DOLAR 34,2672 -0.03%
EURO 36,9703 -0.09%
ALTIN 3.030,600,10
BIST 8.809,90-0,32%
BITCOIN 2290354-0,96%
Edirne
14°

PARÇALI AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

29 okunma

KONUKLARINIZIN SESİ 358

ABONE OL
22 Ekim 2024 12:01
0

BEĞENDİM

ABONE OL

          Birinci meclis 1920 de toplandı. 436 milletvekilinin 96 sı son Osmanlı Meclis-i Mebusan üyesi. Geri kalanı Mustafa Kemal’in vilayetlere, müstakil livalara (liva: iki alay büyüklüğünde askeri birlik). Kolordu kumandanlarına gönderdiği bir tebliğ üzerine Ankara’ya gelen temsilciler ve 14 Malta sürgünü. (Sivas kongresinden Ankara’ya gelinince bir kısım üyeler meclisin İstanbul’da toplanmasında diretmiş ve İstanbul’a gitmiş. Ama bu meclis kapatılınca Ankara’dan gelenler Malta’ya sürülmüş. Sonra bunlar serbest kalıp Ankara’ya dönmüş. Vilayetlerde ise başlangıçta vilayet ve Müdafaa-yi Hukuk yönetimlerince yürütülecek iki dereceli bir seçimle temsilcilerin belirlenmesi istenmişse de, zaman darlığından temsilciler seçimsiz belirlenmiş.)

          1923 e kadar yönetimden kalan Birinci Meclis’in yapısı karmaşık. Yeni bir devlet ve hükümet kurmak isteyen KALPAKLILAR, şeriat hükümleri idareye hâkim olsun diyen SARIKLILAR, Osmanlı hukukuna bağlı kalınmasında direten FESLİLER’den oluşuyor. Mustafa Kemal bu meclisin başkanı. Buna karşın birinci meclis döneminde isyanlar bastırılıyor, düzenli ordu kuruluyor. Anadolu işgalden kurtarılıyor, saltanat kaldırılıyor…

          İkinci meclis seçimle yönetime geliyor. Burada tek cümleyle açıkladığımız bu olay aslında büyük ve karmaşık bir politik savaş. Birinci meclis seçim kararını 1.4. 1923 de alıyor. Mustafa Kemal 8.4.1923 de Anadolu-Rumeli Müdafaa-yi Hukuk Cemiyetini halk fırkasına dönüştürme kararını bir beyannameyle bildiriyor. Seçimlerdeyse Müdafaa-yi Hukuk adı kullanılıyor. Hıyaneti Vataniye kanunun15.4.1923 de değiştiriliyor. Sonuçta birinci grup (Müdafaa-yi Hukuk grubu) başarılı oluyor.

          II. meclis döneminde özetle, Lozan antlaşması imzalandı (23.8.1923), halk fırkası kuruldu (9.8.1923), Cumhuriyet ilan edildi (29.10.1923), halifelik kaldırıldı (3.3.1924), Tevhid-i Tedrisat kanunuyla öğrenim birliği sağlandı (3.3.1924), 1924 anayasasıyla yönetimde halkçılık ilkeleştirildi (5.2.1925), Medeni kanun kabul edildi (17.2.1926), tekke ve zaviyeler kapatıldı (30.11.1925), kılık, kıyafet ve şapka kanunuyla uygarlaşma yönünde bir adım atıldı (25.11.1925) …

          (Daha geniş bilgi için Işıl Çakan’ın doktora tezi II. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Yapısal-İşlevsel Analizi’ne veya kaynakçasındaki kaynaklara bakabilirsiniz.)

          Her iki mecliste de Atatürk’ün köklü değişikliklerine karşı çıkan veya yönetimde daha öne çıkmak isteyenlerin çabaları devam etti. Böylece birinci ve ikinci grup oluştu. Atatürk daha önce bildirdiği Halk fırkasını 1923 de, ikinci grup da Terakkiperver Cumhuriyet fırkasını 1924 de kurdu.

          Halk fırkası, tüzük belirleme toplantısından sonra uzun bir süre toplanmadı ve ikinci büyük kurultayını 1927 de ikinci meclisin kapanışından on gün sonra yaptı. (İkinci büyük kurultay denmesinin nedeni Sivas Kongresi’nin fırkanın birinci kurultayı sayılması.) Atatürk Nutuk’u bu toplantı da okudu.

          Nutuk ne?

          Atatürk’ün ideolojisini tek sözcükle anlatmak istersek bu “halkçılık”. Ama bu ideoloji ve kendi terimiyle “muasır medeniyet”e ulaşma çabaları ülke politikasında etkin birçok kişice paylaşılmıyor. Böylece ona tek dayanak halk veya millet kalıyor. Atatürk millete ulaşmak için (İstanbul’dayken ortak olduğu Fethi (Okyar) Bey’in başarısız Minber Gazetesi’ni atlarsak) daha Sivas’ta hemen kongrenin ardından İrade-i Milliye’de, sonra Ankara’da Hakimiyeti Milliye’de yazılar yazıyor. Ülkeyi gezerek değişik toplulukla, bazı bazı doğrudan halkla konuşuyor. Halk fırkasını kuruyor. Yine de (ülkemizdeki ekonomik ve politik yapının sonucu) amaçladığı ‘halk cumhuriyeti’ne ulaşamıyor.

          Nutuk, Atatürk’ün 1919~1927 arasındaki askeri ve politik çabalarını, karşısındaki engelleri, bu engellere karşı savaşını ve sonunda da “gençliğe hitabesi”yle umudunu geleceğe bağlayışını anlattığı bir konuşma metni.

          Nutuk’ta Atatürk olayların dışına çıkmamaya çalışıyor. Bu nedenle Nutuk’ta (bugün tartışıp yararlanabileceğimiz) politik analizlerini, halkımızla ilgili değerlendirmelerini, insan olarak duygularını bulamıyoruz. Bunlar Söylev ve Demeçler’de ve onunla uzun süre birlikte yaşayanların anılarında. Kanımızca bugün Nutuk’un öne çıkarılmasında Atatürk’ün savaşımından bugüne dersler çıkarmamızı önlemek amacıyla.

                                                                                                                               Sağlıcakla,    

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP

    SON DAKİKA HABERLERİ