Bahçene fidanı ektin, korudun, suladın, gübreledin; üç beş sene sonra, dal dal, yaprak yaprak güzelliğinin göğe, güneşe doğru güverdiğini; esinti ile, yaprak yaprak senfonisini, yeşilinin muhteşem tonunu, dalında meyvesini, serinleten gölgesini, GÖRMEYE, TATMAYA, KOKLAMAYA, İŞİTMEYE, DOKUNMAYA başladın!..
DOYULUR MU HİÇ, BU GÜZELİKLERE?..
Dallarına konup, sevinçle şakıyan kuşlar da geldi!.. Ağaca kuşlar için yemlikler, suluklar da astın. Kuşlar sevinçle rızklandılar, sulandılar, yıkandılar, serinlediler, coşkuyla ötüp sonsuz teşekkürlerini sundular sana!..
Kedilerin, köpeklerin de, gölgesinde uzanıp huzurla yattılar, gerinip, kuyruk sallayıp teşekkür ettiler sana!..
Şimdi, Allah korkusu olmayan biri bu güzelim ağacı “KUŞLAR GELİYOR, ÖTÜP, GÜRÜLTÜ YAPIYORLAR!..” DİYE KESSİN!..
Hiç olur mu?
Canları sevindirmenin kıymetini bir bilselerdi, keşke!..
Ah!..
Bir bilseydiler, bir ağaç ekmenin ne muhteşem bir İNSANLIK olduğunu!..
Bir bilselerdi, bir ağaca odun gözüyle bakıp, kesmenin, İNSANSIZLIK olduğunu!..
Sadece islâmın beş şartını yerine getirmenin yetmediğini, Kuran’da ki her şartın neleri anlattığını, her kutsal emri (İyilik yap, yay, kötülük yapma, yaptırma!..) yerine getirmenin ne muhteşem olduğunu bir anlayabilseler!..
Kuran’ı Kerim. Sure 16/ayet 30:
Allah’tan korkan kimselere “Rabbiniz ne indirdi?” denildiğinde, “İyilik” diye karşılık verirler. Bu dünyada güzel davrananlara, nimet ve güzel akıbet vardır. Ahiret yurdu ise daha iyidir. Allah’ tan korkanların yurdu ne güzeldir.