Komşumuz Suriye’de oniki yıldan beri devam eden iç savaş, geçen hafta muhaliflerin başarısı ile neticelemdi. Baas partisi kapandı, Başer Esad dayısı Rusya’ya kaçarak vatanı Suriye’yi terk etti. Böylece Suriye’de Esad diktatörlüğü sona erdi, Şimdi sıra taşların yerli yerine oturtulmasına geldi. Bu nasıl olacak göreceğiz.
Elbette Türkiye bu durumdan memnun. İlk iş olarak MİT Başkanı Sy İbrahim Kalın beyi Şam’a gönderdi. İbrahim bey Başbakan Golani ile görüşüp bir de Emevi Camii’nde Cuma namazı kılarak Suriyelilere güzel bir jest yaptı. Bu olay iyi bir diplomatik başlangıç oldu. Bunun neticesinde Şam’daki Türkiye Büyükelçiliği açıldı. Galiba Suriye ile ilk diplomatik temas Türkiye ile oluyor. Suriye ile ilgili işler yavaş yavaş yoluna giriyor. Türkiye’deki göçmen Suriyeliler’in bir kısmı ülkelerine dönerken, bir kısmı da dönüş hazırlığı yapıyor. Başer Esad’ın dayısı olan Rusya Suriye’yi terk etmek için hazırlıklar yapıyor, Amerikan askerlerinde henüz bir kıpırdanma yok, onlarda Suriye’yi terk etmeli. Çünkü Suriye Suriyelilerindir. Sezar’ın hakkı Sezar’a.
Suriye’nin gelecek düzeni ne olur? Bugüne kadar Esad’la, aşiretlerle, dikteyle yönetilmiş olan Suriye’yi hemen demokratik düzene sokmak kolay bir iş değil. Kırk yıllık Kani bir günde Yani olamaz. Biraz ince politika ve devlet tecrübesi ister. Suriye’de bu konuyu başaracak devlet kadroları vardır, yeter ki dışarıdan müdahale olmasın. Kim müdahale edecek, elbette Amerika. Suriye’nin düzeni ne olur, olsa olsa en uygunu demokratik cumhuriyettir. Acaba kolay olur mu, bu biraz zor. Çünkü Suriye’de horoz çok, horozun çok olduğu yerde de vakit erken olur.
Acaba Başer Esad’ın gitmesi ile Suriye’yi rahat bırakırlar mı? Daha şimdiden İsrail Suriye’nin orasına, burasına bomba atmaya başladı. Zaten Golan tepelerini işgal etmiş durumda. Suriye Amerika’nın paralelinde olursa mesele yok ama bunun dışına çıkarsa Irak’ın akıbetine uğrar. Suriye’nin bugün yapacağı birlik olmak, sen ben kavgası yaratmamak, Suriye’ye uygun bir devlet düzeni uygulamak. En uygunu demokratik cumhuriyettir, o düzeni kurmak için uğraşmak, o zaman Suriye’de taşlar yerine oturur. Suriye şunu bilmelidir en iyi dostu Türkiye’dir. Bugün Suriye için dünya politika çevrelerinde Türkiye konuşuluyor. Eğer Esad Türkiye’yi dinlese idi bu konu daha ılımanca, daha hafif atlatılırdı deniliyor. Kaybeden kim oldu Başer Esad, Rusya ve İran. Çünkü Esad’ı destekleyen bunlar oldu. Yeni düzenin yerine oturması için Suriye’deki kilit noktasındaki güçlerin benlik duygusundan kurtulup fedakarlık etmesi gerekir. Eğer bu fedakarlığı yaparlarsa düzen kolay kurulur ve taşlar yerine oturur.
Suriye hakkında ne biliyoruz, tek bildiğimiz Fırat ve Dicle nehirlerinin suladığı Mezopotamya denilen çok iyi bir tarım arazisi olan, iyi tarım yapılan bir ülke. Etnik bakımdan Arap, Kürt, Türk, Ermeni, birazda Yahudi bir toplum. Dini bakımdan ağırlık olarak İslam, birazda Hıristiyan. Yer altı kaynakları nedir, endüstrisi nedir, fazla bilgimiz yok.
Yani Suriye kapalı bir kutu. Bugünün dünya politika çevrelerinde Türkiye flaş olmuş durumda, yere göğe konmuyor, bir çok basın kuruluşunun manşet haberi yeni seçilen Amerikan devlet başkanı Sy Çumhurbaşkanımızı çok methediyor, arşı aleme çıkarıyor, Türkiyesiz bu konu çözülmez diyor. Tabi bunu zaman gösterecek ama bir gerçek var oda Suriye, Suriyelilerindir.
Anlayacağınız SURİYE’DE DURUM bu . . .