“Türkler, öldürülebilir, kandırılabilir, ama asla mağlup edilemezler” niçin derim?..
Sadece fizikten bakarsanız, bu söz çok da anlamı olmayan, hatta abartılı, içi boş gibi gelebilir herkese!..
Bu “ilahi sır” olan açıklamayı anlamak için, Kuran’dan ve ruhtan düşünmek lazım!..
Unutulmasın ki, asıl canımız ruhsal yanımızdır. Fiziğimiz öldürülebilir, ancak ruhumuza herhangi bir zarar verilemez!..
Hele hele zalimlere karşı, hak, adalet, namus, şeref, vatan, millet, komşu ve diğer kutsallarını korumak için savaşıp, canını vermekten çekinmediği tarihte ispatlı Türkler, öldürülebilirler!..
Ama öldürdükleri sadece fiziki yapılarıdır. Fiziki yapı zaten, geçici ve gidicidir. dünya da ki SINAV İÇİNDİR!..
Kuran’da nurlu bir ayet de, Rabbimiz bildiri ki:
“Hak ve adalet yolunda mücadele ederken ölenlere, “Ölü” demeyin, onlar, şahittir ve diridir!..” der.
Bu nurlu ayete göre, Türkleri “Öldürdük ve kazandık” demesin, sakın, zalimler. Çünkü, ŞEHİT TÜRKLERİN, ruh-melek halleri daha da güçlü olarak, yenilmez, zamandan mekandan bağımsız, HER ŞEYİ YAPABİLMEYE MUKTEDİR OLARAK devrededir!..
Ve de intikamlarını mutlaka alırlar, sadece ilahi iznin zamanını beklerler!..
Şeytani güçler, öldürdük, zafer kazandık diye hiç sevinmesinler!..
Hak yolunda savaşan Türkün fiziğini öldürdüler ama aslında daha da güçlendirip, hiçbir güç karşısında asla yenilmez yaptılar!..
Gökten gelecek o ruhsal Türk ordularının yapacaklarından kaçacak yerleri olmayacak!..
Tabi ki, Türk’ün yerde de yapması gerekenler var; kutsallarını tahrifattan korumak ve İNANÇLI BİLİM de gelişmek!..
Öyle yobazlara teslim olup, yatarak, beynini unutarak, bozanları seyrederek, şehit olunmaz!..
O tek kitap da yazar bu ilahi sırlar, ama yorumlamak için okumazlar ki, öğrensinler!..
15 asırdır, bu müthiş gerçekleri anlamadılar gitti, be kardeşim!..
Kuran’ı Kerim. Sure 9/Ayet 26:
Sonra Allah, Resulünün ve müminlerin üzerine rahmetini indirdi; görmediğiniz ordular indirdi de, küfredenleri azaplandırdı. İşte bu, kâfirlerin cezasıdır.