileri bilgilendiren öğretmene uyarı cezası verildi. 26 Şubat’ta Kars’ta bir ortaokulda maket mezar kuruldu ve öğrencilerin ağıt yakması istendi. 29 Şubat’ta Isparta’da bir okulda çocuklara bıçak verildi, ellerine kelepçe takılıp fotoğraf çektirildi” şeklinde basına yansıdığı gibi yer verdi. Açıklama şöyle devam etti.
“Bunca skandal ve eğitim hakkı ihlali yetmezmiş gibi son olarak 29 Şubat’ta İzmir’de Menemen Müftülüğü tarafından çocuklar mezarlığa götürüldü; gerici Menemen ayaklanmasından yargılanıp ceza alan tarikat şeyhi Esad Erbili’nin mezarı ziyaret edildi.
Anayasa’mızın 42’nci maddesine göre eğitim ve öğretim, Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda çağdaş bilim ve eğitim esasına göre yapılır. Laiklik ilkesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde anayasal bir zorunluluktur, vazgeçilemez. Devletin dini olmaz, devlet tüm dinlere ve inançlara eşit mesafede olmalıdır. Millî Eğitim Bakanlığı eğitim sistemini dini esaslara göre kuramaz. Laiklik tartışmaya açılamayacağı gibi ücretsiz eğitim hakkından da vazgeçmeyiz.
Eğitim sisteminin ve okullarımızın gerçek sorunlarına odaklanılmalıdır. Artan yoksullaşma ile okullarımızda çocuklarımızın beslenme sorunu artmış, başarı seviyeleri düşmekte. Öğretmenlerin başta ücretleri olmak üzere özlük hakları son derece yetersizdir, eğitimde nitelik sorunu büyümekte. Derslik sayıları yetersizdir. Eğitimin asıl sorunları dinselleştirme adımları ile örtülmek istenmektedir.
Buradan çağrıda bulunuyoruz, çocuklarımıza ve okullarımıza sahip çıkalım. Öğrencilerimizi okullardaki yasalara ve bilime aykırı proje ve uygulamalardan uzak tutalım, okul yönetimlerini denetleyelim, gerektiğinde dilekçeler verip suç duyurularında bulunalım. Önce çocuklarımızın geleceğine, sonra da ülkemize, laikliğe ve Cumhuriyetimize sahip çıkalım.”