Aktif siyaset içindeki aktörlerin gösteri/şov/magazin dünyası fenomenleri ile yarışan ve bunu da siyaset yapmak sanan hallerini konu eden yazı dizimizin ilk bölüme gelen katkılara teşekkür ederiz.
Okur aktarımları da gösteriyor ki, popülist siyasetin tamamlayıcı unsurlarından magazinleştirilmiş halkla ilişkiler siyasi aktörlere değer katmıyor, hatta bir aldatmaca/kandırmaca görülerek eleştiriliyor.
Geçen hafta Taybıllı Harikalar Diyarında dolaştık, CHP Edirne Merkez İlçe Başkanı Yücel Balkanlı ile devam edelim.
Edirne Süleyman Demirel Fen Lisesi, Edirne Güzel Sanatlar Lisesi, Özel İstanbul Beykent Fen, Anadolu ve Sosyal Bilimler Lisesi ve son olarak Edirne TED Koleji’nin kurucu müdürü görevindeki Yücel Balkanlı, Recep Gürkan örgütünün teveccühü ve elbette kurgulanmış bir seçimle Eylül 2023’te CHP Edirne Merkez İlçe Başkanlığı koltuğuna oturtuldu.
Öncesinde de Olcay Bakkalcı aynı yöntemle o koltuğu doldurmaya layık görülmüştü.
Altı çizilmesi gereken, her ikisinin de bir hami marifetiyle yönetici konuma gelmeyi sorgusuz sualsiz kabul etmeleridir. Harika Taybıllı’yı da bu kervana kattığınızda CHP’nin AKP’den daha demokratik yönetildiği ve ülkeye demokrasi getireceği iddiasının zedelendiğini görmek kolaylaşacaktır.
Bu aktörlerin ortak özelliği ise, Atatürk, Cumhuriyet sevdası ve CHP’ye güç katmak için aktif siyasete girdiklerini ileri sürmeleridir.
Recep Gürkan’ın, “Yaşamı boyunca eğitime ve Cumhuriyet neferlerini yetiştirmeye gönül veren Yücel Balkanlı, bundan sonra da ülkemizin aydınlık geleceği için mücadele etmeye devam edecek” tumturaklı, övücü sözleriyle koltuğa oturtulan Balkanlı’nın seçim salonundaki içeriği zengin siyasi konuşmasından tadımlık bir alıntı verelim…
//100 yıl önce, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan Cumhuriyet Halk Partisi, ülkemizin siyasi yaşamında vazgeçilmez bir rol oynamıştır. Kuruluşumuzun ardından geçen bir asır boyunca, demokrasi, laiklik, insan hakları ve sosyal adalet gibi temel değerleri savunarak Türkiye’nin gelişimine önemli katkıda bulunmuştur.
Biz CHP olarak, ekonomik sorunların üstesinden gelmek ve vatandaşlarımıza çözüm merkezinin Cumhuriyet Halk partisi olduğunu anlatmak zorundayız. Parti olarak dayanışma içinde olmalı, çözüm arayışlarında birlikte çalışarak. Vatandaşlarımıza alternatif seçenek olmalıyız.//
Zaman zaman basına verdiği kâh genel merkez gönderisi kâh kendi kaleminden çıkan açıklamalarla ülke sorunlarına ve çözümüne ilişkin başarılı bir ilçe başkanı izlenimi de veriyor Balkanlı.
Ya tutarlılık?
Serdar Yalçıner Müessesesi CHP Haber Merkezi gibidir. Gelen giden çoktur. Genel merkez muktedirlerinin ziyareti de eksik olmaz, CHP’de dönen dolapların, dedikodu siyasetinin nabzının attığı yerdir aynı zamanda.
Çiçeği burnunda ilçe başkanı sıfatıyla partililere kendini tanıtmak için ortalarda dolaştığı günlerden birinde Yalçıner Müessesesi önünde karşılaştık Balkanlı ile. “Hayırlı uğurlu olsun” dileği sonrası biraz ayaküstü sohbet de ettik. O günlerde henüz bir uzaylı gibiydi. Kolay değil tabii: partili olmak başka, kurgulanmış bir seçimle birdenbire ilçe başkanlığı koltuğuna oturmak bambaşka…
Bundan bir rahatsızlık duyduğu izlenimi bırakmadı bende Balkanlı. Aksine, görevinde başarılı bir ilçe başkanlığı hedefine sıkıca odaklanmıştı. Bu görev bilincinden etkilendim ve yardım etmek amacıyla önemsediğim iki yönetim pratiğini kendisine aktardım.
(Biliyorsunuz Taybıllı’nın görevinde başarı sağlaması için de çırpınıyorum. Önerilerimden, sıkılmadık el, sıvazlanmadık sırt, öpülmedik yanak bırakmadıktan sonra yararlanacağından eminim.)
CHP’de demokrasi kültürünün gelişmesi gerektiğini, her ay düzenli, gündemli, parti üyesine söz hakkı tanıyan örgüt toplantılarının devreye alınmasının hem üyenin aidiyet duygusunu hem de parti dinamiklerini artıracağını belirttim. Yanı sıra, danışma kurulu toplantılarının tüzük gereği aksatılmadan üç ayda bir ve üye katılımlı yapılmasının öneminden bahsettim. Bunu başardığı takdirde devrim niteliğinde bir adım atmış olacağını da ekledim.
