Baştan söyleyeyim; Belediye Başkanı ile kişisel hiçbir sorunum yok.
Ama burada yaşayan bir birey olarak gördüklerimi de yazmak zorundayım.
Sahile doğalgazın gelmesi ile birlikte güzelim yollar adeta harabeye döndü.
Toz toprak içinde bir yaşam başladı adeta.
Bunun yanı sıra; gündüzleri karasinekler, geceleri de sivrisinekler cirit atıyor Enez’de.
Belli ki Belediyenin ne yolları onaracak ne de tam anlamıyla sineklerle mücadele edecek maddi gücü yok.
Bu nedenle de hatırı sayılır oranda su ve ilaçlama bedeli almaya hazırlandığı konuşuluyor.
Umarım yalandır, dedikodudan ibarettir.
Şuan en rahat tatil yapanlar; bazı günübirlikçiler gördüğüm kadarıyla.
Ne sinekler, ne toz-toprak günübirlik ya da çadırla birkaç günlüğüne tatile gelenlerin umurlarında bile değil.
Aktarma istasyonundaki motorun arızalanması nedeniyle kanalizasyon atıklarının taşarak çevreye yayılması da, sahilde duş aldıklarında kullandıkları sabunlu suların kanalizasyonlara değil de dünyanın en güzel kumu diye övündüğümüz kumsala verilmesi de onları çok da ilgilendirmiyor.
Birçoğu, gece konakladıkları ormanlık alanlarda hacet giderip, çöplerini de bırakıp gidiyorlar!
Ceremeyi de sürekli kalanlar çekiyor doğal olarak.
Ne yalan söyleyeyim; sevdalısı olduğum, uğruna yüzlerce makale yazdığım, haber yaptığım, üzerine bir de kitap çıkardığım Enez’deki evimi satarak buradan ayrılmayı bile düşünmeye başladım artık.
Kitabımın ön sözünde; Enez’in tarihi eserlerine, mükemmel kumuna-denizine, yüzlerce çeşit balığına dikkat çekmiş ve herkesi mutlaka ama mutlaka Enez’i görmeye davet ederken, bakirliğinin de bozulmamasını temenni etmiştim, ama olmadı.
Kalabalıklaştıkça sorunlar da artmaya başladı maalesef.
Çünkü hiçbir tedbir alınmadı ve alınmıyor da.
Bu kadar basit sorunlar çözülmüyor nedense!
Umutlarım kırıldı şahsen.