Buçuktepe Mezarlığı’nın kapısında bir koşturmaca gidiyor. Ellerinde bidonlar, boş kovalarla kadınların kimisi mezarlığın içine girenlerle dolu bidonlarını zorlukla taşıyan kadınlar kapıda karşılaşıyorlar.
“Akıyı, akıyı mezarlık çeşmesi” diye yönlendiriyor başında yemenisi kaymış, ayağında şalvarı ve ayakları kovadan dökülen suyla ıslanmış Nazike teyze.
Bir gece önce akmayan çeşmeler yüzünden sinirlenen Nazike teyzenin genç komşusu bütün hırsını kocasından çıkarmasına karşın ellerinde bidonları şöyle bir baktıktan sonra hırsla giriyor mezarlığın kapısından içeri doğru.
Evde iki kızan, engelli olanı evde bağırır durur; “su, suuuu” diye bir de bulaşıklar dağ gibi birikmiş, çamaşırlar dersen ev dönmüş panayır yerine.
Kızanlar okuldan gelince yemek ister, önlüklerini hiç olmasa haftada bir yıkamak ister, adam dersen geceleri sokulmak ister. İster de ister iyi ama sular akmıyor, noolcak şimdi?
Mezarlık çeşmesinin başı ana baba günü gibi. Onlarca kadınlar sıra olmuşlar bekleşiyorlar. Kimisinin elinde birkaç bidon bazılarının ellerinde büyük kovalar. Gelinini ve torununu yanına almış Gülseren ablanın aşiretinin ellerinde 6 kova sabırsızca bekleşiyorlar. Çeşme de aksam bir türlü, akmasam bir türlü der gibi. Yavaş dolan bidonlar ve kovalar uzayan su kuyruğu sinirlerin gerilmesine neden oluyor.
Kıyık’ta son günlerde her evin en büyük sorunu akmayan çeşmeler. Bulaşık makinaları dolmuş, tezgahın üstünde artık evlerin bulaşıkları. Çamaşırları ise hiç sormayın, “koktuk vallaha Nazike teyze” diye söyleniyor Ayşe gelin.
Kıyık’ta kahvelerde çay olmuş 15 lira, onu bile önemsemiyor emekliler, evlerde su yok, evin kadınlarının cinleri tepelerinde. Eve gitseler yiyecekler fırçayı kahvede pineklemeye devam ediyorlar sabahtan akşama kadar.
81 masasından yeni kalkmış Postane emeklisi Yılmaz dert yanıyor arkadaşı Hüsmen’e; “Adaş işimiz zor beyaa. Evde sular yok, karının canı burnunda, yemek isterim fırça, çamaşır değiştircem sülenir durur hanım, banyo yapamadığımızdan yanına bile yaklaşamıyım hanımın, zor işimiz zor, noolcak bu halimiz bilmem artık.”
Edirne’nin gariban mahallelerinde bunlar yaşanırken yeni yerleşim yerlerinde daha az oluyor su kesintileri nedense.
Akşam olup da bidonlardan boşalan su ile ısıtılarak yıkanmaya çalışılan bulaşıklar can sıkmaya devam ediyor Edirne’nin gariban mahallelerinde.
Ama Edirne’de birilerinin de suları ısınıyor yavaştan. 1.5 yıl geçti bile.
Ne kaldı burada seçimlere?