Gülümsedi, “bunlar devrim sayılmaz, kolay işler…” mealinde bir karşılık verdi. O gün bugündür yerinde sayıyor Balkanlı; eğitimci kimliği de fayda etmedi böylesi önemli bir açılımı gerçekleştirmeye. Sebebi malum: birilerinin himayesinde oturtulduğunuz koltukta hareket alanınız da sınırlıdır. Yenilik, yaratıcılık izne tabidir ve haliyle Balkanlı’nın eğitimci formasyonunu, donanımını da boşa düşürmektedir. Yücel Balkanlı’nın masa başı bayraklı fotoğraflarına, ‘CHP Edirne Merkez İlçe Müdürü’ yakıştırması yapanlar da geldi kulağımıza.
Yönetimde katılımcı demokrasinin, kolektif siyasi pratiklerin önemine, mutlaka vakıf biridir Balkanlı. Mamafih yetmiyor çünkü özgür bir partili duruşu kolay değil CHP’de. Hele baştan bir muktedirin himayesini kabul ettiyseniz, ilk düğmesi yanlış iliklenen gömlek gibi arkası gelir.
Nitekim Balkanlı, Serdar Yalçıner Müessesi önündeki önerilerimizi kurumsallaştıramadı yani devrim yapamadı. Bırakınız devrimi, evrimden, tedrici bir ilerlemeden dahi söz edilemez, gerileme var.
Geçtiğimiz Cumartesi CHP Edirne Merkez İlçe’nin düzenlediği Danışma Kurulu toplantısı üyelere duyurulmamış.
Hudut’un araştırmacı, sorgulayıcı muhabiri Olgay Güler’in haberi, durumun özeti:
// Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne Merkez İlçe Danışma Kurulu Toplantısında birlik ve beraberlik mesajları verilirken, geçmişte üyeye duyurulan toplantıların aksine üyeye duyurulmadan yapılan ilçeler ve merkez ilçe danışma kurulu tepkilerin hedefi oldu. Bilindiği gibi Danışma Kurulu toplantıları üyeye duyuru yapılarak geniş katılımla yapılıyordu. Parti programını şekillendirmek üzere yapılan toplantıya duyuru yapılmaması üyeler tarafından, “CHP’nin üyenin fikrine de varlığına da ihtiyacı yok mu?” sorusunu gündeme taşıdı.//
Üstelik parti Programı konulu bir danışma kurulu toplantısı söz konusu ve üyeyi unutan bir ilçe başkanı! Balkanlı’nın bir eğitimci kimliğiyle böyle bir hata yapmasını yadırgadığım için üşenmedim CHP Genel Merkezi’ne telefon açtım. İlgili birim sorularıma cevap vermekte zorlanınca Edirne’den sorumlu parti meclisi üyesi Yalçın Gürgöz’ün telefonunu verdi. Aradım, konu konuyu açtı 30 dakika sohbet ettik. Parti programı konulu danışma kurulu toplantısının üyeye duyurulmadan yapılması bir genel merkez talimatı değilmiş. Ancak tüzükte danışma kurulu toplantılarına kimlerin katılabileceği yazılıymış. Ancak, İki ay içinde üye katılımlı danışma kurulu toplantıları gerçekleştirilecekmiş. Gürgöz’ün anlattıkları yönetsel bir soruna işaret ettiği gibi, “Değişim Kurultayı”nın demokratik bir tüzük doğurmadığını da gösteriyor. Edirne’ye geldiğinde Hudut’u da ziyaret edecek Yalçın Gürgöz ve sorularımızı daha ayrıntılı cevaplayacak. Buyursunlar.
Peki, ortada bir genel merkez dahli yokken tüm ilçelerde danışma kurulu toplantılarının üyeye duyurulmaması Harika Başkan’ın tecrübesizliği mi? 2016’dan beri danışma kurulu toplantılarının üye katılımlı yapıldığını bilemeyebilir zira aktif siyasete uzun bir aradan sonra döndü. Kendisini bilgilendiren de olmamış demek.
Her neyse, zaten toplantının maksadı karşılamadığı da ortada, protokol konuşmalarının içeriğine baktığınızda da parti programı konulu bir toplantıyla örtüşmediği hemen göze batıyor. Olgay Güler’in haberini buraya koyuyorum isteyen okuyup mevzuda derinleşebilir.
https://hudutgazetesi.com/siyaset/chpde-uyesiz-danisma-kurullari/
Bir de CHP Edirne Merkez İlçe örgütünü temsil edenlerin poz verdiği aile fotoğrafı çekilmiş. İçlerinden kaçı yürürlükteki parti programını okudu ve öneri getirdi bilmiyoruz fakat birlik beraberlik pozundan, saadet zincirinden duyulan mutluluk yüzlerden okunuyor.
Eğer Balkanlı eğitimci vasfını kullanarak üyenin parti programı hakkında bilgileneceği ve üzerinde çalışacağı toplantılar düzenlerse iki ay içinde öngörülen üye katılımlı, parti programı konulu danışma kurulu toplantısına iyi bir ön hazırlık sağlar ve nitelikli bir aile fotoğrafına da vesile olabilir.
Taybıllı ve Balkanlı’ya bir önerim de Keşan’ın etkin/sorumlu/duyarlı üyelerinden Cemal Özdemir’i ziyaret etmeleridir. Kokoreç ve ayranlar benden.
Ortadaki garabet Özdemir’in gözünden kaçmamış ve şöyle bir tespitte bulunmuş sosyal medyada: “CHP ÜYELERİNİN YÜZLERİNİ GÖRMEKTEN ÇEKİNEN İL VE İLÇE BAŞKANI OLMAZ, OLAMAZ. YARIN BU ÜYELERE İŞİNİZ DÜŞER.”
Muhabbet devam edecek.
Yeni yılda sağlık ve huzur yanınızdan eksik olmasın, sevgili Hudut okuru.