DSİ Emekli Bölge Müdür Yardımcısı, Enerji ve Su Yöneticisi Hüseyin Erkin, sürekli artan akaryakıt fiyatları nedeniyle nakliye maliyetlerinin ambalajlı su fiyatlarının da artmasına sebep olduğuna dikkat çekerek, Türkiye’de 2023 yılında kişi başına yıllık ambalajlı su tüketiminin 126 litreye, pazar büyüklüğünün de 23 milyar 580 milyon TL’ye ulaştığını bildirdi.
Erkin yaptığı yazılı açıklamada Avrupa’da Roma, Paris, Belgrad, Budapeşte gibi tarihi geçmişi olan şehirlerde su kültürünün çok eskilere dayandığına dikkat çekerek, bu şehirlerde şebeke suları içildiği gibi, tarihi çeşmelerden de içilir sular aktığını, İstanbul, Edirne gibi tarihi şehirlerde çoğu yıkılmış ya da bakımsız ve kullanılmaz haldeki su yapıları ve çeşmelerin rehabilite edilerek tekrar hizmete sunulur hale getirilmesinin nostaljik su kültürü açısından da önemli olduğunu bildirdi. Erkin, şunları kaydetti:
“Ülkemizde yarım asırdan beri giderek artan ambalajlı su tüketimi şişe ve damacanaları PET (Polieti-lentereftalat) ve PE (Polietilen) türü polimer kimyasallarından üretilmektedir. Cam ambalajlı su şişesi ve damacanalar mevcut ise de ambalajlı su piyasasının %10’u civarındadır. Önceki yıllarımıza baktığımızda şehirlerde su şebekeleri yapılmadığı yıllarda içme suları galvaniz ve cam damacanalar ile ambalajlı olarak taşınarak tüketilirdi. Geçmiş yılların ‘saka’ görevini şimdi ambalajlı su ticareti yapan firmalar yapmaktadır.
Şehir su şebekeleri inşa edildikçe evlerin musluklarından akıtılan sular içilip kullanılmaya başlanmıştı. İnsanlar yıllarca bu musluk sularını içtiler. Örneğin İstanbul da Terkos gölünden şehre getirilen su yıllarca musluklardan ‘Terkos Suyu’ olarak adlandırılarak içildi kullanıldı.
Şebeke ve su tesisatları yapılmaya başlandığında su şebekelerin de önceleri kilden yapılmış boru ve ahşap borular, daha sonra kurşun ve galvaniz borular, çelik borular kullanılmıştır. İkinci Dünya savaşı sonrasında ülkemizde de font ve galvaniz boru tesisatları uygulanmaya başlanmıştır. 1990’lı yıllardan itibaren paslanma ve maliyet artışına karşı polietilen boru kullanımı hızla yaygınlaşmıştır. Bu yıllara kadar kullanılan şebeke musluk suları içilmesi giderek azaldı. Buna karşın ambalajlı su tüketimi artarak yaygınlaştı.
EDİRNE’DE SU TÜKETİMİ
Ülkemizde ne hikmetse şehir şebekeleri zamanında yenilenip hijyen ortamı ve su kaçaklarının giderilmesine kafa yorulmadı. Giderek şebeke musluk suları içilmemeye başlandı. Özellikle büyük şehirler ve batı illerimiz de ambalajlı su tüketimi hızla artmaktadır. Ülkemiz de 2023 yılında kişi başına yıllık ambalajlı su tüketimi 126 litreye, pazar büyüklüğü de 23 milyar 580 milyon TL’ye ulaştı. Edirne merkez de ambalajlı su tüketimi pazarı 2023 yılında 200 milyon TL yaklaştı. Dünyanın birçok şehrinde şebeke suyu tüketmek günlük hayatın bir parçası iken ülkemizde maalesef birçok şehrimizde şebeke suları içilmemektedir.
Avrupa’da Roma, Paris, Belgrad, Budapeşte gibi tarihi geçmişi olan şehirlerde su kültürü çok eskilere dayanmaktadır. Bu şehirlerde şebeke suları içildiği gibi, tarihi çeşmelerden de içilir sular akmaktadır. İstanbul, Edirne gibi tarihi şehirlerimizde su kültürü, Roma şehri gibi tarihsel geçmişi olsa da maalesef önemli bir miras olan geçmiş su yapıları ve çeşmelerin çoğu yıkılmış ya da bakımsız ve kullanılmaz haldedir.
SİNAN SU YOLU
Osmanlı Devleti’ne 92 yıl başkentlik yapan Edirne de onlarca tarihi çeşmelere su taşıyan, zamanın güzel bir mühendislik projesi olan su şebekesi yıllarca kullanılmıştır.16 yüzyılda inşa edilen Mimar Sinan Su Yolu (Kadim Su) 1960’lı yıllara kadar Edirne’nin su ihtiyacını karşılamıştır. Keza Karaağaç semtimizde bulunan ‘Sinekli Suyu'(arazisi belediyeye aittir) zamanın damacanalarıyla ambalajlı su olarak Edirne sakinlerinin içme suyu ihtiyacına destek olmuştur. Bu önemli iki su kaynağının Edirne Belediyesi’nce rehabilite edilerek tekrar hizmete sunulur hale getirilmesi Edirne nostaljik su kültürü açısından da önemlidir. Özellikle ‘Mimar Sinan Su Yolu’ güzergahı su yapıları da onarılıp sistem çalışır hale getirilince Edirne için kıymetli bir turizm eseri kazanılacaktır. Eski mahallelerde ayakta kalan mevcut çeşmelere (girişlere basit filtrasyon sistemi de konulursa iyi olur) kumbaralı otomasyon sistemi konarak hizmet verilebilir. En önemlisi okulların, öğrenci yurtları, konut siteleri, kamu kurumları, hastaneler gibi toplu yaşam ve çalışma mekanlarının depolarının hijyen haline getirilecek ve belediye tarafından periyodik kontrolle tabi tutulacak bir sistemle sürdürülebilir güvenilir ve sağlıklı bir içme suyu sistemi yapılabilir. İnşası devam eden şehir su şebekesi mahalle branşman hatları üzerine yapılacak ölçü kontrol filtrasyon sistemi ile su yönetimi disiplin altına alınacaktır.
1 BARDAK SU 1 TL
Günümüz teknolojik imkanları ile donatılmış su arıtma tesisleri kurallarına uygun çalıştırıldığında menba suyu kalitesinde su üretmek mümkündür. Edirne için önemli bir avantaj da Kayalıköy ve Süloğlu barajlarından basınçlı sistemle temin edilen su, arıtma tesisinde ıslah ve terbiye edilmektedir. Pompajlı sistemlere göre daha ucuz olan bu su tedarik sistemi sayesinde tüketicilere daha ucuz su temin edilebilir.
Sürekli artan akaryakıt fiyatları nedeniyle nakliye maliyetleri, ambalajlı su fiyatlarının da artmasına sebep olmaktadır. 1 bardak ambalajlı su fiyatı 1 TL seviyesin ulaşmıştır.
Edirne şehir şebeke suyunun güvenli bir şekilde içilebilir hale getirilip su tüketim bedelinin de makul seviyeye getirilmesin de fayda vardır.