DOLAR 35,4187 0.24%
EURO 36,3030 -0.56%
ALTIN 3.068,911,22
BIST 9.910,61-0,90%
BITCOIN 33343990,70%
Edirne
12°

AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

337 okunma

TÜRK KİMDİR!

ABONE OL
29 Kasım 2023 14:13
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İSVİÇRE MEDENİ KANUNUNA GÖRE EVLENEN
İTALYAN CEZA YASASINA GÖRE CEZALANDIRILAN
ALMAN CEZA MAHKEMELERİNE GÖRE YARGILANAN
FRANSIZ İDARE HUKUKUNA GÖRE İDARE EDİLEN
VE SADECE İSLAM HUKUKUNA GÖRE GÖMÜLEN KİŞİDİR.

UĞUR MUMCU’DAN ALINTI

Bu ve buna benzer anlama gelen ifadeler, Cumhuriyet rejimiyle herhangi bir sebeple sorunu olan veya olduğuna inandırılan insanlar tarafından sokakta veya sosyal medyada tekrarlanmaktadır. Okuma alışkanlığı olmayan, kamuya açık şekilde söylenen şeylerin doğru olduğu sanısıyla hareket eden milyonlarca insanımız bu tür iddialara inanmaktadır.
Bu cümlelerle Cumhuriyet rejiminin Osmanlı devleti dönemindeki şeriata göre yapılmış olan kanunları kaldırarak yerlerine Avrupalıların / Hıristiyanların kanunlarını aldığı ima edilmek istenmektedir. Bu konu üzerinden Atatürk ve arkadaşları ile demokratik Cumhuriyet anlayışına ve laikliğe karşı bir düşmanlık temeli oluşturulmaya çalışılmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra yapılan hukuk inkılabıyla şeriat kanunları kaldırılıp yerine yabancı ülkelerden alınan kanunlar konulmamıştır. Çünkü kaldırılan kanunların tamamı şeriat kanunları değildir. Osmanlı’nın son döneminde Avrupa ülkelerinden alınan kanunlardır.
Aslında Osmanlı kanunları, kurulduğu günden beri tamamen şeriata uygun yapılmış kanunlar değildir. Mesela Osmanlı toprak sistemi ve vergi kanunları Doğu Roma (Bizans) kanunlarıyla aynıdır.
Osmanlı Kıbrıs’ı aldıktan sonra buradaki üzümlerden üretilen ve Avrupa’ya ihraç edildiğinde büyük gelir sağlayan şaraptan vergi almıştır. Sanıldığı gibi yobaz, bağnaz davranılmamış, yasaklar daha sonra hortlamış ve tekel maddeleri Cumhuriyetle zaptı rap altına alınmıştır.
Osmanlı da Cumhuriyet te bizimdir. İstesek te istemesek te bu böyledir ve Cumhuriyeti Osmanlı subayları kurmuştur. Ya da Cumhuriyeti kuranlar aynı zamanda Osmanlı subayıdır.
KİNTSUGİL: Japonların kırılan bir nesneyi altın tozuyla birleştirip daha fonksiyonel hale getirmesine deniyor.
Daha kıymetli hale getirme sanatına ve felsefesine verilen isim.
Kırılma aslında bir kayıp değil yeni varoluştur.
Asıl soru şudur: biz yüz yıldır Cumhuriyeti neden daha kıymetli hale getiremedik, kırılmadan sonra neden kayıp değil aslında yeni bir varoluş olarak benimseyemedik.
İYİ ŞEYLER DÜŞÜN
HASENE KEÇİCİ’DEN ALINTI
Kalkacağın yere oturma
Kolunuza gireni değil elinizi sımsıkı tutanı tercih ediniz.
Yaşlılar ve çocuklarla sık sık sohbet edin birinde tecrübe, diğerinde saflık göreceksiniz.
Sadece işi düşünenler hayatınızdan çıkarın. Dış görünüşe önem verenlere önem vermeyin, onlar gönül güzelliğini göremezler.
Asla ihanet eden siz olmayın
Kendini sevmeyenden sevgi beklemeyin.
En yakın dostlarınızla bile aranızda bir mesafe olsun.
Kimseyi değiştirmeye kalkmayın isteyen zaten değişir.
Değişimin ardından gelişim sizi bekler.
Beklemek ve mücadele etmek farklı şeylerdir.
Sizi kullanmaya çalışanlara o şansı asla vermeyin.
Bahane istemeyenlerin oksijenidir.
Anne ve babanıza hayattayken çok değer verin harçlığınız var mı kelimelerini asla kullanmayın gidin ve tüm ihtiyaçlarını gücünüzün yettiğince halledin.
Eşinize her zaman saygı duyun.
Eğlenmek için kazanmayı ve yıldönümünü beklemeyin, nefes almak bile eğlenmek için bir sebeptir.
Yalan söyleyen bir insana asla selam bile vermeyin.
Aynı hataları tekrarlamak artı tercihtir.
Canlılara ve yaşlılara her zaman hürmet edin. Evren karşılığını misliyle verecektir.
Zevkin esiri olmuş kişiler genellikle tehlikeli kişilerdir. Uzak durun.
Konuşurken gözünüzün içine bakmayan birinin sözlerine inanmayın.
Bir saatlik sohbette yarım saat kendinden bahseden, kendini anlatan kişilere dikkat edin.
Gösteren ve hissettirenlerin samimiyetine inanın
Ağlamak zayıflık değildir aksine güçtür, hala insan olmanın yansımasıdır.
Çocuklarınızın en iyi arkadaşı siz olun. İleride dizinize vurmazsınız.
Bir kişinin saçmalaması dahi sizi güldürüyorsa o kişiyi seviyorsunuz demektir.
Aşk olağan üstü bir duygu yoğunluğudur, yerini sevgiye bırakan bir aşk, yaşamın en güzel hediyesidir.
Duygularını dile getirmeyen birinden sevgi beklemeyin. Mutluluk beklemeyin.
Doğa ile dost olun dikkatli bakarsanız size karşılıksız, her şeyi veren tek gerçek doğadır.

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP

    SON DAKİKA HABERLERİ