DOLAR 32,2614 0%
EURO 34,7104 -0.03%
ALTIN 2.399,12-0,04
BIST 10.247,75-0,86%
BITCOIN 1997425-2,90%
Edirne
18°

ORTA ŞİDDETLİ YAĞMUR

20:12

AKŞAM'A KALAN SÜRE

165 okunma

TÜRKİYENİN KADERİNİ BELİRLEYEN A.B.D. RAPORLARI

ABONE OL
28 Şubat 2024 14:12
2

BEĞENDİM

ABONE OL

Sadece inandığınız kadarına sahip olabilirsin
M.V.Ansen

Türkiye ilk yerli otomobilini cumhuriyetin kuruluşundan 100 yıl sonra TOGG markasıyla piyasaya sürmüştü. Oysa ilk yerli otomobil yani Devrim Otomobilini benzin konmadığı için üretmekten vazgeçmişti, bu bana inandırıcı gelmiyordu. Türkiye neden 60 yıl beklemişti. Bunun cevabı ‘Türkiye nasıl yükselir?’ adlı ABD raporunda yazıyordu.
1948 de Amerikalı iş adamı Mex Weston Tohrnburg Türkiye’ye gönderildi ve bir rapor hazırlandı. Türkiye kendi başına çelik bir pul bile üretemeyecek durumdaydı; Türkiye meyve ve sebze üreten bir ülke olmalıydı. Sanayi Türkiye’nin işi değildi. Bu rapora göre Türkiye ithal ettiği malları kendi üretmeye kalkmamalıydı, bu malları dışardan almak daha karlıydı. Devlet gerekmedikçe yatırım yapmamalıydı, bunu özel sektöre bırakmalıydı.
Bir yıl sonra yani 1949 da Türkiye Dünya Bankası’ndan yardım talep edince, James Bayker’ı rapor hazırlamak üzere Türkiye’ye gönderdiler. Bayker Türkiye’nin tarıma yönelmesini makine ve ağır sanayi işine girmemesi gerektiğini yazıyordu.
İktisat tarihçisi Şevket Pamuk’un belirttiğine göre 1939 a kadar Türkiye’de devlet eliyle kurulan sanayi işletmesi sayısı 20’yi geçmiyordu. Türkiye İkinci Dünya Savaşı’na girmemişti ama savaşın çıkması Türkiye’yi iflastan kurtarmıştı. Dönemin Ticaret Bakanı AHMET ATIF İNAN mecliste şöyle diyordu: Biz 1939 yılına ödeme acziyle girdik, 1939 harp yılı gelip çatmasaydı bizi borçlarını ödeyemeyen ülkeler listesine dahil edeceklerdi. Maalesef böyle bir felaketten daha büyük bir felaketle kurtulabildik. Yani ikinci dünya harbiyle felaketten kurtulduk.
İkinci dünya savaşı bittiğinde Türkiye dış yardıma muhtaç bir haldeydi. Savaş sonrasında dünya iki ayrı bloğa ayrıldı; biri kapitalist ADB NATO bloğu, diğeri komünist Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği Bloğu yani Varşova Paktı. Modern Türkiye ABD tarafını seçti, tek parti hükümeti ABD ile ikili anlaşmalar yaptı. Buna göre 1945 ten itibaren ABD Türkiye’ye silah yardımı yapacak ama bu silahları ABD nin izin verdiği yerlerde kullanabilecekti, yani Rusya’ya karşı Amerika’yı koruyacak ama Kıbrıs’ta insanlarımız ölürken onları savunmada kullanamayacaktı.
Para ve silah veriliyor ve bu yardımlar o kadar hoşumuza gidiyordu ki Amerika’nın yardımlarını kesmeyeceğini düşünüyorduk. ABD TÜRKİYE’YE YARDIM ETTİKÇE EKONOMİK BAĞIMSIZLIĞIMIZI KAYBEDİYORDUK. Hatta CİA raporlarına göre Türkiye’nin geleceğine karar veriliyordu. Avrupa ekonomisi toparlanırken Türkiye Avrupa’nın tarım ihtiyacını karşılayacaktı, bunun karşılığında ABD de Türkiye’nin üretemediği otomobil ve uçak gibi ihtiyaçlarını giderecekti. Yardımlardan sonra Türkiye uçak üretimini bile durdurmuştu. Türk Hava Kurumu’nun raporuna göre genelkurmay o zamanlar yerli uçak üreten Nuri Demirağ’ın uçak fabrikasına uçak siparişi vermişti. Türk Hava Kurumu ile beraber çalışan ortaklar, uçak siparişi iptal olunca Nuri Demirağ iflas etmiş, uçaklar Amerika’dan alınmıştı. Türkiye her yönüyle ABD nin kontrolü altına girmişti. 1950 yılında Demokrat Parti hükümeti devir aldı. Demokrat Parti alt yapı yatırımlarına ve tarımı makineleştirme yatımlarına girişti. Bunun sonucunda Türkiye’nin ihracatı arttı ama ithalatı daha da arttı. İthalat için dövizi yetmiyordu. Türkiye yine ABD yardımlarına başvurdu. ABD Türkiye’ye yardım için daha ağır şartlar öne sürdü, ABD raporlarına göre Türkiye IMF’nin raporlarına uymazsa para verilmeyecekti. IMF Türkiye’nin kalkınma programlarını yavaşlatmasını yani Türkiye’nin üretmeyi durdurmasını istiyordu. Demokrat Parti bu şartlara bir süre direndi, IMF ve ABD nin istediği Türkiye bir tarım ülkesiydi ve kendi motorunu üretmemeliydi ama döviz sıkıntısı çözülemeyince IMF tavsiyelerine uygun programlar devreye girdi. Türk lirasının değeri düşürüldü, bir dolar dokuz liraya eşitlendi. IMF her müdahale ettiğinde Türk ekonomisi daha kötüye gitti. Gümüş motor fabrikası kurulmuş ve 1960 ta seri üretime geçmişti. Türkiye yerli motorunu üretmeye başladığından sadece iki ay sonra darbe olmuş ve başbakan Menderes idam edilmişti. Üç ay sonra mühendislerimiz Eskişehir lokomotif fabrikasında yerli otomobili üretmişti. Cumhuriyet bayramına yetiştirilen yerli otomobille Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel gezerken, otomobilin benzini bitmiş ve bir daha devrim otomobili kullanılmamıştı. Türkiye yerli otomobile depoyu benzin doldurup devam edilebilirdi ama aşılması gereken daha büyük engelleri aşmamız gerekiyordu.

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP

    SON DAKİKA HABERLERİ