Dünya keşfedilecek nice güzelliklerle dolu, ama çoğunlukla yaşam sadece fiziki vücut ve araçlardan ibaret sanılır. Göze görünmediği için ruhsal gücümüzün güzellikleri keşfedilmeye layık görülmezler pek. Varsa yoksa fiziki zevkler, fiziki keşifler!..
OYSA, GERÇEK YAŞAM TADINA GEÇİŞİN ADIMI, RUHSAL KEŞİFLERDE GİZEMLİDİR!.. Fiziğimiz hastalandığında doktor ve bilimsel yöntemler sayesinde iyileşebiliyoruz.
Tabi ki önce Allah’ın izniyle!..
Ama bizim FİZİKİ yapımızla birlikte bir yapımız daha var!..
O da RUHSAL YAPIMIZ!..
Pekiyi de, RUHSAL YAPIMIZ hastalanır mı?..
Bana göre, Allah’ın nefesinden olan, ruhsal yanımız hastalanmaz; sadece negatif işleyen beyin, ruhsal gücünün güzelliklerini devreye sokamaz!..
Ruhsal gücümüz devreye girmeyince, beyin negatif egolara teslim olunca, kalbi duygularla vicdan da devreye giremez!..
Ne fiziki ilacı, ne fiziki aşısı ne de fiziki ameliyatı yok ruh iptalinin. Çünkü ruhsal yapımızı fiziki gözle göremeyiz, elle dokunamayız, ruh gözüyle hissedebiliriz, eylemleriyle görebiliriz ancak!..
Ama RUHSAL GÜCÜMÜZLE, BEYNLİ, BİLİMLİ YAŞAMAK çok kolay. Kitabı da, reçetesi de, aşısı da, tedavi olarak elimizde zaten!..
O da, KUTSAL KİTABIMIZ KURAN’I KERİM!..
Aşağıda ki gibi onlarca ayet de apaçık belli!..
Kuran’ı Kerim. Sure 3/Ayet 114:
Allah’a ve ahret gününe inanalar, iyiliği emrederler ve kötülükten vaz geçirirler, hayır işlerinde de yarışırlar. İşte bu özellikleri taşıyanlar Allah katında Salih’ lerden dir.
13/28: Bunlar, iman edenler ve gönülleri Allah’ın zikriyle sükunete erenlerdir. Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.
17/85: Sana ruhu soruyorlar, onlara de ki: “Ruh Rabbimin fermanındandır, size az bir ilim verilmiştir.