Yüce Yaratan, köpek ve kedilere öyle bir gizem vermiş ki, görebilen gözlere, hissedebilen yüreklere ne mutlu!..
İnsanların yaşadıkları yerlerde, açık açık orta yerdeler!..
Niçin, açık açık orta yerdeler?…
Niçin, kendilerini sahiplenip, kucaklayıp evine götüreceklere hazırlar, bir düşünür mü insanlar?..
Besbelli ki, insanlara rahmet olsun diye, ilâhi özelikler verilmiş!..
Öylesine mucize yeteneklere sahipler ki, kelimelere sığmaz ki anlatılsın, ancak yaşayan bilir!..
Hangi birini anlatayım, birinci sınıf narkotik polis olduğunu mu?..
İz sürüp, kayıpları bulmasını mı?..
Sahiplerinin hane neşesi olduğunu mu?..
Çocukların yeri doldurulamaz, insanlık, duygu, sorumluluk, saf sevgi ve sadakat öğretmenleri olduğunu mu?..
Yaşlılıkta yanında kimse kalmayınca, tek yar olduklarını mı?..
Kör, sakat insanların, sadık, yılmaz, özverili, bıkmaz, yardımcıları olduğunu mu?..
Nankörlük, yalan, dolan, hasetlik bilmez olduklarını mı?..
İnsanların hayvanlarını, hanelerini, sevenlerini, canları pahasına korumalarını mı?..
Böylesine müthiş yeteneklerle yaratan, istese onları biz insanlara muhtaç gösterir miydi?..
Onların mucize yeteneklerle, saf sevgi ve sadakatle yaratılışlarını, insanların sevgisine, sahiplenmesine hasret yaratılışlarını görüp, hissedip, anlamak çok mu zor?..
Sanamayın ki, bir kuru lokma veriyorsunuz diye kapınızın önünde, sokakta bekleşirler! Sanamayın ki, boşuna yaratılmışlar!..
Kuran’ı Kerim. Sure 14/Ayet 28:
Allah’ın nimetine nankörlükle karşılık veren ve sonunda kavmini helâk yurduna sürükleyenleri görmedin mi?