“Sırf fiziki bilim, sırf fiziki bilim!..” olunca, insanlığı maddileştirip kâinatın en acımasız canavarına dönüştürüp, dünyamızı kana, gözyaşına bulayıp, zehirlemiyor mu?..Bütün dünyada, bu gün, yine kaç insan, “ÇIKARIM, GÜCÜM, ZEVKİM” diyerek, hem kendi kendilerini, hem hayvan ve ağaçları katledecekler? Her gün her gün milyonlarca canlı, çeşitli insansızlık yanlışlarıyla katledilmeyi bekleyecekler?..
BU negatiflikleri YILLARDIR, HERGÜN, HER GÜN, TECRÜBE ETMİYOR MUYUZ?..
Ruhsal bilimden pek kimsenin haberi yok ki!..
O zaman, fiziki çıkarcılara kalıyor meydan ve zehirliyorlar, kırıp katlediyorlar nesilleri!..
”Ölünce yok olacakmışız, her şey tesadüf eseri oluyor” muş.
Bunlar neye göre böyle derler?..
Var mıymış bir peygamberleri?..
Var mıymış bir kitapları, nereden öğrenmişler?..
Veya ispat etmişler?..” diye düşünen de pek çıkmıyor, maalesef.
Sonra düşülüyor boşluklara, acımasız bir “CANAVARA” veya “BANA NE!..” cilere dönüşüp, hem kendi kendilerini, hem de masum canları GÜYA ZEVKLE katledip, tüketerek “ GÜYA, HAYATIN TADINI ÇIKARICILAR” türüyor.
Bu gidişin sonunun hüsran olduğu, kanserin artışı ile her yıl milyonlarca insanın ölümü, buzulların erimesi, atmosferin delinmesi, coronevirüs, domuz, kuş gribi belaları, vb… gidişin faciası belli ya!.. ANLAYAN MI VAR?..
Kuran’ı Kerim. Sure 96/Ayet 6,7,8:
Gerçek şu ki, insan kendini kendine yeterli görerek azar. Kuşkusuz dönüş Rabbin’edir!
96/13,14: Ne dersin? O yalanlıyor ve doğru yoldan yüz çeviriyorsa! Allah’ın gördüğünü bilmez mi?..