Benim açımdan ister uğursuzluk, isterseniz mukadderat, adına ne derseniz deyin ama gerçek olan şu ki; son yaşadığımız, AFAD’a göre 5, Kandilli Rasathanesine göre de 5.3 şiddetindeki deprem Tekirdağ’da yaşadığım ilk deprem değildi.
Burada son 8-10 sene içinde 4.5 ve üzeri şiddetinde 3-4 depremi yaşadım desem yalan olmaz!
Üzülmedim bilakis; bu depremleri evlatlarımız ve torunlarımızın yanlarında iken yaşamış, en azından onlara moral desteği vermiş olmaktan mutlu oldum şahsen. ‘İnşallah bu son olur’, diyeceğim ama birçok deprem bilimci böyle söylemiyor maalesef.
Bazıları olası çok daha büyük tehlikelere dikkat çekerken, bazıları ise tam tersi beyanatlarla yüreklere su serpiyorlar! Çok daha kötü senaryolara hazırlıklı olmak her zaman daha iyidir elbette.
Bir bakıma tedbir almak için de fırsattır, ama nasıl? Zar zor başını sokacak bir ev sahibi olmuş ya da ekonomik şartlarına uygun, sağlam olmayan yapılarda kirada olanlar dua etmekten başka ne yapacaklar?
Allah hepimizin yardımcısı olsun ve daha büyük depremler, afetler yaşatmasın inşallah.